ABD'nin FETÖ eliyle 17/25 Aralık 2013'te giriştiği ancak başarılı olamadığı 'yargı darbesi'nin son ayağı, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın New York'ta tutuklanması oldu. 2010 yılında ABD'nin İran'a yönelik ekonomik yaptırım kararını uygulamayan Türkiye'ye yönelik son 'yargı saldırısı'na, geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump tarafından 'kovulan' FETÖ bağlantılı Preet Bharara'nın yardımcısı New York Güney Bölge Savcısı Vekili Joon H. Kim imza attı.
BAŞINDA COHEN VAR
17/25 Aralık darbe girişiminin devamı niteliğindeki skandal gelişmeyi Avukat Faik Işık yorumladı. “Halkbank Genel Müdür Yardımcısı'nı orada tutmak tamamen hukuk dışı, siyasal ve ABD yönetimine hakim olan bir grubun Türkiye'ye karşı açık operasyonudur” diyen Işık, baskılara rağmen komşusu İran'la ticaret yapmaya devam eden Türkiye'ye bu yapılanın 'intikam saldırısı' olduğunu belirtti. Işık şunları söyledi:
“ABD 2010'da İran'la alışveriş yapan bütün ülkelere yasak getirmek istedi. Bunları önleyecek bir karar çıkartmak istediler. BM Güvenlik Konseyi'nde Türkiye ve Brezilya bu kadar kapsamlı ve anlamsız yasağa 'hayır' dedi. Sonra ABD Senatosu, İran'la alışverişin her çeşidini kendine göre kara para sayacak bir yasa çıkardı. ABD, 'Benim menfaatlerim neyi gerektiriyorsa, ben bir ülkeye düşman isem bununla alışveriş yapılmasına ben karar veririm. Bu tür alışveriş yapanları da kara para aklayan kişi ya da kurum ilan ederim, bunların mal varlıklarına el koyarım' diyor. Böyle bir kararın milletlerarası hukukta karşılığı tam anlamıyla zorbalıktır. Bir ülkenin başka ülkelerin ticaretine bu şekilde müdahale etme hakkı yoktur. Bunu da o zaman başında David Cohen'in bulunduğu ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC) yapıyor.”
ASIL TEHDİT OFAC
“David Cohen'in bu operasyonları bizzat takip etti. 17-25 Aralık'ın planlayıcısının da OFAC olduğunu görüyoruz. Çünkü 17 Aralık'tan bir gün sonra David Cohen İstanbul'a gelmişti. ABD, İran'la yapılan ticaret dolayısıyla Türkiye'ye kızgın ve bu intikam almak amacıyla 2013'te başlatılmış operasyonun devamı niteliğindedir. Bu eylemi yapan yer de OFAC'tır. İran'ın petrol satması kara para işi midir? İran hakkı olmayan bir petrolü mü satmaktadır? Hayır. Asıl amaç Rıza Sarraf değildir. Sarraf bu işlerin içinde saman çöpü bile değildir. ABD, sadece Türkiye ile İran arasında ticaret yapılması değil, hedef gördüğü her ülkeye bunu yapmaktadır. 2016'da en son Suudi Arabistan'ın 750 milyar dolarlık mal varlığına el koymayı sağlayabilecek bir yasa çıkartıldı. Bu çok çirkindir. Uluslararası ticaret kurallarına, dostluğa saldırıdır, stratejik bir düşmanlıktır, hukuk dışıdır.”