Geçen yılın ocak ayında yüzde 0,95 olan konut kredisi faiz oranının 2018'in aynı döneminde yüzde 1,14'e çıkmasıyla ev sahibi olmak isteyen tüketicilerin kredi maliyeti de yüzde 10,2 arttı. Konutta faiz oranlarındaki yükseliş nedeniyle 100 bin lira kredi çeken bir vatandaş, bir yıl öncesine kıyasla 17 bin 220 lira daha fazla ödedi.
Son bir yıldır sürekli artan konut kredi faizleri, geçen ay yüzde 1,14'e yükselerek 18 ayın zirvesine çıktı.
TÜİK'in açıkladığı konut satış istatistiklerine göre, geçen yılın ilk ayına göre 2018'in aynı döneminde yüzde 20,3 azalan ipotekli konut satışları 28 bin 678'e geriledi. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı ise yüzde 37,7'den yüzde 29,6'ya düştü.
Gayrimenkul sektörü temsilcileri, konut satışlarının durağanlaşmaya başladığını ve faizlerin yüksek olması nedeniyle vatandaşların konut alımını ertelediğini belirtiyor.
"VATANDAŞ ALIMI ERTELİYOR, KİRAYA YÖNELİYOR"
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, son bir yıl içinde konut satışlarının her ne kadar yüksek gibi görünse de istenildiği gibi gitmediğini söyledi.
Konut fiyatlarının bir yıldır çok az arttığını, önceki yüksek değerleme nedeniyle fiyatların hala çok yüksek olduğunu ifade eden Aşa, konutta kredi faizleri ve fiyatların yüksek olmasının satışları olumsuz etkilediğini kaydetti.
Aşa, "Konut kredisi faiz oranları çok yüksek. Son 2 yıldır İstanbul genelinde kiralar da ciddi oranda geriledi. Bu nedenle vatandaşlar, 'Hem aylık hem de toplamda yüksek faiz ödeyeceğime bir süre kirada otururum, faizler düşünce ev alırım' diye düşünüyor." şeklinde konuştu.
"KREDİ FAİZLERİ DÜŞÜNCE BAZILARI ZAM YAPIYOR"
Nizameddin Aşa, yüksek faiz oranlarının caydırıcılığı nedeniyle insanların ev alımını ertelediğini vurgulayarak, faiz oranlarında psikolojik sınırın yüzde 1 olduğunu, oranların bu rakamın altında bulunması gerektiğini söyledi.
Şu anda Türkiye'deki konut kredisinin Avrupa veya ABD'de verilen mortgage ile alakası olmadığını belirten Aşa, Türkiye'de "konut kredisi" adı altında tüketici kredisi verildiğini savundu.
Aşa, "Şu anda İstanbul'da ev arayan kesim orta ve alt gelir grubuna sahip. Müteahhitler de elini taşın altına koymalı, faizler düşünce fiyatları artırmamalı. Maalesef böyle kısır bir döngü var; kredi faizleri oranları düşünce bazıları zam yapıyor. Hatta şu anda konut fiyatlarında indirime gidilmeli" ifadelerini kullandı.
"HER ZAMAN DÜŞÜK FAİZDEN YANAYIZ"
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım da halihazırda Türkiye'de faizlerin çok yüksek olduğunu belirterek, faizlerin artırılmasının üreticiyi zor durumda bırakacağını kaydetti.
Yüksek faizden tüketicinin de direkt etkileneceğini ifade eden Durbakayım, yüksek faizlerin projelerin durması manasına geleceğini söyledi.
Durbakayım, "Projelerin durması ve satışların yavaşlaması, toplam istihdamın yüzde 5-6'sını yapan inşaat sektörünün zora girmesi demek. Bu sektör, yüzlerce alt sektörü etkiliyor. Bizler her zaman düşük faizden yanayız. Düşük faiz, konut alacak tüketici ve konut satacak üreticinin lehine" diye konuştu.
"BANKA KREDİLİ KONUT SATIŞLARI 7 BİN 315 AZALDI"
Fuzul Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Akbal ise geçen yılın ocak ayında 120 ay vadeli konut kredisi faiz oranının yüzde 0,95'lerde olduğunu, bu oranın 2018 başında yüzde 1,2'lere yaklaştığını bildirdi.
Ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre banka kredili ev satışının 7 bin 315 azaldığını ifade eden Akbal, bu durumun, markalı konut üreticilerini kendi kampanyalarını daha cazip hale getirmeye ittiğini söyledi.
Akbal, sektörün sürdürülebilirliği açısından bankaların elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek, "Çünkü ülkemizde barınma ihtiyacı henüz yeterli seviyede değil. Bu nedenle her yıl konut satışı ve yapı ruhsatı adedinde rekor kırılıyor. Biz ekonomiye lokomotif olan sektörümüzü canlı tutmak için her türlü adımı atıyoruz. Bankalardan da benzer tutumu bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"FAİZLERİN DÜŞMESİ TÜM EKONOMİYE CAN SUYU OLUR"
Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, önceki yıl kamu bankalarının başlattığı düşük faiz kampanyalarının yanı sıra hükümetin getirdiği teşviklerin sektörün 2 yıl üst üste satış rekoru kırmasında ciddi etkisi olduğunu vurguladı.
Bu yıl hem faiz oranlarının yükseldiğini hem de bazı teşviklerin süresinin dolduğunu aktaran Timur, ipotekli konut satış adedinin yüzde 20,3 düşmesinin bunun bir göstergesi olduğunu kaydetti.
Timur, inşaatın 200 alt sektörü etkilediğini belirterek, "Bu anlamda faizlerin düşmesi sadece bizim sektörümüze değil, tüm ekonomiye can suyu olur. Ayrıca ertelenmiş konut talebini hareketlendirir. Maliyetler her geçen gün artıyor ancak bizler elimizi taşın altına koyarak bunu fiyatlara yansıtmıyoruz. Konut satışları için bankalar da olumlu adım atmalı" diye konuştu.