Kredi derecelendirme kuruluşları 'objektif olmayan ve ekonomik alt yapısı bulunmayan argümanlarla Türkiye'ye saldırmaya devam ediyor. Yıllardır devam eden bu tavrın siyasi ve taraflı olduğunu gösteren değerlendirmelerin sonuncusu iki gün arayla Türkiye ile ilgili birbirine zıt açıklamalarda bulunan derecelendirme kuruluşu Moody's'ten geldi. Mali disiplindeki sağlam duruşunu koruyan ve yatırım çekebilen Türkiye'nin durumunu speküle eden ABD Merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in son değerlendirmesi “siyasi ve taraflı” bulundu.
YATIRIM ÇEKEN TÜRKİYE HEDEFTE
Derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin görünümünü bir derece aşağı indirmesinin temelsiz olduğunu gösteren birçok gelişme var. Moody's'in iddiasının aksine Türkiye'de yabancı şirketlerin yatırımları sürüyor. Hem özel sektör ve kamu kurumlarının dış finansman koşullarında herhangi bozulma olma da yok. Son iki ayda Türk bankaları yurt dışından uygun koşullarda milyarlarca dolarlık finansman sağladı. Yurt dışında sendikasyona çıkan birçok banka 1 milyar doların üzerinde finansman sağladı.
GÜÇLÜ BÜYÜMEYİ DE GÖRMEZDEN GELDİ
Moody's, Türkiye'nin 27 çeyrektir üst üste büyümesini de göz ardı ediyor. İlk çeyrekte yüzde yüzde 4,7 büyüyen Türkiye'nin ikinci çeyrek büyümesi biraz zayıflasa da yüzde 3,12 oldu. İlk yarıda yüzde 3,9 büyüme kaydeden Türkiye'nin performansı, Avrupa Birliği ortalamasının çok üzerinde oldu. OECD ülkeleri arasında da güçlü büyüme performansıyla dikkat çeken Türkiye, bu yılı yüzde 4 büyüme ile kapatmayı hedefliyor.
İSTİKRAR GÜVENCEDE
Moody's, FETÖ'nün15 Temmuz ihanetine karşı koyan halkın, istikrara ve demokrasiye olan inancını da görmezden geldi. Türkiye'nin bu yıl Ar-Ge, işgücü piyasası, yatırım ortamını iyileştirilmesi, bireysel tasarruf artışı ve darbeleri engellemek için ordu üzerinde demokratik kontrolü artırılması konularında yaptığı bir dizi reform çalışması da ABD'li derecelendirme kuruluşunun yanlı tutumunu değiştirmesine yetmedi. Hükümet, son olarak ekonomideki çarkları daha hızlı döndürmek için iç ve dış talebin önünün açılmaya dayalı adımlar da attı.
FON ÇIKIŞI NEDEN OLMAZ
Moody's kararı nedeniyle Türkiye'den bir çıkış olmayacağını belirten uzmanlar, "Zaten çıkmak isteyen yabancı yatırımcı şimdiye kadar çıktı. Bundan sonraki süreçte de yabancının birden ülkeyi terk etmesi mümkün değil. Yurt dışı ortam da Türkiye'den para çıkışını sınırlıyor" diyor.
Türkiye ekonomisi dimdik ayakta
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD seyahatinin son gününde Bloomberg'e verdiği röportajda; istisnaları olmakla birlikte kredi derecelendirme kuruluşlarının politik açıklamalar yaptığını dile getirdi. Erdoğan, şu eleştirilerde bulundu: “Çökmüş bitmiş ekonomileri yükseltirken öbür tarafta diri, duran ayakta duran, yatırımlarına devam eden bir ülkeyle ilgili bakıyorsunuz ya donduruyor ya da şöyle kıl payı da olsa düşürme yoluna gidiyor. Bu saygın bir duruş değil. Bu ekonomik etiğe de aykırıdır. Olması gereken neyse bunu açıklamaları lazım. Türkiye ekonomisi zaten güçlü, dimdik ayakta ve ayakta durmaya devam edecek."
