İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda ele geçirilen milyonlarca kaçak ilacın, imha edilmeden önce tutulduğu depoya girildi.
Depoda, şu an 2019 yılının ilk 10 ayında gerçekleştirilen operasyonlarda ele geçen ilaçlar, kolileri içinde tutuluyor.
Aralarında kanser, mide, kolestrol gibi rahatsızlıklar için kullanılan ilaçlar ile cinsel gücü artırıcı ve uyuşturucu amaçlı kullanılan haplar da bulunan ilaçlar, İl Sağlı Müdürlüğü tarafından alınan numuneler üzerine yapılan incelemenin ardından imha edilecek. Kilitli kapılar arkasında tutulan ilaçların bir kısmı yurt dışında üretilip gelenlerden oluşurken, bir kısmı hammedesi kaçak olarak yurda sokulup yasa dışı imal edilenlerden oluşuyor.
SAHTE PROSPEKTÜS HAZIRLAMIŞLAR
Kaçak olarak getirilen ve merdiven altı satılan ilaçlardan biri de istenmeyen gebelikleri sonlandırmak amacıyla kullanılan ve ölümcül olması nedeniyle Sağlık Bakanlığı'nca 2012 yılında satışı yasaklanan mide ülseri tedavisinda kullanılan ilaç. Rahimde yol açtığı şiddetli kanama nedeniyle ölümlere yol açan, bu nedenle sadece hastanelerde, doktor kontrolündeki tedavilerde kullanımına izin verilen ilaca, kaçakcıların, sahte prospektüs hazırlayarak, el altından sattıkları bildirildi.
Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü’nden bir görevli, “Müdürlüğümüz ekipleri olarak bu yılın ilk 10 ayında yurda kaçak yollarla sokulan 8 milyon ilaç ele geçirdik. Bu ilaçların başında kanser ve cinsel gücü artırıcı ilaçlar ile normalde mide ülseri olarak kullanılan bir ilaç var. Kaçakçılar, ilaçları ülkeye sokmak için farklı yöntemler uyguluyor. Farklı beyan edilen ilaçlar arasında yasaklı olan ilaçları getirenler de var. Bu ilaçlar karaborsa çok yüksek fiyatlara satılıyor " dedi.
PROSPEKTÜSLERİ BİLE KENDİLERİNE GÖRE HAZIRLAMIŞLAR
Müdürlük görevlisi anlatımlarını şöyle sürdürdü: "Mide ülseri tedavisinde kullanılan ve düşük için kullanılan ilaca kullanım klavuzu hazırlamışlar. Nasıl kullanılması gerektiğini yazıp, düşükle ilgili kanama olabileceğini ifade etmişler. Hatta kutuların üzerine, 'bizi arayın' diyerek, irtibat numarası bile yazmışlar. 'Tıbbi destek sağlarız' diyorlar. İnsanları kandırıyorlar. Bu ilaç 2012 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yasaklandı. Kaçakçılar bunu fırsata çevirdi. Bu ilaç, ölüme sebebiyet veriyor. Çok talep olan bir ilaç. İnternet üzerinden ya da karaborsada başka isimle satıyorlar. Merdivenaltı depolarda muhafaza ediyorlar. Başka isimlerle kargoya veriyorlar."
AVUKAT KARADAĞ: OLASI KASTLA ADAM ÖLDÜRME SUÇUNDAN CEZA VERİLMELİ
Avukat Ümit Karadağ da polisin yaptığı kaçak ilaç operasyonlarının, uyuşturucuyla mücadele kadar önemli olduğunu vurgulayarak, "Tüm toplumun sağlığını etkiliyorlar. Bu olaylar ölümlerle de sonuçlanacağı için şüphelilerin ceza kanununda yeni bir düzenlemeye tabi tutulması gerekiyor. Bu kişiler 'olası kastla adam öldürme' suçundan yargılanmalı. Sadece basit bir kaçakçılık ya da vergi kaybı olarak ceza verilmemeli. Bu suçlar şikayete bağlı suçlar değildir. Kriminal raporlarla ispatlanmış öldürücü ve sakat bırakma ihtimali varsa savcılık daha etkili ve caydırıcı ceza istemelidir" dedi.
'BENİM BİLE DİZLERİM TİTRİYOR'
Kadın Doğum ve Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Gazi Yıldırım, mide ülseri tedavisinde kullanılan ilaçla ilgli olarak şunları söyledi: "Aslında mide ilacı olarak kullanılan bu ilaç, potansiyel yan etkileri nedeniyle Sağlık Bakanlığı tarafından 2012 yılında yasaklandı. Bu ilaç kadın doğum hekimliği pratikliğinde yeri olan bir ilaçtır. Sakat doğum, ölü doğum gibi gebelik sonlandırmalarında kullanıyoruz. Bazen doğum sonlandırmada kullanıyoruz. Türk Jinekoloji Obstertik Derneği olarak bu konuda, Sağlık Bakanlığı'nın yanındayız. Bu ilacın ev ya da merdiven altı kullanımı kesinlikle potansiyel riskler içermektedir ve ölüme sebebiyet vermektedir. Kadın doğum hekimi ya da heyet dışında yazılması veya hastane dışında kullanılması ciddi tehlike. Rahim içine bomba koymuş ve patlamış gibi kanamaya ve ölüme yol açan bir ilaçtır. Biz bunu hastanede kullanırken bile dizimiz titreyerek kullanıyoruz. İnternet satışlarını, el altından kullanılmalarını, ev kullanımlarını, merdiven altı satılmasını gördükçe, duydukça dehşete düşüyorum."