Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Penta Teknoloji Genel Müdürü Mehmet Fatih Erunsal ile yaptığı röportajda, Erunsal’ın iş hayatına dair derin görüşlerini ve Penta Teknoloji’nin geleceğe dair vizyonunu ortaya koydu.
Murat Ülker Penta Teknoloji'nin bir start-up, merger, kurumsallaşma, halka açılma ve profesyonel yönetim hikayesi olduğunu vurgularken, Mehmet Fatih Erunsal ise ailesinden edindiği ahlaki değerlerin bugünkü kişiliğine ve Penta Teknoloji’deki yönetim anlayışına nasıl yansıdığını anlattı.
Erunsal, "Bugün Penta Teknoloji, faydalı ilişkiler sürdüren, çevresine değer katan ve değerlerine bağlı bir marka olarak varlığını sürdürüyor" ifadelerini kullandı.
İşte dikkat çeken röportajın tamamı şöyle:
'Penta Teknoloji çevresine değer katan ve değerlerine bağlı bir marka'
Çok disiplinli bir ailede büyüdüm, hayatımızın odak noktası her zaman çalışmak oldu. Babamın akademisyen olmasının bunda etkisi büyük olabilir. Bu nedenle iş hayatına kolay adapte olmam ve zor koşullarda çalışabilme yetim, çocukluğumdan itibaren içinde bulunduğum disiplin kültüründen geliyor. Diğer yandan hak ve hukuk kavramları, insan ilişkilerinde herkese gösterdiğim eşit saygı, insanları dinlemek, sorumluluk duygusunun kazanımı, gerektiği yerde özür dilemek gibi birçok ahlaki değeri yine genç yaşlardan itibaren ailemde görerek ve yaşayarak öğrendim. Tüm bunlar bugünkü benliğimin oluşmasında ve dünyaya bakışımda çok etkili oldu. Kendime ve en önemlisi çevreme faydalı bir insan olma motivasyonumla birlikte kurduğum tüm ilişkilerin sağlıklı ve belirli bir seviyede olmasına özen gösteriyorum. Bugün Penta Teknoloji bu bakış açısıyla var olan bir şirket. Faaliyet gösterdiği her alanda “faydalı” bir şekilde ilişkilerini sürdüren, çevresine değer katan ve değerlerine bağlı bir marka.
'Çalışma hayatım çocukluğumdan gelen disiplinle şekillendi'
“İyi olma” hali benim açımdan iki farklı anlamı birden barındırıyor aslında. Çocukluğum hem keyifli vakit geçirdiğim anılarla dolu hem de öğrenme disiplininden hiç ödün vermediğim bir dönem olarak kaldı aklımda. Çalışma hayatımda da çocukluğumdan gelen bu disiplin ile şekillendi bir nevi. Dolayısıyla çalışmak benim için var olma mücadelesinin bir yansıması. Tabii günümüzde içinde bulunduğunuz koşulların da biraz bunu şekillendirdiğini düşünüyorum. Gündemin çok hızlı bir şekilde değiştiği bir dünyada başarılı olmak istiyorsanız işinize daha fazla zaman ayırmanız gerektiği bir gerçek. Tam da bu noktada özel hayatınızla iş hayatınız arasındaki dengeyi de iyi kurmanız gerektiğini atlamamak lazım. Ben de bu dengeyi ailemle birlikte sağlıklı ve huzurlu zaman geçirerek kurmaya çalışıyorum. Dolayısıyla “iyi olma” halini ya da kısa bir mola diyebileceğim her anı “ailemle birlikte olduğum tüm anlar” olarak söyleyebilirim. Bu sürenin mutlaka kaliteli olmasına gayret ediyorum.
