NATO’ya Türk yazılımı

FETÖ'nün kritik kurumlardan bilgi sızdırması sonrası harekete geçen TÜBİTAK, geliştirdiği bilgi güvenliği sistemleri ve kripto cihazlarının üstün başarısıyla NATO'nun envanterine girdi. Çalışmaların gelecek yıl bitmesi beklenirken, cihazlardaki kriptografik algoritma, protokol, donanım ve yazılım tasarımları tamamen milli olarak üretiliyor.

Cahit Saraçoğlu
TÜBİTAK'tan bilgi güvenliğinde milli çözüm

Kritik kurumlardaki bilgilerin FETÖ’ce dışarıya sızdırılmasının ortaya çıkarılmasının ardından bir dizi kritik projenin düğmesine basan TÜBİTAK tarafından başlatılan bir çalışma ile kritik kurumların ve NATO’nun kullanımı için bilgi güvenliği sistemleri ve kripto cihazları geliştirilmeye başlandı. Çalışmaların önümüzdeki yıl ortasına kalmadan tamamlanması bekleniyor. Söz konusu çalışma ile cihazlarda bulunan tüm kriptografik algoritma, protokol, donanım ve yazılım tasarımları tamamen milli olarak geliştiriliyor.

Bu kapsamda TÜBİTAK Harp Başlığı Raylı Sistem Dinamik Test Altyapısı’nın (HABRAS) açılışı tamamlandı. Bu sayede silah sistemlerinin veya alt bileşenlerinin yurt dışına gönderilmeden test edilmesi mümkün olacak. Havadan havaya füze sistemi GÖKTUĞ’un testleri devam ediyor. Proje kapsamında geliştirilecek iki yeni havadan havaya füzeyle büyük maliyetlerle yurt dışından sınırlı sayıda alınan füzeler Türkiye’de üretilecek. Kritik kurumları ve NATO’nun kullanımı için bilgi güvenliği sistemleri ve kripto cihazları geliştirmeye başlayan TÜBİTAK, cihazlarda bulunan tüm kriptografik algoritma, protokol, donanım ve yazılım tasarımları da tamamen milli olarak gerçekleştiriyor.

UZAY PROJELERİ TÜM HIZLA SÜRÜYOR

TÜBİTAK UZAY; uydu teknolojileri ve alt sistemlerinin yanı sıra, haberleşme, uzaktan algılama, veri işleme ve havacılık projeleri de yürütüyor. Bu kapsamdaki önemli bir proje havacılık uygulamaları için süper alaşım geliştirilmesi oldu. Proje kapsamında türbin diski gibi kritik parçalar için ham madde üretimi tasarlanıyor. Batarya teknolojileri konusunda da “lityum iyon batarya geliştirme” çalışmaları da sürüyor. TÜBİTAK ayrıca “Uzay Kalifiye Güneş Paneli Geliştirilmesi Projesi”yle de milli uyduların enerji ihtiyacını sağlayacak güneş panelleri için altyapıyı kurdu. İlk prototipler 2019 yılında üretilecek.

İMECE 2020’DE UZAYDA

Bir metre altına kadar yüksek çözünürlüklü görüntüleme yapabilen İMECE uydusu da 2020’de uzaya fırlatılmaya hazır hale gelecek. Proje ile yüksek çözünürlüklü kamera, güneş algılayıcı, yıldız izler ve yüksek hızlı haberleşme sistemi gibi ileri düzeyde teknoloji gerektiren alt sistemler üzerinde çalışılıyor. Milli uydu yer istasyonu geliştirme faaliyetleri de yoğun şekilde sürüyor. MİYEG adını verilen proje 2019’da tamamlandığında Türkiye yer istasyonundan uyduya kadar bir uydu sisteminin tüm unsurlarını gerçekleştirebilecek seviyeye ulaşacak.

DEVRE TASARIMI LABORATUVARI

TÜBİTAK’ın geliştirdiği bir diğer proje de “Tümdevre Tasarım ve Eğitim Laboratuvarı (TÜTEL)” oldu. Bu laboratuvar bünyesinde, Türkiye için stratejik önemi haiz ürünlerden biri olan milli mikroişlemcinin tasarımı başlatıldı.

‘TRUBA’ SÜPER BİLGİSAYARI İLE 2 BİN ARAŞTIRMACIYA HİZMET

Türkiye’nin bilimsel alandaki rekabetini artırmak amacıyla başlatılan ULAKBİM projesi kapsamında 2003’ten beri süper bilgisayarlara yatırım yapılıyor. Bu çerçevede geliştirilen TRUBA adlı süper bilgisayar, 20 bin işlemci çekirdeği ve ayda 10 milyon çekirdek/saat hesaplama kaynağı ile yaklaşık iki bin araştırmacıya hizmet veriyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/11/17/01/16/resized_ca258-1abcd40bmam.jpg

İlaç araştırması

TÜBİTAK’ın Marmara Araştırma Merkezi (MAM) bünyesinde ise çevre, enerji, gen mühendisliği, biyoteknoloji, gıda, kimya ve malzeme alanlarında projeler gerçekleştiriliyor. Kanser başta olmak üzere çeşitli hastalıkların erken safhalarda tespiti için sensör prototipleri; bakteriyel enfeksiyonların teşhisi, kontrolü ve tedavisine yönelik bakım ürünleri konusunda projeler de yürüten TÜBİTAK, referans ve biyobenzer ilaç geliştirme çalışmalarını da devam ettiriyor.

Türksat 6A 2021’de

Tasarımı, testleri, entegrasyonu yüzde 100 yerli ve pek çok alt bileşeni yurt içi imkânlarla üretilen Türkiye’nin ilk haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’nın da 2021’de faaliyete geçmeye hazır hale geleceği belirtiliyor.