Sağlık Bakanlığı, yerlileşme ve millileşme hedefleri doğrultusunda ikili iş birliklerine hız verdi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2’inci Dünya Sağlık Asamblesi’ne katılmak üzere Cenevre’ye giderek, Küba, Portekiz, Irak, Azerbaycan, İran, Kırgızistan, Endonezya ve Çekya Sağlık Bakanları ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
YATIRIMLAR KARŞILIKLI TEŞVİK EDİLECEK
Bu anlaşmalarla sağlık hizmetleri, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ve kontrolü, ilaç, aşı ve tıbbi cihazlar, insan kaynağı kapasite gelişimi konularında teknoloji paylaşımı, uzman ziyaretleri, eğitim-seminer ve çalıştaylar ile sağlık sektöründeki yatırımların karşılıklı teşvik edilmesi gibi çalışmalar yürütülecek.
Sağlık Bakanlığı’ndan üst düzey heyetler; aşı yerlileştirme ve teknoloji transferi çalışmaları kapsamında son iki ayda Küba, Güney Kore, Bangladeş ve Endonezya’da önemli çalışmalar yürütüyor. Karşılıklı ziyaretlerle aşı, ilaç, tıbbi sarf ve cihaz konusunda iş birliği imkanları geliştiriliyor.
Küba’dan üst düzey bir heyet bu hafta Türkiye’ye gelecek
Küba ile 27 Ekim 2018’de Ankara’da imzalanan mutabakat zaptının ardından irtibatlar hız kazandı. Cenevre’de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Küba Sağlık Bakanı Jose Angel Portal Miranda ile gerçekleştirdiği ikili görüşmede, enfeksiyonlara karşı aşılar, kanser aşısı ve ilaçlarının birlikte üretimi konusunda iki ülke arasında Çalışma Grubu oluşturulması kararı alındı.
Özellikle inovatif molekül geliştirme ve onkoloji çalışmalarında önemli tecrübeye sahip olan Küba’dan üst düzey bir heyet bu hafta Türkiye’ye gelecek. Küba ilaç kurumu BioCubaPharma Başkanı ve kurum temsilcileri, Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirecek.
Ayrıca ülkemizde biyoteknolojik ürünlerin Ar-Ge’sini yürütecek insan gücünün yetiştirilmesine yönelik araştırma ve eğitim merkezinin TÜSEB bünyesinde kurulması planlanıyor. Sağlık Bakanlığı yetkilileri bu konuda inceleme yapmak üzere, geçen hafta İrlanda Ulusal Biyoproses Araştırma ve Eğitim Enstitüsü’nü ziyaret etti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, söz konusu çalışmalara yönelik şunları kaydetti:
“İlaç alanında başlattığımız millileşme çalışmalarını, tüm sağlık ürünlerine yaygınlaştıracağız. Nihai amacımız ilaçta, aşıda, kan ürünlerinde, tıbbi cihazda kendi kendine yetebilen bir ülke olmaktır. Bir diğer hedefimiz de global pazarlarda rekabet edebilen bir üretim yapısına kavuşmaktır. Kişi başına düşen gelirimizin 10 bin dolar seviyesinin üstüne çıkabilmesi için ülke olarak yüksek teknolojili ürünlerin üretimine ihtiyacımız var.
İlaçta yerelleşme çalışmalarımıza başlarken 3 temel hedefimiz vardı: İthalatı azaltarak cari açığı düşürmek, ilaç sanayimizin kapasite kullanım oranını geliştirmek ve buna bağlı olarak nitelikli iş gücü istihdamını arttırmak. Bugün, tükettiğimiz her 100 kutu ilacın 80’ini ülkemizde üretiyor hale geldik. Ancak bu rakam, değer bazında yüzde 46 seviyesinde kalmıştır. Bu da katma değeri daha yüksek ürünleri yerelleştirmemiz gerekliliğinin bir göstergesidir. Sanayimizin kapasite kullanım oranı yüzde 65’lerden yüzde 75’lere çıktı. İstihdamda da 35 binler seviyesini yakaladık. Burada yakaladığımız ivme ile daha fazla sayıda ‘yüksek katma değerli ürün üretme’ ve ‘bu ürünleri dünya pazarlarına ihraç etme’ hedefimize ulaşacağız.
Ülkemizde 13 hastalığa karşı rutin bağışıklama programı yürütülüyor. Türkiye, zorunlu aşıların ücretsiz uygulandığı nadir ülkelerden biri. Nüfusun büyüklüğü ve bağışıklama programının genişliği sebebiyle aşılama maliyeti de oldukça yüksek. Bu kapsamda aşı için ayrılan bütçe, 2017 yılında 820 milyon, 2018 yılında ise yaklaşık 930 milyon TL olarak gerçekleşti. 2023 yılına kadar aşıların tamamının yerlileştirilmesini hedefliyoruz. Bu çerçevede difteri-tetanos, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, 5’li karma aşı, hepatit, suçiçeği aşılarının yerli üretimi için çalışmalarımız devam ediyor.”