Siirt Dodan’da 1960 yılında yapılan çalışmalar sonucunda keşfedilen karbondioksit rezervi, 1986'da üretime alındı. 38 yıldır buradan elde edilen gaz, Dodan Karbondioksit Üretim ve Arıtma Tesisi'nde yüzde 95 oranında saf hale getirilerek 80 bar basınçla 80 kilometrelik Batı Raman boru hattına yolcu ediliyor. Üç Tepelik İstasyonu'na ulaşan karbondioksit, enjeksiyon sistemiyle petrol kuyularına yönlendiriliyor.
REZERV ORANI %10'A ULAŞTI
Böylece petrolün akışkanlığı artırılmış oluyor. Kuyulara basılan karbondioksit yeraltına basınç desteği de sağlıyor. Yani petrol yukarı çıkarılamıyor ise gazla ötelenerek üretime kazandırılıyor. Tesis kurulmadan önce Batı Raman’daki üretilebilir rezerv oranı yüzde 1,5 civarındaydı. Petrolün daha da üretilebilir hale gelmesini sağlayan teknoloji sayesinde rezerv oranı yaklaşık 7 katına çıkarak yüzde 10’a yükseldi.
İLK AŞAMA SİSMİK ARAŞTIRMA
Karbondioksit keşfinde de ilk aşama sismik araştırmayla başlıyor ve sondaj işlemi uygulanıyor. Ardından tamamlama kulesi kurulup kuyu üretime alınıyor. Kuyunun içerisine ilgili üretim boruları yerleştirilerek, gaz kendi basıncıyla yüzeye çıkarılıyor.
DÜNYADA ÖRNEĞİ AZ
Dodan Karbondioksit Üretim ve Arıtma Tesisi, ilk kurulduğunda günlük Co2 üretimi 40 milyon standart metreküp (sm3) iken, şu anda 6 milyon sm3 civarına geriledi. Petrol rezervi gibi karbondioksit rezervi de zaman içerisinde ömrünü tamamlayabiliyor. Dünyada bu nitelikteki tesis sayısı ise çok az.
6 YENİ KUYUDA KEŞİF ÇALIŞMASI DEVAM EDİYOR
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) çalışmaları sonucunda Siirt Şirvan’da 4, Eruh’ta ise 2 kuyu karbondioksit keşfi için açıldı. Şirvan’daki bir kuyuda emareye rastlandı. Söz konusu kuyu şu an tamamlama kulesini bekliyor. Tesis Şefi Mazlum Özdemir, karbondioksit yönteminin yalnızca petrolün akışkanlığının düşük olduğu kuyularda kullanıldığını söyledi. Özdemir, "Örneğin Gabar’daki petrolün akışkanlığı zaten yüksek olduğu için bu işlem yapılmıyor” dedi.
Çevreye Herhangi bir zararı yok
Tesiste karbondioksitin saflaştırılması işlemi sırasında açığa çıkan su, çevre yönetmelikleri gereği tekrar yer altına enjekte ediliyor. Hidrojen sülfür ise bacaya gönderiliyor ve 600 derecede yakılıyor. Kükürt dioksit olarak atmosfere salınıyor. Tesisteki hidrojen sülfür seviyesi anlık takip ediliyor. Saha personelinde olan cihaz hidrojen sülfür seviyesi değişince uyarı veriyor.