'DÜRÜST OLUN' ÇAĞRISI YAPTI
Türkiye'nin bu yıl Ar-Ge, işgücü piyasası, yatırım ortamını iyileştirilmesi, bireysel tasarruf artışı ve darbeleri engellemek için ordu üzerinde demokratik kontrolü artırılması konularında yaptığı bir dizi reform çalışması da ABD'li derecelendirme kuruluşunun yanlı tutumunu değiştirmesine yetmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD seyahati kapsamında düzenlenen ve üst düzey ABD'li yatırımcıların katıldığı yuvarlak masa toplantısında eleştirdiği derecelendirme kuruluşlarına “dürüst olun” çağrısı yaptı.
Türkiye gerçekleriyle örtüşmeyen bir karar
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Moody's'in, Türkiye'nin kredi notuna ilişkin kararının, ülke ekonomisinin temel makro dinamikleri ile hiçbir şekilde örtüşmediğini belirtti. Zeybekci, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yaptığı açıklamada, “Dünya ekonomisinin yavaşladığı bir ortamda, yılın ilk yarısında Türk ekonomisi yüzde 3,9 büyümüştür. Moody's'in iddiasının aksine özel sektörümüz ve kamu kesiminin dış finansman koşullarında herhangi bozulma yaşanmamaktadır" dedi.
Kriz sonrası büyüme ortalamamız yüzde 5
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise "Reyting kuruluşlarına vereceğimiz en iyi cevap yapısal reformları daha da hızlandırmak, mali disiplini korumaktır. Durmak yok reformlara devam" dedi. Twitter'dan yaptığı açıklamada; Türkiye'nin temellerinin sağlam ve şoklara karşı dirençli olduğunu vurgulayan Şimşek, iç ve dış şoka rağmen ekonominin küresel kriz sonrası dönemde % 5,2 büyüdüğüne işaret etti.
Bugüne kadarki tahminleri tutmadı
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, bu zamana kadar derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili tahminlerinin büyük oranda tutmadığını belirterek, "Moody's'in bu kararı gerçekleri yansıtmamaktadır" sözleriyle tepkisini ortaya koydu. Türkiye ekonomisinin son 27 çeyrektir sürekli büyümesini sürdürdüğünü bildiren Tüfenkci, Moody's in not düşürme gerekçelerine bakıldığında, kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye'de alınan tedbirleri ve yapılan işlemleri iyi analiz edemediğini gördüklerini kaydetti.
Ülkemiz gerçekleriyle bağdaşmayan karar
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise Türkiye'nin makroekonomik göstergelerinde bir bozulma olmadığına dikkat çekti. Büyükekşi, "Kamu maliyesi son derece sağlam. Bütçede ilk 8 ayda fazla verilirken, AB tanımlı kamu borç stokunun GSYH'a oranı ise yüzde 32,3 ile şimdiye kadarki en düşük seviyeye geriledi. Hal böyle iken, Moody's tarafından alınan not indirimi kararının Türkiye'nin ekonomik gerçekleşmeleriyle bağdaşmadığını düşünüyoruz'' dedi.
Türkiye dik durdukça 'not silahı' kullanılıyor
İTO Başkanı İbrahim Çağlar ise “Türkiye artık aralarında Moody's'in de yer aldığı üçlü not çetesinin çıkar oyunlarıyla yatırımcıların gözünde gelgitler yaşayan bir ülke değil. Türkiye, yatırımcıya notun ötesinde bir yatırım potansiyeli sunuyor. Bu nedenle Moody's'in aldığı kararın yatırımcı üzerinde kalıcı bir etkisi olacağını düşünmüyorum” dedi. Türkiye dik durdukça 'not silahı'nın kullanıldığını belirten Çağlar, Moody's ile çıkar ortağı olduğu banka ve şirketlerin çevirdikleri dolapları dünyanın bildiğini kaydetti.