'Öncelik verdiğim bazı başlıklar var'
İyi bir planlama yapmanın işinizi başarılı bir şekilde yönetmenin anahtarlarından biri olduğunu düşünüyorum. Bu bakış açısıyla haftalık, aylık ve çeyreklik olarak zaman planlamamı yapıyorum. Bu bakış açısının arkasında çok büyük bir organizasyonun bir parçası olmak var. Paydaşlarımız, tedarikçilerimiz, müşterilerimiz ve en önemlisi çalışanlarımızın olduğu ve sürekli dönüşen bir organizasyonun parçasıyız. Karar verme aşamasında önemli bir noktada olmamdan dolayı herhangi bir konunun beklememesi için ve herkese de yardımcı olmak adına planlı olmayı her zaman önceliklendiriyorum. Öncelik verdiğim bazı başlıklar var; şirketin temel operasyonlarının sağlıklı bir şekilde yürümesi, ihtiyaçların belirlenmesi ve organizasyondaki hizalanmanın sağlanması amacıyla haftanın ilk gününü yöneticilerle koordinasyon toplantısına ayırıyorum. Bu toplantılarda şirketin gündeminde olan ve ana faaliyet alanını ilgilendiren kritik konuların detaylı olarak üzerinden geçiyorum. Bunun devamı olacak şekilde her haftanın salı gününü şirketin finansalları açısından planlamasını yapmaya ayırıyorum. Bunlara ek olarak yönetim ekibimiz ile 3 ayda 1 bir araya gelerek iç operasyonlarımızın sağlıklı bir şekilde yürütebilmek adına Yönetim Koordinasyon Toplantıları gerçekleştiriyorum. Ekipteki herkesin aynı hedefe koşması ve aynı doğrultuda gitmesi adına yaptığımız bu toplantılar hizalanmak ve farkındalığı canlı tutmak için iyi bir fırsat yaratıyor. Tüm bunlara ek olarak, şirketimizin faaliyet alanı satış ve pazarlama olduğundan, tedarikçilerimizle ve müşterilerimizle düzenli olarak bir araya gelmek bizim için kritik önem taşıyor. Piyasanın nabzını tutmak, gündemde neler var konuşmak ve en önemlisi onları dinlemek şirketimizin stratejik gelişimini destekleyen adımlardan ve aksiyonlardan biri. Ayrıca zamandan ve mekândan bağımsız olarak çalışanlarımızla ilgili herhangi bir konu başlığı olması durumunda önceliklendirerek gündeme alıyorum.
'Yaratıcılık; bilimle, akılla, vicdanla meraklı olmakla ve dinlemekle ortaya çıkar'
Yaratıcılık; bilimle, akılla, vicdanla ama en önemlisi meraklı olmakla ve dinlemekle ortaya çıkan bir durumdur. Ve bu merak yeteri kadar desteklendiğinde hepimiz yaratıcı veya inovatif olabiliriz. İş hayatında bizlere düşen en büyük görev öncelikle bu merakı ortaya çıkartmak ve bunu yaparken şeffaf olmak olmalı. Bunun yolu da ilham veren ve destekleyen bir kültür oluşturmaktan geçiyor. Çalışanların söylediklerinin daha fazla dinlenebileceği platformlar veya dinleme mekanizmaları oluşturmak, açık iletişim kurmak, herkesin fikrini özgürce söyleyebileceği ortamlar yaratmak ve en önemlisi hata yapma özgürlüğünü sunmak ve sonrasında bunlardan ders çıkararak organizasyona öğretmek oldukça önemli. Bizim genel ilkemiz tüm bunları sadece söyleyerek değil gerçekten fiziki olarak da bunu desteklemek yönünde şekilleniyor. Çünkü karşınızdaki kişinin tüm saydıklarımı içselleştirebilmesi için birebir bu ortamın içinde yaşaması ve deneyimlemesi çok önemli. Yaptığımız tüm aksiyonlarda ve davranışlarımızla bunu hissettirmeye çalışıyoruz. Şeffaflık da bizim bu konuda sağladığımız önemli unsurlardan bir tanesi. Penta Teknoloji’de bu fiziksel olarak baktığımızda da hayat buluyor. Örneğin tüm yönetici odalarımız ve toplantı odalarımız şeffaftır. İstenen her konu bu ortamlarda rahatlıkla konuşulabilir. Kısacası sürekli öğrenme ve gelişme imkânı sunduğunuz bir ortamda farklı bakış açılarına ve deneyimlere sahip insanları bir araya getirerek çeşitli düşünce ve fikirlerin ortaya çıkmasını sağlamak ve bunu yaparken meraklı ve şeffaf olmak yaratıcılığı destekleyen en önemli başlıklardır.
