Türkiye Ulus Markalama Forumu'nun açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye'de bir ilk niteliği taşıyan Türkiye Ulus Markalama Forumu'nu gerçekleştirmenin mutluluğu ve gururunu yaşadıklarını belirterek alanında uzman yerli ve yabancı katılımcılarla gerçekleştirilen forumla ulus markalama alanında uluslararası bir etkileşim oluşturmak istediklerini söyledi.
“Ülkemizin potansiyelini dış dünyaya yansıtmaya gayret gösteriyoruz”
Uluslararası politik arenada, ülkelerin marka değerinin ekonomik ve siyasi ilişkiler açısından merkezi bir konuma yerleştiğini ve ülkelerin marka değerlerini kimlik ve itibar değerlerinin toplamının belirlediğini ifade eden Fahrettin Altun, "Marka, bir iletişim şeklidir. Bir değeri, diğerlerinden ayırt etmeye yarayan unsurların bütününü ihtiva eder. Markalama ise tanıtım ve reklamdan çok daha sofistike kurgulanması gereken bir alandır. İletişim teknolojilerindeki gelişmelerin küresel rekabetin yapısında yarattığı değişim, markalama faaliyetlerinde daha karmaşık ve özel kurgulanmış iletişim stratejilerine olan ihtiyacı da ortaya çıkardı. Kavramın adında da görüldüğü gibi, ulus markalama, ulusların topyekun çabasıyla yürütülen bir iletişim çabasıdır." diye konuştu.
"TWİTTER SKANDALI ÇOK CİDDİ BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZU GÖSTERİYOR"
Altun, "Zaman içinde birçok unsurla beslenen yumuşak güç alanına 'ulus markalama' kavramı da dahil olmuştur. Ulus markalamayı devletlerin belirli bir imajı üretmek adına yaptıkları etkinlikler olarak tanımlayabiliriz. Bu kavram iletişim disiplini çatısı altında pazarlamadan, uluslararası ilişkilere kadar oldukça geniş bir alana sahip.
Bugün devletler bir yandan küresel ekonomik sistem içerisinde varlık göstermek, daha fazla yatırımcı ve ziyaretçi çekmek, acımasız bir rekabete sahne olan uluslararası sistemde kendilerine yer edinmek, itibar kazanmak, daha görünür hale gelmek için ulus markalama faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütme mücadelesini veriyorlar. Bu faaliyetler kuşkusuz ciddi yatırım ve planlama gerektiren faaliyetler ve böyle olduğunda da büyük getiriler sağlayan faaliyetler. Elbette dijitalleşmenin yadsınamaz bir gerçek haline geldiği günümüzde, sosyal medya platformları da marka mecraları anlamında kritik alanlar olarak karşımıza çıkıyorlar. Ancak, bu platformların sanılanın aksine özgür, bağımsız ve tarafsız olmadıkları çeşitli kereler karşımıza çıkıyor.
En son, Twitter skandalında, bu gerçeği bir kez daha açık ve net bir şekilde gördük. Twitter yönetiminin, içerisinde engelleme, hesap kapatma gibi uygulamalarda kendi moderasyon sınırlarını nasıl keyfi bir şekilde esnettiğini, içerik politikalarını kendilerine göre karşıt görüşlü kullanıcılara, aktörlere karşı silaha çevirebildiğini, belgeleriyle gördük. Bugün Twitter yönetimi bu belgeleri bütün uluslararası kamuoyuyla paylaşıyor. Bu tablo kişiler, toplumlar ve ülkeler açısından çok ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu açık ve net bir şekilde gösteriyor. Bu skandal sosyal medya platformları aracılığıyla bir ülke markasını dahi algının nasıl yönlendirilebileceğini, hatta manipüle edilebileceğine dair de ipuçları veriyor. Dolayısıyla ülke markasını güçlendirmekle birlikte onu bu gibi sistematik algı operasyonlarından korumak da hayati derecede önemli bir meseledir" ifadelerini kullandı.
