ÇAYKUR geçen sene toplamda 753 bin ton, bugün ise 776 bin ton çay alımı gerçekleştirdi. ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, “Geçen seneyi geçmiş durumdayız. Muhtemelen 25-30 yıl önceki alım rekorunu da geçebiliriz” dedi. Alim, ÇAYKUR’un yıllık alım kapasitesinin 650 bin ton civarında planlandığını anımsatarak sosyal devlet anlayışı ile üreticileri mağdur etmemek için bu kapasiteyi yukarı çektiklerini vurguladı.
800 BİN 143 TONU GEÇERİZ
Son 20 yılda en yüksek yaş çay alımının 2020 yılında gerçekleştiğine dikkati çeken Alim şu değerlendirmede bulundu: “Geçen sene mayıs ayında 246 bin ton, bu sene mayıs ayında ise 314 bin 500 ton aldık. Geçen sene ikinci sürgünde 272 bin ton yaş çay almışken bu sene 296 bin 500 ton yaş çay aldık. Bu sene üçüncü sürgünde ise 165 bin ton çay aldık. Bu şekilde devam edecek. Geçen sene toplamda 753 bin ton çay alırken bugün 776 bin tondayız. Geçen seneyi geçmiş durumdayız. Muhtemelen 25-30 yıl önceki alım rekorunu da geçebiliriz.”
Alim, ÇAYKUR’un en fazla yaş çay alımını 800 bin 143 tonla 1999’da gerçekleştirdiğini hatırlattı.
KOTANIN ÜZERİNDE
ÇAYKUR’un eleştiriyi hak etmediğini savunan Alim, “ÇAYKUR eleştiriliyor ama sonuçta 776 bin ton çayı biz üreticiden aldık. Eski yıllara göre almamız gereken kotanın üzerine çıktık.” diye konuştu. ÇAYKUR olarak üreticilerin menfaatini koruduklarını vurgulayan Alim, “Üreticileri yakından tanıyorum. Biz de üreticiyiz, çay sayesinde okudum. Allah nasip etti, çayın tepe noktasına geldik. ÇAYKUR’u her dönemden daha ileri taşıma gayretindeyiz. ÇAYKUR’u övenler de dövenler de var. ÇAYKUR’a sahip çıkmamız gerekiyor.” diye konuştu.
KALİTEDEN ÖDÜN YOK
Çay bahçelerinin gençleştirilmesinin ana amacının, kalitenin sürdürülmesi ve verimin artması olduğunun altını çizen Alim, kalitenin artması için budamanın usulüne uygun yapılması gerektiğini dile getirdi. Alim şunları kaydetti: “Toplanan çay bahçelerinde üreticilerimiz budamalarını bugünden itibaren, 10 yıl önce budanmış yerlerden başlamak kaydı ile yapabilirler. Budama ile birlikte çayın kalitesinden ödün vermemiş olacağız.”