Son aylarda Avrupa’nın, özellikle Almanya’nın, elektrikli otomobiller için batarya hücresi üretimi ile ilgili çalışmaları hızlandırması, başta telefonlar olmak üzere mobil cihazların olmazsa olmazı lityum iyon pil üretimini tekrar gündeme getirdi.
Çinli şirketler CATL, Funeng Technology, BYD, Lishen, ABD’li Tesla, Güney Koreli Samsung SDI, LG Chem başta olmak üzere pek çok şirket dev batarya fabrikaları inşa ederek, küresel pil tedarik zincirinden büyük pay alabilmek için kıyasıya bir rekabet içerisinde.
Elektrikli otomobillerin yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkacak yüksek talebin, çok büyük bir bölümünün Çin tarafından karşılanacak olması dikkati çekiyor. Çin'in bu yıl kapasitesini yaklaşık 135 GWh'e, 2023’te 405 GWh’e ve 2028’de 631 GWh’e çıkarması bekleniyor.
Kuzey Amerika’nın kapasitesi 2018’de 20,9 GWh, 2023’de 81 GWh ve 2028’de 148 GWh’e çıkacağı tahmin edilmekte. Avrupa’nın bu yılın sonunda yaklaşık 20 GWh olacak kapasitesinin de 2023’te 93’5 GWh’e, 2028’de ise 207 GWh çıkacağı hesaplanmakta.
Elektrikli otomobillerin küresel satış rakamlarının artmaya başlamasıyla üretim kapasitesinin hızla yükselmesi ve 2028’e gelindiğinde dünyadaki 22 "giga fabrika"nın yılda en az bin 102 GWh’lik pil üretmesi planlanıyor.
Türkiye de bu süreçten pay alacak
Türkiye'nin ise bu yılın başında Zorlu Holding ile Çinli GSR Capital’in duyurusunu yaptıkları 4,5 milyar dolarlık madencilik ve yeni nesil pil teknolojilerine yönelik yatırımları ile 2023’te küresel lityum iyon pil üretimi pastasından 25 GWh’lik bir pay alması bekleniyor.
Modern elektrikli otomobiller, kullanım noktasında son derece verimli olurken emisyon da içermiyor. Söz konusu otomobiller hareket etmeleri için enerjiyi depolayacak ve kullandıracak bataryalara ihtiyaç duyuyor.