Türkiye ekonomisinin Gayrisafi Yurt İçi Hasılası (GSYH) 3. çeyrekte zincirlenmiş hacim endeksi olarak geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 1,6 arttı. 2016'da darbe girişiminin olduğu 3. çeyrekteki gerilemenin ardından 8 çeyrek üst üste büyüme kaydeden Türkiye ekonomisi, geçen yılın üçüncü çeyreğindeki yüzde 11,5'lik büyümenin baz etkisine rağmen bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,6'lık artış yakaladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yine, üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, bu yılın üçüncü 3 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 21,8 artarak 1 trilyon 13 milyar 453 milyon lira olarak gerçekleşti.
ÖNCÜ ÜLKELER KÜÇÜLÜYOR
Söz konusu dönemdeki döviz kurundaki sert yükselişin etkisi ise büyümeyi sınırladı. Zira dolardaki sert artış bahanesiyle reel piyasada yaşanan stokçuluk ve fahiş ürün ve hizmet zamları iç talebinin zayıflamasına neden olurken, artan faizler de yatırımcının üretimden ziyade faize yönelmesine yol açtı ve tüm bu etkenler büyümeye olumsuz yansıdı. Döviz kurundaki manipülasyon ayrıca bu yılın üçüncü çeyreğinde GSYH'nin dolar bazlı cari fiyatlarda 187 milyar 100 milyon dolara inmesine sebep oldu. Öte yandan Türkiye'deki yüzde 1,6'lık büyümeye nazaran dünya ekonomilerin öncü ülkelerinde ise küçülme yaşanıyor. Bu yılın üçüncü çeyreğinde Almanya yüzde 0,2 daralırken, Japonya da son dört yılın en sert düşüşüne uğrayarak yüzde 2.5 küçüldü.
İLK 9 AYDA %4,5 BÜYÜME
Ekonomistler, yüzde 1,6'lık büyümeye en büyük katkının net dış talepten geldiğini, iç talep ve stoklardaki daralmanın ise büyümeyi sınırladığını belirtti. Konuya ilişkin AA Finans Analisti Haluk Bürümcekçi, yılın 9 ayında büyümenin yüzde 4,5 düzeyinde gerçekleştiğine işaret etti. Geçen yıl yüzde 7,4 ile 2011'den bu yana en güçlü büyümenin kaydedildiğini anımsatan Bürümcekçi, 2018'de ise kurlardaki belirgin artış nedeniyle milli gelirin 750 milyar doların altına indiğini vurguladı. Bürümcekçi, bu yılın 3. çeyreğindeki büyümenin gücüne ilişkin ise, "Stoklar büyümeyi 5,6 puan aşağı çekerken, net dış talep büyümeye 6,7 puan katkı verdi. 3. çeyrekte inşaat yatırımları yüzde 1,8 ve makine-teçhizat yatırımları yüzde 8,5 daralma kaydetti" dedi.
TARIM VE HİZMETTEN KATKI
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da yaz dönemindeki finansal dalgalanma ve öncesinde parasal sıkılaşma adımlarının gecikmeli etkilerinin beklenen yavaşlamayı gösterdiğini söyledi. Tokalı, 2018 yılı için yüzde 3,2’lik büyüme tahminlerini koruduklarını belirtti. Hizmetler sektörünün yüzde 2,7'lik artışının altını çizen Tokalı, şu değerlendirmede bulundu: "Finans ve bilgi/iletişim öne çıkan destekleyici sektörler olmaya devam ederken, inşaatta hem çeyreklik hem de yıllık bazda yavaşlama dikkat çekiyor. Tarım ise 2. çeyrekteki yıllık düşüşün ardından 3. çeyrekte sınırlı da olsa katkıya geçti. Son çeyrekte de artıda kalmasını bekliyoruz."
TALEP STOKTAN KARŞILANDI
QNB Finaninvest Başekonomisti Burak Kanlı ise, üretim yerine stoklardan katkıya dikkat çekerek, şunu söyledi: "Bu, kısmen altın ticaretindeki iyileşmeden, kısmen de kurdaki sıçramayla ara malı ve tüketim malı talebinin stokları eritmek suretiyle karşılanmasından kaynaklanıyor."
Ekonomide denge süreci
İş dünyası örgütlerinin temsilcileri, Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 1,6 büyüme kaydetmesini memnuniyet verici karşılamakla birlikte üçüncü çeyreği “ekonomide dengelenme” süreci olarak değerlendiriyor. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan bu dönemde, kur şokları ile ekonomiye “ayar” verilmeye çalışıldığına dikkat çekti. Kaan, “Milli ekonomimize yöneltilen bu saldırı ve yürütülen algı operasyonlarına karşın bu dönemde Türkiye ekonomisinin yüzde 1,6 büyümesini önemsiyoruz” dedi.
SERMAYE FAİZE GİDİYOR
Büyümeyi değerlendiren Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Genel Başkanı Hasan Ali Cesur, yatırımcının üretimden ziyade parayı tutmak adına faize yöneldiğini söyledi. Cesur, “Yerinde alınan tedbirler ile şu an durumu stabilize edebildik. Ekonomide dengeleme politikası ile birlikte zaman içinde faizlerde ve enflasyonda düşüş yaşanacaktır” diye konuştu. Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle ise, Türkiye ekonomisinin, küresel ekonominin yeniden yapılandığı bu dönemi “dengeleme ve disiplin dönemi” olarak geçiriyor olmasının ihracata bir önemli misyon yüklediğini söyledi.