'Liderlik aslında bir yaşam tarzı'
Liderlik aslında bir yaşam tarzı, etrafınızdaki insanları veya belirli bir hedefe birlikte ilerlediğiniz kişileri bir araya getirip ortak bir amaç doğrultusunda harekete geçirme becerisidir. Liderliğin içerdiği en önemli unsurların başında insanları derinlemesine dinlemek ve anlamak, onların duygularını hissetmek gelir. Eğer insanları hissedemiyorsanız, özellikle kriz anlarında nasıl hareket edeceğinizi ve doğru kararlar alacağınızı bilmek zorlaşır. Bu yüzden liderlik, işini çok iyi bilme ve yapma yetisinin yanı sıra, iç motivasyonla harekete geçme ve insanlarda etki bırakabilme becerisini gerektirir. Lideri güçlü yapan ve daha iyiye ulaşmasında destekleyen bir diğer unsur da oluşturduğu ekiptir. Yani kendi gelişim alanlarının farkında olan, nelere dikkat etmesi gerektiğini iyi bilen, gelecekte kendisini nelerin zorlayacağının farkında olan bir lider kendi organizasyonunu buna göre kurar, organizasyonu destekleyecek birimleri buna göre oluşturur ve bütünü tamamlar. Ayrıca bir liderin paydaşlarını iyi organize edebiliyor olması, kendini ve ekibini iyi tanıyor olması, doğru bir şekilde gelişimlerini desteklemesi ve çalışanlarını da buna sevk ederek potansiyellerini en üst düzeye çıkarmasını sağlaması olmazsa olmazdır. Böylece şirketin başarısı ve sürdürülebilirliği garanti altına alınır. Organizasyonu doğru bir şekilde kurmak, gelişim noktalarınızı kabul etmek ve bu alanlarda geri çekilip ekibinizin katkı yapmasına izin vermek, liderliğin kritik unsurlarıdır.
Alçakgönüllülük, bir adım geri çekilip ekibinize güven duymayı gerektirir. Bazen ekibinizdeki kişilerle aynı düzlemde hareket edebilecek ve gerektiğinde geri planda kalacak esnekliğe sahip olmalısınız. İyi bir lideri tamamlayan en önemli unsur ekibidir. Sürekli ileriye bakabilmek yeteneğine sahip olmak, geçmişten dersler çıkararak geleceği doğru şekilde planlamak, aynı zamanda iş süreçlerini düzenli olarak gözden geçirmek de lider açısından çok önemlidir. İnsanların hayatını veya günlük işlerini zorlaştıran konuları tespit edip bu alanlarda yenilikler yapmak ve organizasyonun verimli çalışmasını sağlamak bu yaklaşımın temelini oluşturur. Bu anlattıklarımın pek çoğunun Yıldız Holding’in detaylı bir çalışma sonucu ortaya koyduğu liderlik modeli COMPASS ile örtüşmesini de oldukça önemli buluyorum. Liderlik modelinin bir şirkette doğru tanımlanmış olması, hangi noktaların ön planda olması gerektiğinin belirlenmiş olması veya altının çizilmiş olması, şirketlerin sürekliliğinin ve geleceklerinin inşa edilmesi noktasında çok faydalıdır. Şirketlerin mevcut başarılarının gelecek nesillere aktarılması, gelecekte şirketin yönetime aday olacak liderlerinin nasıl bir disiplinde, hangi değerler odağında yetişmesi gerektiğinin ve hangi kriterlere göre değerlendirileceğinin belirlenmesi ve eğitim ve gelişim planlamasının buna göre yapılıyor olması şirketler açısından önemli bir unsurdur. Böylece yetkinlik, kültür ve değerler kapsamında tüm şirketin ortak hareket etmesi de sağlanmış olur.
'Değişime hızlı bir şekilde uyum sağlıyoruz'
Penta Teknoloji’nin değerlerinin ortaya çıkış hikayesi, diğer birçok şirketten farklı olarak, çalışanlarımızın bu değerleri seçmesi ve içselleştirmesiyle şekillendi. İnsan odaklılık, başarı, etik, kapsayıcılık ve güven olarak belirlediğimiz beş değerimizin tam ortasında “insan” yer alıyor. İnsanı merkeze koyarak insani ilişkileri ve değerleri ön plana aldığımızda, teknolojiye dair sürekli yenilikler veya gelecekte gündemi değiştirecek yeni gelişmeler ortaya çıksa bile, değişime hızlı bir şekilde uyum sağlıyoruz. Bu bakış açısı ile dengeli olarak çalışanlarımızın özel hayatlarındaki mutluluk ve memnuniyetlerine de önem veriyoruz. Hayatlarının mümkün olan her anında onların yanında olmaya, onları anlamaya ve yardımcı olmaya özen gösteriyoruz. Tüm bu sebeplerle birlikte odağımızda her zaman insan olacağı için şirketimizin köklerinin oldukça sağlam olduğunu düşünüyorum. Bugün ve gelecekte de bu sağlam temeller üzerine inşa ettiğimiz değerlerle, güçlü ve sürdürülebilir bir şekilde var olmaya devam edeceğiz.
'Günün sonunda işin nereye varacağını planladım ve buna göre geleceği şekillendirdim'
Penta Teknoloji'nin vizyonu, tüm paydaşları ve çalışanları için güvenilir, yenilikçi ve insan odaklı olma taahhüdünü başarılı bir şekilde yerine getirmeyi ifade ediyor. Bu vizyon, teknolojiye sadece bir araç olarak değil, insanı odağına alan ve hayatı daha iyi hale getiren bir güç olarak bakmamızdan kaynaklanıyor. Teknoloji bizim için insana atıfta bulunmak, insanla var olmak ve insanı geliştirmek anlamına geliyor. Hem şirket içinde hem de paydaşlarımızla, değerlerimizle var olarak işimizi büyütmeyi hedefliyoruz. Bu yaklaşım da bizim başarımızın temelini oluşturuyor.
Bu kapsamda benim Penta Teknoloji’de ikinci odaklandığım konu ve en önemli projem ise; bir parçası olmanın çok arzu edildiği bir şirket haline gelmesi. Çalışan mutluluğunun başarının en temel unsuru olduğuna inanıyorum ve her adımımda buna odaklanıyorum. Bunu başaran şirketlerin ne kadar önemli yerlere geldiğini etrafımızda görebiliyoruz.
'Düsturumuz önce süreçlerin en iyi şekilde anlaşılması'
İş dünyasının son on yılında teknoloji alanında büyük bir dönüşüm yaşandı. Daha önce kullandığımız birçok araç, artık teknolojik cihazlara entegre olmuş durumda ve teknoloji işimizin sadece bir parçası değil vazgeçilemeyecek ana unsuru haline geldi. Örneğin, bugün internet bağlantısında küçük bir kesinti bile tüm süreçleri aksatabiliyor. Bu dönüşüm durmadan, hatta hızlanarak, devam edecek ve bu dönüşümün gerisinde kalan şirketler, teknolojiyi daha iyi kullanabilen rakiplerinin gerisinde kalacak. Dünyada bunun birçok örneğini gördük; bazı şirketler teknolojiyi doğru zamanda ve doğru şekilde benimseyemedikleri için bulundukları sektörden silindiler.
Bu gelişimin önemli bir adımı olan yapay zekâ uygulamaları gelişmeye devam ettikçe, iş dünyasında karar vericilerin teknolojik detaylara hakimiyeti daha da önemli hale gelecek. Peki biz Penta Teknoloji’de bu dönüşümü nasıl yönetiyoruz? Önceliğimiz verimlilik; süreçlerimizi sürekli analiz ediyoruz, ardından bu süreçleri en iyi teknolojik uygulamalarla birleştiriyoruz ve çalışanlarımızın bu süreçleri yönetebilmeleri için onları doğru uygulamalarla destekliyoruz. Bu kapsamda eğitim süreçlerimizi, tüm ekiplerimizin teknolojinin sürekli dönüşen koşullarına hızlıca adapte olabilmeleri ve geleceğin karşı daha donanımlı ve hazırlıklı olmalarını sağlayacak becerileri geliştirmeyi hedefleyecek şekilde kurguladık ve 2024 yılındaki eğitim süreçlerimizin ana temasını “Strateji ve Gelecek” olarak belirledik. Çünkü düsturumuz “önce süreçlerin en iyi şekilde anlaşılması ve tasarlanması, sonra teknolojinin ve ekibin buna adapte edilmesi”dir. Son olarak, verinin yönetimi oldukça önemli bir konu. Şirketlerin veriyi toplaması, anlamlandırması ve yol haritalarını buna göre çizmeleri gelecekte yönetilmesi gereken en kritik konular arasında yer alacak.
'Hem motive ediyoruz hem de sürdürülebilir başarımızı destekliyoruz'
Bu konunun daha çok şirketin faaliyet gösterdiği alan ve sektörle ilgili olduğunu düşünüyorum. Belirli sektörlerde mühendislik kökenli olmanız ve ilgili disiplinleri bilmeniz önemli bir öncelik olabilir. Ancak son dönemde bu durumun da değiştiğini gözlemliyorum. Artık bilgiye erişim çok daha kolay hale geldi, bundan 10 yıl öncesine baktığınızda bilgiye erişim sadece yazılı kaynaklara bağlıydı ve o bilginin denenip, deneyimlenip elde edilen sonuçların ne olduğunu anlamak zaman alıyordu. Şimdi ise bu bilgilerin yayınlanmasıyla birlikte denenip sonuca ulaşılması çok hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Bu şekilde değerlendirdiğimde gerekli bilgilere ulaşabileceğiniz ve yorum yapmanızı sağlayacak pek çok araç mevcut olduğunu görüyorum.
