İki yıldır çalıştığı kırtasiye dükkanından hamile olduğu için kovulduğunu iddia eden genç kadın, İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Aylık 800 lira net ücret aldığını belirten davacı kadın; çalışmasının Sosyal Güvenlik Kurumu’na hiç bildirilmediğini öne sürdü. İşyerinde haftada 6 gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını söyledi.
Mahkemede savunma yapan davalı kırtasiyeci ise davacının 2 yıldır yardım amaçlı olarak işyerinde bulunduğunu, taraflar arasında iş ilişkisi olmadığını, iyi niyetle davacıya maddi yardımda bulunabilmek için davacının teklifini kabul ettiğini öne sürdü. Davacıya yapılan yardım olarak 250 lira ödendiğini, ayrıca son olarak da 164 lira daha ödendiğini, işyerinde 08.00-18.00 arası çalışma olduğunu, resmi tatillerde çalışma olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı davalı kırtasiyeci temyiz etti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi; mahkemece işyerinin niteliği araştırılmadan esastan karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararı bozdu. Mahalli mahkeme, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda da davanın kısmen kabulüne karar verdi.
"Neden komşu çalışanlara sorulmadı"
Bu kez iki tarafın da kararı temyiz ettiğini belirten Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, "İçtihat metni niteliğinde bir karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, fazla mesai yaptığını iddia eden çalışanın komşu iş yeri personelinin şahitliği ile ispatlayabileceğine hükmetti" dedi.
Yargıtay’ın geçen günlerde verdiği kararda, "Bozma öncesinde mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda isteklerle ilgili hüküm kurulduğu halde, görev yönünden araştırmaya yönelik verilen bozma kararı sonrası komşu iş yeri çalışanlarıyla ispatın sağlanamayacağı gerekçesiyle her iki isteğin de reddine karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, ilkokulun karşısında bulunan kırtasiyede çalışan davacı işçinin günlük ve haftalık çalışma süreleri bakımından, okulun kantininde çalışan işçilerin tanıklığı yeterli görülmelidir. Buna göre mahkemece bozma öncesi alınan rapor bir değerlendirmeye tabi tutularak indirim hususu da gözetilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir denildi."