Bir yılı aşkın süredir dünya genelinde etkisini gösteren koronavirüs salgınıyla birlikte hemen her sektörde iş yapış şekilleri değişirken, zorlu pandemi koşullarında dijital dönüşüme ayak uydurarak geleceğe yönelik adımlar atan KOBİ’ler iş sahalarını genişletti. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de salgın kapsamında uygulanan tedbirler sebebiyle fiziksel piyasalar duraklarken, bu dönemde işletmeler için e-ticaret çalışmaları mecburiyet halini aldı.
YEREL ÜRÜNLER SINIRLARI AŞTI
Örnek vermek gerekirse Hatay’da yöresel salça satan bir işletme online pazaryeri üzerinde üyelik oluşturarak hem markasını duyurmayı başardı, hem de müşteri portföyünü geliştirdi. Birçok işletme bu sayede satışların en az şekilde etkilenmesini sağlarken, bazıları ise işlerini arttırdı. Ülke genelinde buna benzer pek çok örnek yaşanırken, bu süreç işletmelere markalaşmadan lojistiğe, tedarikten inovasyona kadar pek çok alanda tecrübe sağlama ve profesyonelleşme imkanı tanıdı. 15 ay öncesinde bulunduğu şehirde üretip satan bir KOBİ, artık Türkiye’nin en ücra köyüne ürününü gönderebiliyor.
DEVLET DESTEKLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
AR-GE YATIRIMLARI İŞİNİZİ ÖNE ÇIKARIYOR
Türkiye’deki toplam işletmelerin yaklaşık yüzde 98’ini oluşturan KOBİ’lerin hem operasyonel hem de finansal açıdan yaşanan sıkıntılara karşı direnç göstermesi için kararlı adımlar atmaları gerekiyor. Bu süreçte Ar-Ge yatırımları önemli rol oynuyor. Piyasada yer alan diğer rakip firmalara göre fark oluşturmanın en önemli adımı olan Ar-Ge çalışmaları, daha da değer kazandı. Mevcut ürün ve hizmetlerin yanı sıra piyasalar rahatladığında talep görecek yeni ürün ve hizmetlere dair çalışmalar da yapmak, işletmelerin kritik dönemlerden hızlı çıkış yapmalarını sağlayabilir.