Özellikle bunun karşısında yer alan yöneticilerin veya şirketlerin ise çok zorlandığını görüyorum. Kaynakları etkili bir şekilde kullanabiliyorsanız, bu alanda eğitim almış uzmanlardan bile daha iyi bilgiye sahip olabilir ve iş hayatınızda başarı elde etmek için bu bilgilerden fayda sağlayabilirsiniz. Bu açıdan bakıldığında, yaş bir kriter veya ölçüt olmaktan çıkıyor. Önemli olan, kişinin işini ne kadar iyi bildiği, potansiyelini gerçekleştirmek için ne kadar çaba ortaya koyduğu ve beklentileri ve iş tanımındaki güncel ihtiyaçları ne kadar iyi karşılayabildiğidir.
'Komitelerin düzenli olarak gerçekleştirilmesi önemli katkı sağlıyor'
Yönetim kurulunun etkinliği, özellikle şirketimizin halka açılmasından sonra benim tarafımdan daha yoğun bir şekilde hissedilmeye başlandı. Şirketin gündemindeki tüm konuların titizlikle takip edilmesi, raporların bu doğrultuda hazırlanması ve komitelerin düzenli olarak gerçekleştirilmesi şirketimize önemli bir katkı sağlıyor.
Özellikle komiteler sonrası yapılan geri bildirimlerle, yönetim kurulu yalnızca gözlemleyen değil, aynı zamanda şirket performansını yakından izleyen ve değerlendiren bir yapı olarak öne çıkıyor. Bu yaklaşım, kurumsal yönetimin daha etkin bir şekilde uygulanmasına yardımcı oluyor. Yönetim performansının ölçülmesinde ise, yönetim kurulunun sadece sonuçları değerlendiren bir yapıdan ziyade, işin içinde aktif olarak yer alan bir rol üstlenmesi büyük önem taşıyor. Zaten Penta Teknoloji’de de yönetim kurulu bu şekilde konumlandırılıyor.
'Karar verme süreçlerini geliştirecek'
Yapay zekâ ile ilgili bugün yaşadığımız tecrübeler, gelecekte olacakları hayal etmenin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Yapay zekâ, başka bir devrime neden olacak. Şu an yapay zekânın gündeminde işlerin daha hızlı ve odaklı yapılması, verimliliğin artırılması var. Bana göre yapay zekâ, bir mikroorganizma gibi, beslendikçe büyüyor; yani daha fazla veri verdikçe kendini geliştiriyor ve daha etkili hale geliyor. Dolayısıyla ileride yapay zekâ bilgi birikimini artırdıkça, bilişsel konularda da önerilerde bulunacak ve karar verme süreçlerini geliştirecek.
Bu yüzden yapay zekâyı sadece verimliliği artırmak veya ürün geliştirmeye odaklı olarak kullanmamak lazım, tüm şirket içinde nasıl konumlandıracağınızı da çözmeniz gerekiyor. Yapay zekâ bazı işleri doğrudan ortadan kaldıracağı için, temelde şirketin iş modelini ve organizasyon yapısını değiştirecek veya etkileyecek yenilikler getirecek. Bu bağlamda özellikle stratejik ve bütünsel bir bakış açısıyla şirket üst yönetiminin yapay zekâ ile yapılacak konularda doğrudan etkili olması ve karar alma mekanizmasında yer alması gerekiyor.
