Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı 365 oda ve borsa başkanı ile 61 sektör meclis başkanının katılımıyla gerçekleştirilen TOBB Ekonomi Buluşması yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle alınan tedbirler doğrultusunda videokonferans yöntemi ile gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, tüm dünyayı etkisi altına alan ve küresel ekonomiye ağır bir darbe vuran Kovid-19 salgının etkisinin gün geçtikçe azaldığına dikkati çekerek, her gelen verinin normalleşmeye daha da yaklaşıldığını somut bir şekilde gösterdiğini ifade etti.
Sürecin ekonomimize olan etkilerini de gidermek için devreye aldıkları Ekonomik İstikrar Kalkanı ile sanayiciye, çalışana, esnafa bütün vatandaşlarımızla bu süreçte adeta bir koruma kalkanı sağladıklarını dile getiren Albayrak, özellikle Kovid-19 sonrası döneme en iyi şekilde hazırlanmak için yoğun bir mesai harcadıklarını söyledi.
Albayrak, bugün de son gelişmeleri ve yeni döneme ilişkin atılması gereken adımları konuşmak için bir araya geldiklerini ifade ederek, koronavirüs salgınının küresel ekonomik aktivite üzerinde tarihte benzerine rastlanılmamış şiddetli bir olumsuz etkiye neden olduğunu, uluslararası kuruluşların dünya ekonomisinin yüksek oranlarda düşüşler olacağını tahmin ettiğini anlattı.
Salgının olumsuz etkileri ile mücadele etmek için Türkiye olarak çok erken kapsamlı ve kararlı bir strateji uyguladıklarına işaret eden Albayrak, bu stratejinin, salgının ekonomiye olan muhtemel etkisini azaltmayı sağladığını söyledi.
Artık normale geçişin konuşulduğu bugünlerde en önemli konunun istihdam olduğuna dikkati çeken Albayrak, bu süreçte tüm çalışanlar için iş güvencesinin altyapısını oluşturduklarını bildirdi. Albayrak, ilave istihdam için desteklerini artırarak devam ettireceklerini kaydetti.
"Ekonominin yeni normale hızla adapte olacağını düşünüyorum"
Bakan Albayrak, bu dönemde esnafa, sanayiciye, KOBİ'lere likidite ihtiyaçları için gerekli tüm destekleri seferber ettiklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
Albayrak, Türkiye'nin, küresel ekonominin içinde bulunduğu bu durumu fırsata çevirebilecek potansiyele sahip dünyadaki çok az ülkeden biri olduğunu belirterek, üretim alanlarını, atıl kapasiteyi ve yeni çekirdek faaliyetleri ciddi anlamda gözden geçirmek gerektiğini vurguladı.
Stratejik yatırımcıların yeni yatırım merkezleri aradığı böyle bir dönemde Türkiye’yi daha önce olduğundan daha fazla inançla alternatif bir yatırım merkezi olarak gördüğünü belirten Albayrak, "Yıllardır, herkesin konuştuğu, tarihi fırsatlara şahit olduğumuz bir döneme giriyoruz. Her alanda daha etkin bir şekilde üretmenin gündemde olacağı bir sürece giriyoruz. Bu üretim kapasitemizi iyi değerlendirirsek, ekonomide yepyeni ve kalıcı bir hikaye yazacağımız bir dönem olacak." dedi.
"Yerli üretimi ve rekabetini tüm politikalarımızda daha da önceleyeceğiz"
Albayrak, bu süreci, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin, ara mallarının ülkemizde üretilmesi başta olmak üzere yerlileştirme adımlarının hızlanması açısından da iyi değerlendireceklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Stratejik ve ülkemizde üretim imkanı olmayan ürünler haricinde artık ithalat eskisi gibi kolay olmayacak. Birileri bir dönem Türkiye'yi ithalat cenneti yapmaya çalıştı. İş dünyamız, sanayicimiz bunun şahidi. Bu dönemde bu alanların dışında artık ithalat çok zor olacak. Üreten, ihracatçı, reel yatırımcı, sanayici için konuşuyorum. Yerli üretimi ve yerli üretimin dünya ile rekabetini tüm politikalarımızda daha da önceleyeceğiz. Finansmana erişim, banka kredileri, banka rasyoları yerli üretim odaklı mı? Artık bu konsept hayatın her alanında çok daha etkin oluşacak. Yerlileştirme için elin taşın altına koyan, yerli üretim için sorumluluk alan tüm sanayicimizi daha da koruyacağız, daha da destekleyeceğiz. Bunun için özellikle uzun vadeli, Türk lirasına dayalı ve düşük maliyetli finansman programlarımızı önümüzdeki dönem düşen faizlerle birlikte daha da etkin bir şekilde hayata geçireceğiz. Salgının ön plana çıkardığı bir husus da dijitalleşmenin ve dijital teknolojilerin kullanımının önemi daha da arttı. Bu durumun ivedilikle fırsata çevrilmesi için bütün ölçeklerdeki işletmelerimizin tasarımdan üretime, pazarlamadan lojistiğe kadar tüm süreçlerde dijital dönüşümlerini tamamlamalarını önemli görüyoruz."
