Müşterilerinin talebine göre altın ve gümüşü işleyerek birbirinden güzel yüzük ve kolyeler hazırlayan İbrahim Kaba, "Gelecek nesil bu mesleği bilmeyecek, çünkü çırak bulamıyoruz" dedi.
'Zamana bağlı işimiz yok'
Mesleğe nasıl başladığını anlatan Kaba, "1977 yılında Erzurum’da taş mağazaları bölgesinde bu mesleğe başladım. Mesleğimi ilerletmek için 1986 yılında İstanbul’a geçtim. 2001 yılında da kapalı çarşıya geçtim. 2001 yılından bu yana hala bu mesleği sürdürüyorum. 2013 yılında da Yalova’ya geldim. Yalova’da devam ediyorum mesleğime. Bir ürünün ortaya çıkması modelin şekline bağlıdır. Taşlı veya taşsız dediğimiz modeller vardır. Erkek yüzüğünde de aynı şekildedir, bayan takılarında da aynı şekildedir. Bu işçiliğe bağlıdır. Yani taşlı modellerde zaman süreci diye bir şey yoktur. Çünkü zamana bağlı bir işimiz yok" diye konuştu.
5 kişi kaldı
Türkiye’de sadece 5 el ustasının kaldığını söyleyen Kaba, teknoloji geliştikçe el sanatlarının öldüğünü söyledi. Yaptıkları sanatın bir dahaki nesile ulaşmayacağını belirten Kaba, “İşi öğretecek çırak bulamıyoruz" dedi.
Eleman bulamıyorlar
Kaba, “El işçiliği Türkiye’de maalesef ön plana çıkmıyor. Bunun sebebi de yeni nesilden kaynaklanıyor. Talep üzerine kimsenin gelmediğini görüyoruz. Eleman bulup çalıştıramıyoruz açıkçası. Türkiye’de yaklaşık 5 kişi varız. Bu el işlemeciliği derken, yanlış anlaşılmasın, motifden bahsediyorum. El sanatkarlığından bahsetmiyorum. Çünkü el sanatkarlığı İstanbul’da çok var. Sedefkar ustalarımız çok var. Ama el kalemi olarak Türkiye’de azalma var. Teknolojinin önüne geçemiyoruz, çünkü yeni programlar çıktı. Kalıpçılık artık 2. plana atıldı" şeklinde konuştu.