Türkiye ekonomisini canlandırmaya yönelik son dönemde KOBİ'lerden ihracatçılara, yatırımcılardan üreticiye birçok kesimi ilgilendiren önemli teşvik ve düzenleme hayata geçirilirken, bu adımların etkilerinin 2017 verilerine yansıması bekleniyor.
Küresel ölçekte gelişmeler, ticarette zayıflama, jeopolitik gerginlikler, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında azalma ile Türkiye genelinde darbe girişimi ve terör olaylarının etkisiyle geçen yılın üçüncü çeyreğinden itibaren görülen daralmaya karşın hükümet milyonlarca kişiyi rahatlatacak müjde paketleri açıkladı.
Ekonomide meydana gelebilecek kırılganlıkları engellemek ve piyasaları canlandırmak için çok sayıda tedbir alan hükümet, reel sektöre nefes aldıracak birçok vergi indirimi ve istisnasından yeniden yapılandırmaya, Varlık Barışı'ndan Kredi Garanti Fonu ile yeni kredi hacmi oluşturulmasına kadar oldukça önemli adımlar attı.
Bu kapsamda KOBİ ve ihracatçıların piyasada nakit ihtiyaçlarını gidermek, işlerini genişletmelerini sağlamak ve istihdamı artırmak için Kredi Garanti Fonu'nun kefaletiyle 250 milyar liraya kadar kredi hacmi oluşturulurken, krediye erişimi kolaylaştırıp hızlandıracak Portföy Garanti Sistemi devreye sokuldu.
Reel kesime verilen destekler bu yıl geçen seneye kıyasla yüzde 16 artışla 32,4 milyar lira seviyesine çıkarılırken, işletmelerin nakit ihtiyaçlarını karşılamak için SGK primleri ertelendi, BAĞ-KUR'lu vatandaşların ve esnafın ödediği primlerde indirimlere gidildi. Sektörün özel sektör yatırımlarının artırılması amacıyla başta Kurumlar Vergisi indirimi olmak üzere çeşitli vergi indirimleri ve istisnaları sağlandı.
İşletmelerin süratli bir şekilde kredi imkanınından yararlanması amacıyla tüketici kredileri için uygulanan genel karşılık oranı düşürüldü, vergi ve prim borçları başta olmak üzere bazı alacakların yeniden yapılandırılması amacıyla kanun çıkarıldı, sicil affına dönük çalışma tamamlanarak yürürlüğe girdi.
Talebin canlandırılması için tüketici kredilerinin vadeleri 36 aydan 48 aya, kredi kartı taksit sayısı 9 aydan 12 aya çıkarılırken, kredi kartı ve kredi borçlarının 72 aya kadar yapılandırılması imkanı da getirildi.
Reel sektör destekleri içerisinde ihracatın desteklenmesine yönelik ayrılan kaynak artırılırken, imalat sektöründe yapılacak yatırım harcamalarına sağlanacak teşvik oranları yukarıya çekildi.
KOSGEB destekleri kapsamında kendi işini kurmak isteyen gençlere proje karşılığı 50 bin liraya kadar karşılıksız nakdi destek imkanı, kendi işini kurmak veya geliştirmek isteyen gençlere ayrıca 100 bin liraya kadar faizsiz kredi imkanı sağlandı.
Taşınır Rehni Kanunu ile KOBİ'lerin sahip oldukları taşınır üzerinden kredi almalarına imkan sağlandı.
Klima, buzdolabı, çamaşır makinesi, su ısıtıcısı, bulaşık yıkama makinesinin de aralarında bulunduğu beyaz eşya ile bazı küçük ev aletlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) 30 Nisan'a kadar sıfıra çekilirken, binde 9,48 olarak uygulanan resmi şekilde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile ön ödemeli konut satış sözleşmelerine ait damga vergisi oranının sıfır olarak uygulanmasına karar verildi.
Yapı ruhsatı 1 Ocak'tan sonra alınan konut inşaatı projeleri ile kamu tarafından ihalesi 1 Ocak'tan itibaren yapılacak konut inşaatı projelerinde de metrekare vergi değeri bin lira ile 2 bin lira arasındaki konutların tesliminde yüzde 8,2 bin liranın üzerindeki konutların tesliminde de yüzde 18 KDV uygulanması kararlaştırılırken, mobilyaların KDV'si de 30 Nisan'a kadar yüzde 8 olarak belirlendi. Yatlar, kotralar, tekneler ve gezinti gemilerinde uygulanacak ÖTV oranı da sıfır olarak tespit edildi.
TBMM'de kabul edilen ve Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu'nda değişiklik yapan düzenlemeyle de indirimli oranda mal ve hizmet tesliminde bulunan mükelleflerin KDV'sine ilişkin nakden iadelerini ertesi yılı beklemeden alabilmeleri için Maliye Bakanlığına yetki verildi. Söz konusu yetkiyle mükelleflerin alışları sırasında ödedikleri ancak mahsup yoluyla alamadıkları katma değer vergisini yıl içinde nakit olarak alabilmeleri, finansman ihtiyacı içinde olan işletmelerin hem finansman imkanı elde edebilmesi hem de finansman maliyetinden kurtulması amaçlandı.
"Süper teşvik" devreye sokuldu
Diğer taraftan yatırımların artırılması için de önemli hamleler yapıldı. "Süper Teşvik" olarak nitelendirilen asgari sabit yatırım tutarı 100 milyon dolar olan projeler için firmalara, vergi muafiyeti ve indirimi, sermaye katkısı, yatırım yeri tahsisi ve kamu alım garantisi gibi proje bazlı devlet yardımı verilmesini öngören Bakanlar Kurulu kararı yürürlüğe girdi.
23 ili kapsayan "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi" açıklandı, yaklaşık 20 milyar lira tutarında müracaat alındı, öngörülen istihdam da 112 bini aştı.
Varlık Fonu "dev" kuruluşlarla büyüdü
Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek üzere kuruldu.
At yarışları ve şans oyunlarına ilişkin lisans haklarının 49 yıllığına Türkiye Varlık Fonuna devredilmesine karar verilirken, Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri AO (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ'nin (TÜRKSAT) sermayelerinde bulunan Hazineye ait hisselerin tamamı,Türk Telekomünikasyon AŞ'nin yüzde 6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur) fona aktarıldı. Özelleştirme Yüksek Kurulunca Türk Hava Yolları'nın (THY) yüzde 49,12 ve Halkbank'ın yüzde 51,11 oranındaki hisselerinin özelleştirme kapsam ve programından çıkarılarak Fon'a devrine karar verildi.
Bu ve benzeri birçok adımın etkilerinin bu yıl hissettirmesi öngörülürken, Başbakan Binali Yıldırım da "Eminim ki önümüzdeki yaz aylarından itibaren Türkiye'de işler süratle yoluna girecek, her şey daha güzel hale gelecek." ifadesini kullanmıştı.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Reel sektöre yönelik açıkladığımız tedbirler, muhtemelen yılın ikinci çeyreğinde kendini güçlü bir şekilde hissettirir" değerlendirmesinde bulunmuştu.