Dönmez, Doğal Gaz Cihazları Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (DOSİDER) 25. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda yaptığı konuşmada, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir gaz piyasasının oluşması için yatırımcıların teşvik edilmesi ve beraberinde meslek örgütlerinin katkı sağlamasının kendileri için son derece önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'de bugün gaz piyasasının ayaklarının tam olarak yere bastığını dile getiren Dönmez, burada son 15-16 yılda dağıtım sektörüne yapılan 24 milyar liradan daha fazla altyapı yatırımı ve hukuki düzenlemelerin payının da büyük olduğunu kaydetti.
Dönmez, iç tesisat piyasasında 100 milyar liralık bir piyasa büyüklüğü sağlandığını ve doğrudan ve dolaylı istihdamın da 100 bini bulduğunu ifade etti.
Türkiye son 10 yılda yüzde 5-6 büyürken, gaz sektörünün bunun iki katı büyüdüğünü anımsatan Dönmez, "Böylece sektörümüze yurt içi ve dışı yatırımcılarını bir kez daha davet ediyoruz. Türkiye büyüyen ekonomisi, lojistik altyapısı, iyi yetişmiş insan gücü ve her sektörde büyüyen pazarlarıyla işlerini büyütmek ve dünyaya açılmak isteyenlere sayısız fırsat sunuyor. Türkiye, bölge coğrafyasının en istikrarlı, ekonomik olarak en güçlü ve diplomatik olarak nüfus alanı en geniş ülkesidir. Böylesi bir dönemde Türkiye, yatırımcılar için her zaman öngörülebilir gelecek sunmaya ve güvenli bir liman olmaya devam edecektir." diye konuştu.
"Bundan sonra gazda bir sıkıntı yaşamayacağız"
Geçen ay Artvin ve Şırnak'a da gaz ulaştırılmasıyla 80 ile gaz götürüldüğünü aktaran Dönmez, böylece 15 milyon abonenin gazla buluştuğu ve şu anda nüfusun yüzde 62'sinin bu yakıtı kullandığı bilgisini paylaştı. Bakan Dönmez, "Yılbaşı itibarıyla Hakkari'ye de gidecek ve 81 ilin tamamına bu çağdaş yakıtı ulaştırmış olacağız." dedi.
Dönmez, gazda üç milyon potansiyel abonenin daha söz konusu olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu da gaz ulaşan nüfusu yüzde 72 seviyesine çıkaracaktır. Burada DOSİDER, Enflasyonla Topyekün Mücadele kapsamında iç tesisatta bir indirime giderek üç milyon abonenin daha gaza geçişini kolaylaştırabilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki 100 günlük icraat programı kapsamında 42 ilçeye daha gaz götürdük. Bugün artık yıl sonu itibarıyla 500 ilçeye ulaşmış olacağız. Toplam ilçelerimizin neredeyse yarısı artık gaz kullanır hale geldi. Aynı hizmeti tüm vatandaşlarımıza iletmek için gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Doğal gaz gittiği yerde konforu artırıyor, sağlık harcamalarını azaltıyor. Bugün artık 130 bin kilometrelik gaz şebekesi uzunluğuyla dünyanın etrafını üç kere dolaşacak bir altyapıda. Artık arz güvenliğiyle ilgili bir endişemiz de kalmadı. Geçen yıl günlük 250 milyon metreküplük gaz çekiş miktarıyla bir rekora imza attık. Geçen yıl ve bu yıl ilk defa hiçbir kesintiye gitmedik. Sisteme gaz arz kabiliyetimiz şu anda 303 milyon metreküp seviyesinde, yani yüzde 20 fazlamız var. Elektrikte de arz güvenliği sıkıntımız yok ama ihmal etmeyeceğiz tabii ki. Artık yeni söylemimiz sürdürülebilir arz güvenliği. Geçtiğimiz yıllarda yaptığımız yatırımlarla doğal gaz depolama kapasitemizi de artırdık. Yüzer LNG yatırımları ve diğer yatırımlarımızla ne bu kış ne de bundan sonraki kışlarda biz gaz sıkıntısıyla karşılaşacağız."
"Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir proje hayata geçemez"
Mili Enerji ve Maden Politikası ile Türkiye'yi enerjisini öz kaynaklarından karşılayan bir ülke yapmak için çalıştıklarını vurgulayan Dönmez, bu sebeple sınırlar ve kara sular içindeki hidrokarbon rezervlerini ortaya çıkarmak için yoğun bir çaba harcadıklarını belirtti.
Dönmez, Oruç Reis sismik arama gemisinin Karadeniz'de ve Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin Akdeniz'de çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek, "Fatih sondaj gemimizle de derin denizlerde ilk sondajımıza başladık. Bugün inşallah yola çıkacak ikinci sondaj gemimizin ocak ayı sonunda Akdeniz'de olmasını bekliyoruz. Bu gemimizle de yine hem Akdeniz hem de Karadeniz'de sondajlarımıza devam edeceğiz. Mersin açıklarında da sığ denizdeki sondaj çalışmamız devam ediyor. İnşallah buralarda varsa bulma gayretiyle çabamız devam edecek." diye konuştu.
Bakan Dönmez, "Nitekim, Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir projenin hayata geçemediğini görürsünüz. Nabucco'nun çöküşünde bu gerçeği tüm dünya bir kez daha gördü. Ancak, bu tip anlamsız ve jeopolitiği yok sayan adımlar durmaksızın devam ediyor. Bu rüyaların peşine düşenlere bir kez daha şunu hatırlatmak isterim ki bu bölgede Türkiye'nin istemediği hiçbir enerji projesi hayata geçemez. Türkiye'yi enerji teknolojilerinde de merkez yapmaya kararlıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Bu alanlarda sabırla, inançla ve azimle çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Dönmez, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı ve TürkAkım projeleriyle de Türkiye'nin Avrupa'nın arz güvenliğine katkı sağlayan kilit bir ülke konumuna geldiğini sözlerine ekledi