İsrail’e destek veren firmalara yönelik uygulanan boykotun, kalıcı olabilmesi için hayat tarzına dönüştürülmesi büyük önem taşıyor. Filistin’deki soykırım ve katliamlara karşı alınan boykot kararının istikrarlı hale getirilebilmesi önce tüketicilerden yani evden başlıyor. Gıda, temizlik malzemeleri, giyim markaları, elektronik cihazlar gibi onlarca çeşitte, İsrail ürünlerine ilişkin boykotun amacına ulaşması ancak bilinçli tüketimle mümkün olabiliyor. Boykot kampanyasının her bir aile ferdinin sorumluluk almasıyla kartopu etkisi yapması bekleniyor.
ÜRÜNLER TEK TEK DEŞİFRE EDİLİYOR
Ülke genelinde dalga dalga yayılan boykot kampanyasına şu an kamu, mahalli idareler, üniversiteler ve bazı özel sektör kuruluşları destek veriyor. Sosyal medya üzerinden örgütlenen vatandaşlar da İsrail menşeli ürünlerle Filistin'de yaşanan insanlık suçuna ekonomik anlamda arka çıktığı bilinen markaları tek tek deşifre ediyor. İsrail’in en büyük para kaynaklarından biri olan ödeme sistemlerinin de boykota dahil edilmesi gerektiği çağrıları yapılıyor.
YERLİ ÜRETİM İÇİN BÜYÜK BİR FIRSAT
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin; Coca Cola, Burger King, Mc Donalds, Vısa Kart gibi şirketlerin açıkça ve siyaseten İsrail’i destekleyip, fonladığını söyledi. Şahin, “Bu markalar kesinlikle boykot edilmeli. Coca Cola’nın içinde ne olduğu bile bilinmiyor. Kanuna, Etiket Yönetmeliği’ne göre; Türkiye’de satılmaması gerekiyor. Bu süreç yerli üretimi artırmak adına bizim için bir fırsat olabilir. Dışa bağımlılığı azaltmak için her üründe alternatif oluşturmayız. Bu fırsatı değerlendirelim ve yerli üretimi teşvik edelim, artıralım” dedi.
İSRAİLLİ MARKALARIN GÜCÜNÜ KIRALIM
Tüketicinin en büyük gücünün boykot olduğuna ve satıcıyı da her zaman yönlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Şahin, şöyle devam etti:
“Tüketici, ben bu ürünü almak istemiyorum diyebilmeli. Satıcı da böylelikle sakıncalı ürünü raftan kaldırır ve yerine muadili gelir. Ayrıca, boykot evden başlar. Yerli ürünleri evimize daha çok sokmalıyız. Anneler sağlıklı ürünleri çocuklarına tükettirirse zaten yabancı menşeli ürünlere de ihtiyaç kalmaz. Meyve suyu, ayran gibi sağlıklı ürünler alternatif olabilir. Bu adımları hızlıca atmalıyız ve bu markaların ülkemizdeki gücünü kırmalıyız.”
“Marketler de kampanyaya katılsın”
Türkiye’de yaygın zincir marketlerin de boykot edilen ürünlerin yerine muadillerini raflarına koymasının, kampanyanın daha uzun soluklu olmasını sağlayabileceği belirtiliyor. Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkanı Aydın Ağaoğlu, boykot konusunda küçük esnafın gösterdiği duyarlılığı ve hassasiyeti, zincir marketlerin de sahiplenmesi gerektiğini kaydetti. Ağaoğlu, “Bunun için ivedilikle adım atmalılar. Marketler, boykot edilen ürünlerin yerine yerli ürünler koymalı. Uzun vadede faydalı olacaktır. Ayrıca, yerli üretimin teşvik edilmesi sadece boykot zamanı değil her dönem olmalı. Böylece ekonomiye katkı sağlanır ve ülkemiz kalkınır” ifadelerini kullandı.