'İstihdamda önümüzdeki aylarda hızla toparlayacak'
Albayrak, Kovid-19 salgınıyla kur saldırılarının etkilerini gidermek ve ekonominin bağışıklık sistemini güçlendirmek adına yoğun bir mücadele verilen dengelenme sürecinin akabinde karşılaştıklarını anımsattı.
Politika faizlerinin yüzde 24'ten yüzde 8,75'e, yüzde 35-40'lara çıkmış piyasa faizlerinin yüzde 7-8'lere düştüğü, enflasyonda ciddi gerileme görüldüğü bir başarı dönemi yakaladıklarını anlatan Albayrak, dengelenme döneminin başarısına dikkati çekti. Albayrak, şöyle konuştu:
"Likidite ihtiyacının arttığı, ticaretin yavaşladığı böylesi bir döneme birilerinin savunduğu yüzde 20’leri aşan piyasa faizleri ile girseydik, üreticimiz, sanayicimiz geleceğinin ne ile karşı karşı olacağınızı siz biliyorsunuz. Yıllarca bu ülkede TL finansmanın cazip kılınmadığı bir iklimle karşı karşıya kaldık. Şimdi bankalarla konuşuyorum, yoğun bir döviz kredilerden TL'ye dönme talebi var. Neden? TL faizleri çok daha düşük. Yavaş yavaş küresel sürecin etkileri ile buradaki erimeyi önümüzdeki dönemde daha etkin bir şekilde göreceğiz. Bugün, 252 milyar liralık maddi desteği vatandaşlarımıza ve iş dünyamıza sağlayabiliyorsak bu dengelenme döneminde sağlanan başarının etkisidir. Milli gelirin yüzde 5’ini aşkın bir kaynakla salgının ekonomik etkileri ile mücadele edebiliyorsak yine bu dönemin kazancıdır. İnşallah bu kazanımlarla ve Ekonomik İstikrar Kalkanı’nın sağladığı desteklerle Kovid-19 sonrasına da en iyi durumda giren ülkelerden biri olacağız. İstihdamda önümüzdeki aylarda hızla toparlayacak, yerli üretimde ve ihracatta önemli bir sıçramayı yakalayacağız."
Albayrak, cari açığı tamamen gündemden çıkarabilecek, finansman ihtiyacına gerek duyulmayacak bir dönemle karşı karşıya olunduğuna dikkati çeken Albayrak, bu sürecin çok iyi değerlendirileceğini vurguladı.
Reel sektörde nisan, mayıs rakamlarına bakıldığında hareketlenmenin görüldüğünü belirten Albayrak, şöyle devam etti:
"Kovid-19 sonrası dönem için aldığımız sinyallerle haziran ile birlikte hızlı bir toparlanma sürecine gireceğimizi yavaş yavaş gözlemlemeye başladık. İşte bugün tüketici güven endeksi, yüzde 8,5'luk bir artışla mayıs nisandan pozitif anlamda ayrışmaya başladı. İnşallah Kovid-19 sürecinin ekonomiye etkilerinde en zorlu süreci geride bıraktığımızı görecek, haziran, temmuz, önümüzdeki süreçte daha pozitif bir sürece gireceğiz. Bu dönem, gereksiz siyasi polemiklerin kimseye faydası olmadığı net. Ben her koşulda bunu ifade etmeye gayret ediyorum. Biz polemiklerle uğraşmayacağız. Çalışmamız, iş üretmemiz, çözüm üretmemiz lazım. Sorunlara cevap üretmemiz lazım, çünkü payda Türkiye, 83 milyon. Hepimiz bu paydada nasıl katma değerli bir şekilde ülke ekonomisine daha fazla etki ederiz, katkıda bulunabiliriz, bunu ortaya koymamız lazım."
Albayrak, bugünleri üretim için bir seferberliğe dönüştüreceklerinin altını çizerek, dünyanın gittiği yeni istikameti iyi okuyup, en iyi hazırlanan ülke olacaklarını söyledi.
"Yeni dönem, swaplar noktasında çok daha etkin bir şekilde yöneteceğimiz bir süreç"
Yeni dönemin ülkelerin finansal istikrarını, kendi para birimleriyle ticaretini ikili anlaşmalarla garanti altına almayı önceliklendiği bir dönem olacağını ifade eden Albayrak, şunları kaydetti:
Toplantı, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı devam etti, bu bölümde oda ve borsa başkanlarının öneri ve taleplerini Bakan Albayrak'a ileteceği öğrenildi.