Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CNN Türk'te Hakan Çelik ile Hafta Sonu programına katıldı. Dönmez'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bor karbür sertliği en yüksek malzemelerden birisi. Ağırlıklı olarak savunma sanayide kullanılıyor. Normal çelikte ağırlık fazla olacak. Personel taşıyamaz ya da araç üzerinde bile taşınmaz. Nükleer santrallerde kullanılır. Aşama aşama gideceğiz. uzun vadede buraya kadar çıkmayı düşünüyoruz. Tonları bir milyon doların üstüne çıkabiliyor.
Yüksek teknoloji ve enerji gerektiriyor. Bor üretimi yapanlar bir elin parmaklarını geçmez. En büyük üretici Çin ve Türkiye de yer alacak. Yerlilik oranı yukarıya taşındı. Hem kamu hem de özel sektör tarafı var.
Sözleşmede yazılı süre 24 ay. Yüklenici firmayla da bir araya geldik. 18 ayda bitirmeye söz verdiler. İnşallah tamamlamış olacağız.
Kasım ayının ilk haftası yeni ürünlerin lansmanını yapacağız. Raflarda klasik poşet içinde olacak. Renkli ve beyaz ayırımları olduğu için performansları da artırılmış oldu.
Doğal mineralli temizlik ürünü olarak çıktı. Bazı vatandaşlarımız daha hassas. Yurt dışından da talep var. 100'ün üzerinde ülkeye bor ihraç ediyoruz. Asya'dan Avrupa'ya kadar ürünleri satıyoruz. Boron, Türkiye'nin milli bir ürünü. Bizim evde de kullanılıyor. Hanımlar memnunlar.
Kamuoyunun takdirine bırakmalıyız. Ama o günde ambargo kapsamına alınınca dediğimiz bizim işimize bakacağız. Bizim faaliyetlerimize devam etmemiz gerekiyor. Doğal gaz ve petrolde de kaynaklarımızı karşılamaktan uzak durumda. Biz kendi denizlerimizde, kıta ve karalarımızda üretim arama faaliyetlerimizi artıracağız demiştik. Doğu Akdeniz'de faaliyetlerimiz devam ediyor.
Bakanlığımıza da kurumları da bağlayan bir yaptırım gelmişti. Bir müttefikine bakanlarına bakanlıklarına bu yaptırımı yanlıştı. Hatalarından geri döndüler. Suriye politikasında Türkiye'nin ortaya koymuş konularını dünya kabul eder oldu. Bizde sadece 3,5 milyon mülteci var. Zamanında güvenli bölgeler oluşturulsaydı hem terörden toplum bu kadar etkilenmeyecekti, hem de göçten kimse etkilenmeyecekti. Türkiye inisiyatif aldı, haklı olduğumuz ortaya çıktı.
Temennimiz Suriye'de barışın, huzurun, istikrarın yeniden hayat bulması. Bütünüyle hem şahsıma, hem de bakanlığımıza ait yaptırımlar kaldırıldı. En büyük görevimiz arz güvenliği. Ümit ederim bir daha böyle bir şeyle karşı karşıya kalmamak. Hem stoklarımız hem de altyapımız elverişli.
Siyasi bütünlüğü ve toprak bütünlüğünü koruduğumuz için yer altı kaynakları da Suriye'nindir. Bizim başkasının toprağında gözümüz olmadığı gibi doğal kaynaklarında da gözümüz olamaz.
Doğu Akdeniz'de 5-6 yıldır sismik çalışmalarımızı yapıyorduk. Doğal gaz var mı, yok mu anlamak için sondaj yapmak gerekiyor. 2 gemimizi bunun için gönderdik. Sondajlarına devam ediyor. Kendi kıta sahamızda bunu yapıyoruz. Yavuz sondaj gemimizin sondajını tamamladığı Karpaz bölgesinde ilk sondajımızı yapmış olduk. KKTC'nin vermiş olduğu ruhsat alanı.
Sismik çalışmalar yapıldıktan sonra doğal gaz bulunma kararı verilen bölgelerde sondaj yapılıyor. Lokasyonlar belirleniyor, önce 2 boyutlu sismik yapılıyor. Bu klasik röntgen filmi gibi. Tomografi dediğimiz şey de sismikte 3 boyutlu gibi. Sondaj işi orada var mı yok mu anlamak için yapılan işlem. Şu an biyopsi aşaması. Bazı yerlerden aldık değerlendirmeler devam ediyor.
Maliyet, sondaj derinliği ve operasyonun süresine bağlı değişiyor. Gazı ya da petrolü karaya getirmek için boru hattı döşeyeceksiniz. Çok ciddi yatırımlar. Yatırıma değecek doğal gaza dair arkadaşlar ümitliler ama bugünden bir şey demek doğru değil.
Rum kesimi tutuklamalarla ilgili açıklama yaptı. Ama AB'den teyit eden açıklama yapmadı. Tek taraflı bir karar onu görüyoruz. Biz kendi kıta sahamız diyoruz onlar kendi kıta sahamız diyor. Karadeniz'de biz anlaşmışız, Hazar tartışmalı bir alandır.
Geçtiğimiz yıl belli oranda çözüldü. Ancak Akdeniz'de bir anlaşma söz konusu değil. Suriye, Lübnan, İsrail, Mısır, Filistin, Kıbrıs Rum kesimi ve KKTC, Ege'ye girince Yunanistan var, Libya var. Bir araya gelip bir mutabakat sağlamış olma durumu yok.
Doğu Akdeniz'de biz bütün taraflarla iş birliğine açığız.
AB de geçtiğimiz aylarda bir karar aldı ve üye ülkelerin artık tek saate geçme yönünde bir tavsiye kararı aldı.