Dünya Bankası’nın “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunu hazırlayan ve aynı zamanda bankanın İlerleme Beklenti Grubu yöneticisi olan Ohnsorge, Türkiye ekonomisine ilişkin soruları yanıtladı.
Son dönemde yabancı basında sıklıkla gündeme getirilen resesyon beklentilerini değerlendiren Ohnsorge, Türkiye ilişkin analizlerinin önümüzdeki dönemde resesyona işaret etmediğini söyledi.
Resesyona neden olmuyor
Ohnsorge, Dünya Bankası’nın elinde, para birimlerindeki değer kaybı ve ekonomik büyüme ilişkisine dair son 30-40 yıllık dönemi içeren çok geniş kapsamlı bir veri seti olduğunun altını çizerek, “Para birimlerinde sert değer kayıpları yaşandığında neler olduğunu inceledik. Bir önceki yıla oranla para birimlerinde yüzde 30 ve üzerinde değer kaybının yaşandığı ülkeleri yıllara göre topladığımızda, ilginç bir şekilde bu durumun kesin bir şekilde resesyona neden olmadığını gördük. (Türkiye’ye ilişkin) Beklentimiz bunu dayanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
2019'da iyileşme görüyoruz
Türkiye’de kademli bir iyileşme beklentilerine işaret eden Ohnsorge, “Türkiye’nin, geçtiğimiz 30-40 yıl içerisinde para birimleri sert değer kaybı yaşamış ülkelerden fazla bir farkının olmadığını düşünüyoruz. 2019 yılında yüzde 1,6 ile yavaş bir iyileşme görüyoruz. Para biriminin sert değer kaybı yaşadığı ülkelerde bu şekilde oldu.” ifadelerini kullandı.
2021'de yüzde 4,2 büyüme beklentisi
Ohnsorge, “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda Türkiye’nin 2019 büyümesinin yüzde 1,6 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğünü, büyümenin 2020 yılında yüzde 3,0’a, 2021 yılında ise yüzde 4,2 seviyesine yükselmesinin beklendiğini söyledi.
Gelişmekte olan ekonomilerin 2018 sonuna ilişkin büyüme tahmininin yüzde 4,5’ten yüzde 4,2’ye, 2019 için yüzde 4,7’den yüzde 4,2’ye, 2020 için yüzde 4,7’den yüzde 4,5’e çekildiği raporda, 2021 yılında ise yüzde 4,6 seviyesinde büyüme beklendiği bildirilmişti.