Bayraktar, 2016 verileriyle 764 bin dekar alanda 213 bin üreticinin, aileleri ve sektörden faydalananlarla 1 milyona yakın insanın geçimini çayın sağladığına dikkati çekti.
Hasadın başladığı çayda henüz fiyatın açıklanmadığını, üreticinin refah payını da dikkate alan, mağdur etmeyen bir fiyat belirlenmesinin en büyük temennileri olduğunu belirten Bayraktar, “Bölgenin iklimi ve coğrafi yapısı nedeniyle üreticilerimiz, oldukça zor şartlar altında çay hasadını yapmaktadır. Hasat edilen yaş çayın bekletilmeden işlenmesi gerekiyor. Çayın beklemeye tahammülü yoktur. Ürünün aynı anda hasat olgunluğa gelmesi alımları daha önemli hale getiriyor. Çay alımlarının, ürün kalite kaybına uğramadan ve üreticilerimiz mağdur edilmeden yapılması çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Üreticilerin Çaykur’un yanı sıra özel sektöre de ürün teslim ettiğine işaret eden Bayraktar, şunları kaydetti:
“Zaman zaman üreticilerimiz zararına ürün teslim etmek durumunda bırakılıyor. Ayrıca özel sektörün açıklanan fiyatın altında alım yapması da üreticimizi mağdur ediyor. Özel sektörün de alımlarda hassas davranması ve üreticilerimizi mağdur etmemesi gerekiyor. İthalat dışında özellikle kaçak yollarla ülkemize giren çaylar, büyük tehdit oluşturmaktadır. Ülkemize yurt dışından gelen çaylar, zati eşya muafiyeti, yolcu beraberi hediyelik eşya muafiyeti, ithalat ve kaçak yollarla gelmektedir. İthal ürünlerin girişinin zorlaştırılması bakımından çayda uygulanan gümrük vergisi oranı yüzde 145’dir. 2016 tarihli Çay Sektör Raporu’na göre, çay sektörünü olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri yabancı menşeli çaylardır. Türkiye, yılda tüketilen çayın 135 bin tonunu Çaykur çayları, 125 bin tonunu özel sektör çayları, 35 bin tonunu yabancı menşeli çaylar oluşturmaktadır. Üstelik tüketilen yabancı menşeli çayların yüzde 90’ı vergisiz ve gayri resmi yollardan yurda girmiş çaylardan meydana gelmektedir. Özellikle Güneydoğu Anadolu, Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerimizde sınır illerinde yoğunlukla yabancı menşeli çaylar tüketilmektedir. Gerekli tedbirler alınarak gayri resmi yollarla ülkemize çay girişi kesinlikle engellenmelidir. Kaçak olarak ele geçirilen çaylar imha edilmelidir.”
Yaşlanmış çay ocakları bir program dahilinde üstün verim ve kaliteye sahip çeşitlerle vakit geçirilmeden yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Bu aşamada çay üreticilerimiz devlet tarafından desteklenerek teşvik edilmelidir.” dedi.
Çay Kanunu çalışmalarında tüm tarafların görüşleri alınması, fikir birliği sağlanmasının önemli olduğuna dikkati çeken Bayraktar, oluşturulacak bir yapılanmada üreticilere mutlaka yer verilmesi gerektiğini belirtti.