Yıldırımhan, Rize SGK İl Müdürlüğünde düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun 6 Ocak 2017'de Konya'dan kamuoyuna duyurduğu "Çalışma Hayatında Milli Seferberlik" programı kapsamında Rize'de ziyaretlerde bulunduklarını, işçi ve işverenlerle bir araya geleceklerini söyledi.
Yıldırımhan, ulaşmak istedikleri işsizlerin İş-Kur müdürlüklerinde kayıtlı olduğunu, teşviklerin verileceği işveren ve sanayicilere ulaşmak için çaba sarf ettiklerini kaydederek, şöyle devam etti:
"Bir işverenimiz bu programdan yararlanmak adına bir işçiyi dahi yanına alırsa birinci yıl asgari ücretin yüzde 50'si, ikinci yıl asgari ücretin yüzde 25'i kadar kendisine destek vereceğiz. İşverenlerimiz bu programdan haberdar olsun, başvursunlar. İş-Kur bugüne kadar uyguladığı programlarla çok ciddi sayıda işsizimizi iş sahibi yaptı. Bizim en önemli sorunlarımızdan bir tanesi vasıfsız işçilerimizin sayısının fazla olması. Mesela Rize'de 7 bin açık pozisyon gözüküyor. İşverenimizin 7 bin kişiye ihtiyacı var ama maalesef işverenimizin istediği o evsafta işçiyi bulup, onlara gönderemiyoruz. Bu tarafının yanında iş beğenmemezlik tarafı var. Dün bir işveren arkadaşımızla konuştuk. 'Acil 20 işçiye ihtiyacım var ama işçi bulamıyorum' diye yakınıyor. Bir taraftan bu tür iş yerlerinin işçi talepleri karşılanamıyor. Diğer taraftan da kayıtlı epeyce işsizimiz görünüyor. Halbuki iş beğenmeme ile ilgili sorunu aşsak aslında o açık iş pozisyonlarının bir çoğunu da kapatmış olacağız."
Vasıfsız işçilerin vasıflı hale getirilmesi için meslek kursları düzenlediklerine işaret eden Yıldırımhan, "Kendi işini kurmak isteyen insanlar için de girişimcilik kurslarımız var. Bunlardan faydalanan binlerce insan, kendi işinini kurmayı başarmış epeyce insan var. Bunları bilmeyenlere de duyurmak için çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Yıldırımhan, meslek danışmanları olduğunu belirterek, "Danışmanlarımız bir taraftan işverenlere bir taraftan da işsizimize danışmanlık yapıyor. Bugün işsizine de giden, işverenine de giden bir devlet var. 'Gelin, biz size şu imkanları sunuyoruz. Bunlardan faydalanın.' diyen bir devlet var. Hep isteyen, hep alan bir devlet yok. Aksine 'Proje geliştirin, biz size projelerin karşılığında imkan sunalım.' diye ciddi bir gayret var." dedi.