'İlk adım dikkatli dinleyebilmek'
İyi bir çalışan olma konusunda şunları söyleyebilirim; öncelikle kişi yaptığı işi ve birlikte çalıştığı insanları sevmelidir. Çünkü sevdiğin bir işi, birlikte olmaktan keyif aldığın bir ekiple yapıyor olmak hayatımızı daha anlamlı kılar, motivasyonumuzu yüksek tutar ve uzun vadede hem kişisel hem de profesyonel gelişimimize katkıda bulunur. İkincisi ise kendini güncelleyebilmek, sürekli yenilemek ve heyecanını hiç kaybetmemektir. İçinde bulunduğunuz sektörün sizi heyecanlandırması, yenilikçi ve güncel olmasının yanı sıra şirketin de iyi yönetiliyor olması, kurumsal yönetim ilkelerine bağlı olması önemli bir konudur. Son olarak da kendi değerlerimizle eşleşen bir şirkette çalışıyor olmak. Çünkü çalıştığınız şirketin kültürü ve değerleri sizinkinden çok farklıysa kendinizi bu kültüre sürekli adapte etmek, kendinizi değiştirmeye ve değerleri benimsemeye çalışmak sizi mutsuz edecek ve sevmediğiniz bir işte çalışmak zorunda kalmanıza ve belirli bir vadede başarısız olmanıza neden olacaktır. Ayaklarınızın geri gittiği bir işten bugün uzaklaşmanız gerekir.
'Giderlerin sıkı bir şekilde kontrol altında tutulması gerekiyor'
Her daim ülkelerin ve şirketlerin önlerinde aşılması gereken konular ve farklı birtakım sorunlar oluşabiliyor. Bugün enflasyonist bir ortam var ancak bu geçici bir dönem, yarın bambaşka bir konu gündemde olacak. Bu açıdan değerlendirdiğimizde şirketlerin en önemli odak noktası, karşılaştıkları sorunlardan veya gelişen konulardan bağımsız olarak çevik olabilmeleridir. Şirketlerin, gündeme hızlı ve etkili yanıt verebilecek şekilde kendilerini konumlandırmaları kritik öneme sahiptir.
Penta Teknoloji’de bu çevikliği sağlamak adına neler yapıyoruz? Öncelikle, giderlerin sıkı bir şekilde kontrol altında tutulması ve önceliklendirilmesi gerekiyor. Bu, stok kontrolü ve net işletme sermayesinin kullanımının optimize edilmesiyle doğrudan bağlantılıdır. Maliyetlerin arttığı ve piyasada fiyat algısının bozulduğu dönemlerde, bu süreçleri doğru yönetmek büyük önem taşıyor. Ayrıca, dış kaynak kullanımını mümkün olduğunca azaltmak ve iç kaynakları etkin bir şekilde değerlendirmek de bu dönemdeki stratejilerimizin bir parçası. Finansal enstrümanların dikkatli bir şekilde yönetilmesi, belirsizliklerin olduğu süreçlerde şirketin mali yapısını korumaya ve güçlendirmeye yardımcı olacaktır. Tüm bu adımlar, Penta Teknoloji’nin mevcut zorluklara karşı dayanıklılığını artırarak, gelecekteki belirsizliklere de hazırlıklı olmasını sağlıyor. Son dönemde şirketimizin finansal sonuçlarından da görüldüğü gibi şirketimiz başarılı bir şekilde yönetilmektedir.
Mehmet Fatih Erunsal kimdir?
2001 yılında Fatih Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olan Fatih Erünsal, kariyerine 2003 yılında Yıldız Holding’in bilişim grubu şirketlerinde başlamış ve Yıldız Holding bünyesinde farklı şirketlerde ürün yönetiminden satış müdürlüğüne uzanan farklı görevler üstlenmiştir.
2007 yılında Hızlı Sistem’de yürüttüğü Satış ve Pazarlama Müdürlüğü görevinde, şirketin perakende operasyonları ile ithalat ve distribütörlük süreçlerini yönetmiştir.
2012 yılında Bilgi Teknolojileri sektöründeki en büyük birleşmelerden biri olan Penta Bilgisayar ve Mersa Sistem birleşmesi sürecine katkı sağlamıştır.
Fatih Erünsal, Penta Teknoloji Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev yaptığı dönemde, Ekip Elektronik, Beyaz İletişim, Medyasoft, Sayısal Grafik ve Exper şirketlerinin satın almalarında aktif rol üstlenerek şirket operasyonlarının birleştirilmesine ve Penta Teknoloji’nin sektörde güçlü bir şekilde yerini tesis etmesine katkıda bulunmuştur.
2017 yılından bu yana yürüttüğü Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevinde, 2021 yılında Penta Teknoloji’nin halka arzında aktif rol almıştır.
Uzun yıllardır elde ettiği yönetim tecrübesini pekiştirmek amacıyla 2019 yılında Harvard Business School General Management Program’ına katılan ve başarıyla mezun olan Erünsal 2022 yılından bu yana Penta Teknoloji’de Genel Müdür olarak görevine devam etmektedir.