İmar alanlarının dolması ve korona virüs süreci nedeni ile inşaat alanında oluşan yavaşlama, ev fiyatlarının artmasına neden oldu.
Diyarbakır’ın hızla geliştiği için her yıl 10 bin konuta ihtiyaç duyulduğunu aktaran iş adamı Av. Hacı Süleyman Çiçek, kentte istihdamın en yüksek olduğu alanın inşaat sektörü olduğunu dile getirerek normalleşme süresini fırsata çevirmek için imarların açılması konusunda çağrıda bulundu.
Çiçek, “Diyarbakır her yıl hızla büyüyen ve 10 bin konuta ihtiyacı olan bir şehir, son dönemlerde üretim yapılamadı ve bu üretimin yapılamamasının sebebi ekonomik kriz ile beraber yaşadığımız pandemi sürecinden imalat Diyarbakır’da çok alt seviyede seyrediyor. İmalat ve üretim olmayınca konut ihtiyacı arttı, buradan belediye ve devletimizden bir ricamız var, Diyarbakır Konya’dan sonra 2. düz ovaya sahip ilimizdir, arazimiz geniş ve güzel buda yapıma elverişli bir arazi. Zeminimizin kayalık olması çok rahat bir şekilde müteahhitler iş alanı istihdam edebilir.
Diyarbakır’ın tarım ve inşaat sektörü çok ön planda seyrediyor. Burada inşaatın müthiş istihdam oluşturduğunu herkes biliyor. Burada başta belediyemiz ve hükümetimizin desteğiyle imar alanlarının açılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü mevcut arazilerinin kısıtlı olması, yer kalmadı denilecek noktaya geldi. Kalan yerlerde ise arazi birden fazla kişinin olduğu için uzlaşma sağlanamadığından yapıt yapılamıyor. Dolayısıyla yapıt yapılmayınca arz talep meselesi, talep var ama arz eden yok, arz eden olmayınca fiyatlar yükselir dolayısıyla. Bunun mutlaka önünü açmamamız lazım” dedi.
"İnşaat ve üretim arazileri karşı karşıya"
Üretim alanı ile inşaatların karşı karşıya kaldığını aktaran Çiçek, toprak reformu düzenlemesinin tekrardan yapılması ve serbest alanların oluşturularak yatırım ve konut ihtiyacın giderilmesi gerektiğini ifade etti. Çiçek, “Bununla beraberinde imarı kısıtlayan ve evlerin yapımını engelleyen toprak reformu kapsamında yapılan düzenleme şehrin bir yandan üst konutlar inşa edilmiş diğer yandan buğday tarlalarıyla karşı karşıya kalınmış. Aslında burada serbest alanın bırakılması lazım. Orada hem imar verilmesi hem de yatırım amacıyla arazi almak isteyen yatırımcılar ve girişimciler için geleceğe yönelik imar girer kat karşılığında arazi sahibine bir daire kalabilme ihtimali ve umuduyla yatırım yapmak isteyen çok insan var. Çünkü şu süreçte evler biraz pahalı, 500 metre arazi aldıklarını düşünürsek bir vatandaşın bu araziyi 50 bin bandında alıp 3 yılın sonunda müteahhitte kat karşılığı verip bir daire elde edebilir. Bu durumda da daha kolay ev sahibi olunabilir, çünkü burada müthiş bir arazi potansiyelimiz var” diye konuştu.
Gelişimin batı yönünde olduğundan doğu yönündeki ev fiyatlarının ekonomik seyrederken batı yönündeki aynı imara sahip evlerin fiyatının 2 katına çıktığını vurgulayan Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti:“Ev fiyatları Diyarbakır’da yerleşim yerlerinden Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesinde yapılan konutlar ile Kayapınar ilçesinde yapılan konutlar arasına ciddi bir fiyat farkı var. Bağcılar Mahallesi ekonomik seviyede seyrederken 2 1 240 bin fiyat bandında olurken, aynı imara sahip Kayapınar’da bu rakamlar çok daha yüksek, 2 1 daireler 350 bin bandında. Bunun sebebi Türkiye’nin neresinden bakarsak bakalım şehirler batı illerine doğru yönelerek gelişiyor. Diyarbakır doğusunda ve güneyinde Dicle Vadisi ile çevrili, batı ve kuzey yönünde ise tamamen düz bir araziye sahip, vatandaşlarda oraya doğru meyilli. Bağcılar’da Kayapınar’da da gelişme elverişli, dolayısıyla bu iki bölgenin gelişimi daha isabetli olur. Tabi bunlar olunca diğer bölgelerin gelişimi engellemek adına bir şey demiyoruz, oraların da imara açılması lazım. Villalarda deprem korkusu olmayıp, pandemi sürecinde bahçesinde sosyal hayata devam edilebilecek bir alan olduğu için daha çok tercih ediliyor.”