Türkiye, 35 milyar dolarlık bir piyasayı barındıran kruvaziyer gemilerinin yeniden uğrak mekanı olmaya hazırlanıyor. 2013 yılından sonra Türkiye limanlarından tek tek çekilen kruvaziyerler, rotalarını yeniden Türkiye’ye çevirmeye başladı. 2019-2020 yıllarında Türkiye’deki limanlara 350 gemiden 350 bin turistin gelmesi planlanıyor. Bu gemilerden 230’unun ise Kuşadası’na gelmesi bekleniyor. İzmir’de 2019 yılı için henüz planlı bir sefer olmadığını ancak çalışmalara devam ettiklerini belirten DTO İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, 2020-2021 yıllarında kruvaziyer turizminde eski günlere dönüleceğini belirtti.
Kruvaziyer turizmin önemine vurgu yapan Öztürk, "Kruvaziyer, 35 milyar dolarlık bir market, bir piyasa. Her sene neredeyse yüzde 15 oranında artan bir turizm şekli haline geldi. Artık insanlar klasikleşen otel, deniz, kum, güneş yerine daha farklı bir turizm şekli arayışına girmişti ve onun neticesinde bu artışları her sene gözlemlemekteydik. Dolayısıyla Türkiye olarak, bölgemizde de İzmir olarak kruvaziyer turizmin ne kadar önemli olduğu aşikar. İzmir’de 3 bin kişiyle başlayan kruvaziyer turizmi 2013’te 600 bin kişiye ulaştı. Tüm Türkiye’de 2 milyon 250 bin yolcuya kadar da ilerledi. 2013’ten sonra Türkiye hakkında ön yargılar ve yanlış imajdan dolayı maalesef kaybetmeye başladık. Kruvaziyer hatlar birer birer çekilmeye başladı. Tabii ki tek kriter bu değil. Altyapı sorunlarımız vardı. Özellikle İstanbul’daki kruvaziyer limanlar konusunda sıkıntı vardı. Dolayısıyla düşüşe geçti” diye konuştu.
"ESKİ GÜNLERİMİZE DÖNECEĞİZ"
2019-2020’de Türkiye’ye yaklaşık 350 gemiden 350 bin yolcu beklediklerini ve bunun için çok çaba sarf ettiklerini kaydeden Öztürk, şu bilgileri verdi:
“Aldığımız bilgilere göre bunu net olarak söyleyebilirim; 2020-2021 yıllarında eski günlerimize döneceğiz. Şu anda Antalya, Bodrum, Marmaris’e her hafta birer gemi geliyor. Özellikle Kuşadası bizim göz bebeğimiz. Bu sene 350 gemiden 230’u Kuşadası’na gelecek. İzmir için şu ana kadar gelen bir sefer talimatı söz konusu değil ama biz bunu takip ediyoruz. Sonuç olarak İzmir de bizim limanımız, Kuşadası da, İstanbul da, Ayvalık da, Antalya da bizim limanımız. Bu aşamada duruma genel anlamda bakmak gerektiğini düşünüyorum. Bir limana geldiklerinde Türkiye’de güvenlikle ilgili bir problemin olmadığını görecek ve diğer limanlara da geçecekler. Bir hat, Türkiye’yi uğrak yapmaya başlarsa diğerleri de onları takip edecek. Türkiye tarihi bir ülke. Doğal zenginlikleri müthiş bir ülke. Ucuz bir ülke ve Türk insanının kültürünü, ahlakını bir kenara koyduğunuzda bunların hepsini içeren başka bir destinasyonu bulmanız zor. Dolayısıyla önünde sonunda gelecekler. Bize ihtiyaçları var.”
"TANITIMA DEVAM ETMELİYİZ"
Dünyadaki gemi yapım tersanelerinde 124 yeni geminin yapıldığını ifade eden Öztürk, “Bu 124 gemi ve zaten var olan gemileri hangi destinasyonlarda çalıştırabilirler? Dünyada üç tane büyük destinasyon vardır. Biri Karayipler, biri Akdeniz, biri de Uzak Doğu’dur. Bunların dışında çalıştırabilecekleri fazla bir destinasyon söz konusu değildir. Biz tanıtıma devam etmeliyiz. Ülkemizin her açıdan iyi noktada olduğunu göstermeliyiz. Bu konuda Turizm Bakanlığının desteğini çok alıyoruz. Onlara da teşekkür ediyoruz ve biz de ülkemizi tanıtmaya gayret gösteriyoruz” dedi.
"ESNAF DA KAZANACAK"
Kruvaziyer turizminin refah getiren bir turizm şekli olduğunu vurgulayan Öztürk, "Kruvaziyer, pahalı müşterinin geldiği bir turizm şeklidir. Limanınıza inen insanlar, bölgenin ve şehrin tanıtımı için çok önemli bilgilerle ülkelerine dönüyorlar. Türkiye’nin tanıtımı için bu turizm şeklinin gelişmesi açısından elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Tabii ki uğranılan limanlardaki esnafın kazancını da gözardı etmemek gerekiyor. Kruvaziyer turizmi, refah getiren bir turizm şeklidir. Bu konuda bizler de üzerimize düşen her şeyi yapmaya gayret gösteriyoruz” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan İzmir liman esnafı da 2019’da İzmir’e planlı sefer olmadığı için umutlarını 2020 yılına bağladı. 2013 yılından sonra adeta sinek avlayan esnaf, kurvaziyer gemilerin gelmesini iple çekiyor. Esnaflardan Nihat Eracar, “Boşta oturuyoruz. Dükkanlar kapalı. Sadece vakit geçirmek için geliyoruz. 2019 yılı yine boş. 2020 yılı için ’30-35 gemi gelecek’ deniyor ama o da kesin değil. Gemilerin İzmir’e gelebilmesi için İstanbul ayağının olması lazım. İstanbul’daki üç gemi kapasiteli limanın açılışı 2020’nin mart ayında yapılacakmış. Altı gemi kapasiteli Yenikapı limanının da 2021’e anca yetişeceğini söylüyorlar. Bu limanlar devreye girerse İzmir’in şansı daha da artacak. İstanbul ayağı olmadan buraya geminin gelmesi hayal gibi görünüyor" dedi.
Müşterileri olmadığı için kiralarını ödemekte de güçlük çektiklerini kaydeden Eracar, şöyle devam etti:
"Biz zorluk aşıyoruz. Sağ olsun devletimiz kiraları çok makul rakamlara indirdi ama buna rağmen bu rakamları ödeyemeyen arkadaşlarımız var ama bir ümit bekliyoruz. Liman eski hızına kavuşursa tüm İzmir esnafı çok büyük kazanç sağlar. Kemeraltı Çarşısı gibi bir çarşı dünyada yok. Buraya gelen gemilerin çoğu 3 bin 500 kişi kapasiteli. Bin 500 kişi Efes’e gitse, geri kalanı Kemeraltı’na dağılacak. Bu konuda herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor."