Dünya ekonomisine yön veren ülkeler, bu yıl resesyona yani durgunluğa girmese de küresel sistemdeki yavaş büyüme gözlerden kaçmıyor. ABD ve Çin arasında başlayan ticaret savaşlarının da etkisiyle, küçülen uluslararası ticaretin olumsuz etkileri hissediliyor. Her ne kadar iki ülke uzlaşma kararı alsa da 2019'da bu rekabetin reçetesi dünya için ağır oldu ve büyüme oranlarına yansıdı. Ortadoğu'daki gelişmeler, yükselen petrol fiyatları ve Brexit süreci ile artan belirsizlik da küresel yatırım performansını olumsuz etkiledi. Küresel borçlar ise 250,9 trilyon dolara ulaşarak rekor kırdı.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE 71,4 TRİLYON DOLARLIK REKOR
Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) yayınladığı “Kürsel Borç Monitörü” raporuna göre, bu yılın ilk yarısında küresel borç tutarı 7,5 trilyon dolar artarak (yüzde 60’dan fazlası ABD ve Çin kaynaklı) 250,9 trilyon dolara yükseldi. Gelişmekte olan ülkelerin borcu 71,4 trilyon dolar ile rekor kırdı. IIF raporunda, merkez bankalarının parasal genişleme politikalarından dolayı borçlanma maliyetlerinin düşük olmasının gelişmekte olan ülkeleri yeni borç almaya teşvik ettiği belirtilerek, bu ülkelerde kamuya ait işletmelerin finansal olmayan kurumsal borcun yarısından fazlasına sahip olduğu bildirildi.
KÜRESEL DEVLER YERİNDE SAYIYOR
Almanya, İngiltere gibi ülkeler resesyona girmekten son anda kurtulurken, Japonya'nın büyüme performansı sert bir düşüş yaşadı. Bu ülkeler arasında dikkat çeken Türkiye ise, 2019'a küçülme tahminleri ile başlarken, sergilediği ekonomik performans ile beklentilerin yukarı yönlü revize edilmesini sağladı. Son açıklanan rakamlarda, Eurostat verilerine göre, AB ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde ikinci çeyreğe kıyasla yüzde 0,3 büyüme kaydetti. Euro Bölgesi ise, ekonomi üçüncü çeyrekte mevsimsellikten arındırılmış olarak bir önceki üç aylık döneme kıyasla yüzde 0.2 ile ilk tahmine paralel büyüdü. Almanya ekonomisi yüzde 0.1'lik sürpriz büyümeyle resesyona girmedi.
2019'UN SÜRPRİZİ TÜRKİYE'DEN GELDİ