"Türkiye merkez ülke konumuna yerleşmiş durumdadır"
Dünyanın ciddi sınamalardan geçtiğini anımsatan Altun, şöyle devam etti:
"Çalışmalarımızı Cumhurbaşkanı'mızın lider marka kişiliğinden aldığımız özgüvenle gerçekleştiriyoruz"
Türkiye'nin özellikle son 20 yıldır birçok alanda önemli gelişmeler ve başarılar kaydettiğini söyleyen Fahrettin Altun, yatırımdan ticarete, sağlıktan eğitime, sürdürülebilir enerjiden teknoloji ve inovasyona, insani diplomasiden barış için arabuluculuk çabalarına kadar, bütün alanlarda atılan güçlü adımlarla bugün Türkiye'nin bölgesel bir güç, küresel bir oyuncu olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak Türkiye'nin gücünü itibarlı ve güvenilir bir markaya dönüştürmek ve bunu sürdürebilir kılmak üzere faaliyetler yürüttüklerini belirten Altun, şöyle konuştu:
"Bu noktada şunu bütün açıklığıyla vurgulamak istiyorum: Bugün Türkiye'nin en büyük ve en güçlü markası Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Biz de bu yoldaki çalışmalarımızı, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın lider marka kişiliğinden aldığımız özgüvenle gerçekleştiriyoruz. Hakikatin her geçen gün giderek daha da kaybolduğu günümüzde gerçeklere sahip çıkmak ve yaşatmak düsturuyla görev yapıyoruz. Türkiye'nin küresel çapta yürüttüğü barışçıl ve sürdürülebilir politikalarla daha yaşanabilir bir gelecek inşasına iletişim boyutunda katkı sağlamak üzere var gücümüzle çalışıyoruz. Binlerce yıllık köklü bir geçmişe dayanan medeniyet değerlerimizin ışığında Türkiye markasını güçlendirmek ve yurt dışında tanınırlığını artırmak için gerekli faaliyetlerin koordinasyonunu sağlıyoruz. Bu doğrultuda temel görevimizin, milletimize yakışır, nitelikli ve değerli çalışmalarla kültür ve değerlerimizi tanıtmak olduğu bilinciyle hareket ediyoruz."
"Karalama çalışmalarına karşı mücadele yürütüyoruz"
Devletin ve milletin geçmişten geleceğe başarı hikayeleriyle ulus marka değerini küresel rekabette daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini açıklayan Altun, "Tüm dünyada Türkiye markasına ve Türkiye'nin uluslararası alandaki imajına zarar verecek karalama çalışmalarına karşı mücadele yürütüyoruz. Ülkemizin itibarının korunması ve yükseltilmesi için çok boyutlu bir gayret içerisindeyiz. Ülke markamızın güçlendirilmesi hedefi, 'Türkiye İletişim Modeli'nin merkezinde yer alıyor. 360 derece iletişim anlayışıyla işleyen bu modelde Türkiye markasını, iletişimin tüm safhalarıyla değerlendiriyor ve besliyoruz. Bunu yaparken de ulus marka kimliğimizi tüm değerleriyle yaşatmaya odaklanıyoruz. Çalışmalarımızda elbette Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 2023, 2053 ve 2071 vizyonlarının ayrılmaz parçası olan 'Güçlü Türkiye' markasına yönelik faaliyetlerin kurumsallaştırılması temel hedefimiz olarak öne çıkmaktadır." dedi.
"Ulus marka kimliğimizi medeniyet değerlerimizin üzerine inşa ediyoruz"
Türkiye'nin bu gelişmeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğiyle hayata geçirebildiğini ifade eden Altun, "İşte bu yüzdende diyoruz ki Türkiye'nin en güçlü markası Recep Tayyip Erdoğan'dır. İdeallerimizi hayata geçirirken, ulus marka kimliğimizi medeniyet değerlerimizin üzerine inşa ediyoruz. Ulusumuzun marka olan tüm dinamiklerini harekete geçiriyoruz. Cumhurbaşkanımızın lider marka kimliği de bu alanda bize yol göstermektedir. Türkiye bugün, küresel krizler karşısında proaktif duruşu, değerler ekseninde ürettiği diplomatik, siyasi, insani, askeri ve ekonomik çözümleriyle, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde markalaşmakta, uluslararası alanda gücünü ve kabiliyetini artırmakta, imkanlarını pekiştirmektedir." dedi.
Türkiye'nin bugün turizm diplomasisi sayesinde gelen kişi sayısı bakımından dünyanın ilk 10 ülkesinden biri olduğu bilgisini veren Altun, Türkiye'nin Best Airport 2022 anketinde İstanbul Havalimanı ile birinci sırada yer aldığını, gayri safi yurt içi hasıla bakımından dünyada insani yardım noktasında birinci, kalkınma yardımı konusunda ABD'den sonra ikinci sırada yer aldığını, uluslararası eğitim konusunda ise dünyada 5 ülkeden biri olduğunu aktardı.