Tankla tüfekle olmadı not ile saldırıyorlar
Moody's'in kararına sert bir tepki de İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle'den geldi. Gülle, “Tankla tüfekle yapamadılar, kalemle, notla yapmaya çalışıyorlar” dedi. Moody's in 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından, 18 Temmuz da yaptığı açıklamayı da manidar bulan Gülle, “Moody's in açıklaması, Türkiye'nin gerçeklerinden uzak bir karar. Türkiye İhracatta, büyüme de birçok ülkeden iyi durumda. Yabancı yatırımcıların ilgisini Türkiye'ye çekecek yatırım ortamının desteklendiği bir zamanda, alınan bu karar hiç doğru değil” dedi.
Moody's'in son kararı politik bir tercihtir
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in, Türkiye değerlendirmesinin politik bir karar olduğunu söyledi. Bayraktutan, kredi derecelendirme kuruluşlarının not görünümüne ilişkin kararlarını belirleyen kriterlerin makroekonomik göstergeler olduğunu belirtti ve bu kararın piyasalara etkisinin sınırlı olacağını kaydetti.
En güzel cevabı reformla veririz
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak da yaptığı açıklamayla tepkisini ortaya koydu. Nail Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu kararın, objektiflikten uzak ve siyasi değerlendirmeler içermesi güçlü bir olasılık. Bu karara rağmen biz, ülkemize ve ekonomimize güveniyor ve bu şoku da atlatarak yolumuza devam edeceğimize inanıyoruz. Bu noktada ülkemize düşen, ekonomimiz için gerekli olduğuna inandığımız yapısal reformları kararlılıkla ve hızlı bir şekilde hayata geçirerek, tüm dünyaya en güzel cevabı bu şekilde vermek olmalı."
CDS göstergeleri de 'ekonomi sağlam' diyor
Moody's son kararı, gözleri ülkelerin risklerini sigortalayan CDS'lere çevirdi. Türkiye CDS'i 15 Temmuz öncesinde ortalama 230 baz puan iken şimdilerde bu oran 247'ler seviyesinde. Üstelik 15 Temmuz sonrası Türkiye üzerine oynanan onca oyun ve karalama kampanyalarına rağmen CDS'ler 230 ortalamadan 247 baz puan seviyelerine ancak çıkmış görünüyor. Moody's'in açıkladığı notun etkisi de sınırlı kaldı. 23 Eylül'de 247,60 seviyesinden kapanan Türkiye CDS'i, gün içinde en düşük 247,29'a geriledikten sonra günü önceki kapanışına göre sadece yüzde 0,12 artıda 247,89'da tamamladı.
Canikli, istihbarat raporuyla cevap verdi
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Moody's'ın FETÖ, mensuplarının Türkiye aleyhinde yürüttüğü karalama kampanyasının etkisinde kalarak değerlendirme yaptığına işaret etti. Sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan çarpıcı açıklamalarda bulunan Canikli; Moody's, reform niteliğindeki düzenlemelere gözlerini kapattığını belirtti. 28 ayrı tweet ile görüşlerini aktaran Canikli, “İç ve dış talebin önünün açılmaya, büyümeyi tahrik edecek yatırımların hızlanmaya, faizlerin düşmeye başladığı bir dönemde not indirimi rasyonel ve ekonomik değildir. Objektif ve bilimsel bir altyapısı bulunmamaktadır. O zaman Moody's in not indirimi ekonomik, rasyonel ve objektif bir gerekçeye dayanmıyorsa gerçek sebebi nedir?” diye sordu.
TÜRKİYE'Yİ ZORA DÜŞÜRECEK GELİŞME BU MU?
Bu sorunun cevabını bilmediğini ancak elinde bir istihbarat raporu bulunduğunu belirten Canikli, şu çarpıcı bilgileri paylaştı: “Elimde 10.09.2016 tarihli bir istihbarat raporu var. Raporda ilginç bir bölüm yer alıyor. Raporda, aynen, FETÖ/PDY mensuplarınca, 21-23 Eylül 2016'da ekonomik alanda Türkiye'yi zor duruma düşürecek gelişme olacağının konuşulduğu belirtiliyor. FETÖ mensuplarının Moody's in not indirimini kastedip-kastetmedikleri bilinmez. Ancak bildiğimiz birşey var; Moody's in not indirimi Türkiye ekonomisine hiç bir zarar vermez.”