Bakan Albayrak: Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı yok

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonomiye yönelik alınan tedbirlere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Albayrak "Enflasyonla ilgili bu yıl ciddi bir endişe taşımıyorum, özellikle petrol fiyatları, maliyetler tam tersi aşağı yönlü bir baskı oluşturuyor. Türkiye'nin de IMF'ye ihtiyacı yok, IMF'lik bir durum söz konusu değil" açıklamasında bulundu

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak açıklama yaptı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Anadolu Ajansı Özel Yayını"nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Albayrak'ın açıklamaları şöyle:

Bu sürecin etkilerini kimse kestiremediği için etkilerini dinamik bir şekilde takip edeceğiz. Oluşabilecek nakit akışı sıkıntısında büyük rahatlama yaratabilecek bir pencere açtık. Her ülke benzer likidite önlemleri alıyor.

Tüm esnafların ana para ve faiz ödemeleri ertelenecek. Esnaflar kamu bankaları başta olmak üzere likidite imkanlarından faydalandırılacak. Kısa çalışma ödeneğine ilişkin mevzuatın esnetilmesi söz konusu.

EVDEN ÇALIŞMA OLACAK MI?

BÜYÜME BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE OLACAK

Açıkçası 2020 koyduğumuz hedeflere göre ilk çeyrek büyümesinde ocak ve şubat çok iyi, mart ayında hafif yavaşlamayla birlikte beklentilerin üstünde bir büyümeyle kapatacağız.

Her gün, her ay yeni gelişmeler var. Dolayısıyla direkt veya endirekt yaşayarak tecrübe edeceğiz. Son 7 yılda olağan günler geçirmedik. Bu süreçlerin her biri, bize bağışıklık sistemimizi güçlendirmek yönünde kazanımlar verdi.

TÜRKİYE İÇİN FIRSAT

Küresel tedarik altyapısı büyük bir travma yaşadı. Küresel tedarik altyapısının sorgulanması Türkiye için fırsat. Türkiye böyle bir küresel sürece en hazırlıklı giren ülkelerden birisi.

Türkiye çok güçlü bir alt yapıya sahip. Açıkçası hep şunu ifade ediyorum; küresel ekonomiye etkilerini izleyeceğiz Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç olmadığı kadar para politikası, maliye, ekonomi politikalarında senkronize oldu.

KORKU PANDEMİSİNE DÖNÜŞTÜ

Dinamik bir süreçten geçiyoruz. Korona pandemisi çok farklı bir hal aldı. Korona pandemisinden korku pandemisine dönüştü. Özellikle 2020 hedeflerini tutturmak için emin adımlarla ilerleyeceğiz. Şu an itibariyle büyük bir risk görmüyorum. Önceliğimiz ekonomiyi canlı tutacak adımları atmak.

SOSYAL MEDYADAKİ MANİPÜLASYON

Sosyal medyalarda sıhhatli doğru olmayan bilgiler var. Daha dikkatli, tedbiri elden bırakmadan davranalım. Sosyal medyada marketler boşaltılmış deniyor. Yok ya! Her şey var markette. Toplumumuz buna yabancı değil. Buna yalan pandemisi diyorum, gerçek dışı... Toplumumuzun buna karşı bağışıklık sistemi var. Daha sakin olalım, 3 hafta diyen var.

Çin, başka ülkelerden gelenler bizim için risk demeye başlamış. Stok yapalım durumu söz konusu değil bizde. Vatandaşa dokunan kısmı konusunda adımları attık. Örneğin emekliler v.s.

Hiçbir şeyin sonu yok. Dükkanı bir şekilde işleteceğiz. Türkiye'nin mevcut kapasitesi içinde makul olan talepleri sonuna kadar yürütmek zorundayız. Faturaların ötelenmesi gündemimizde yok.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI GÜNDEMİMİZDE YOK

Bu paket, bu süreçten etkilenen tüm kurumlara bir can suyu, bir likidite sunuyor. 100 milyarın ötesinde bir paket bu. Finansmana erişme noktasında bir sorunumuz yok. İşin kamu maliye politikalarında farklı ve güçlü adımlar atma gücüne devletimiz sahip.

3 ila 6 ay sürmesi durumunda atacağımız tüm adımlarımız hazır. B, C, D senaryolarıyla ilgili Türkiye ekonomisinin minimum etkilenmesi için tüm adımları vakit kaybetmeden atacağız.

Sokağa çıkma yasağı gündemimizde yok.

ENFLASYON AÇIKLAMASI

Enflasyonla ilgili bu yıl ciddi bir endişe taşımıyorum, özellikle petrol fiyatları, maliyetler tam tersi aşağı yönlü bir baskı oluşturuyor .

(Dolar kuru) Bu yılın enflasyonun ciddi anlamda bir etkisinin olacağını düşünmüyorum. Tüketici kredileri çerçevesinde de gerekmesi durumunda adımlar atılır. Vatandaş açısından amacımız bu sürecin etkisini minimuma indirmek. Bu paketin boyutu Türkiye'nin bütçe performansı için bir risk teşkil etmiyor. Bütçe disiplini açısından büyük bir tehdit oluşturan unsurlar değil. Madencilik, mobilya gibi sektörlerden de talepler geliyor, bunlara çalışıyoruz.

Reel sektörde bu süreçten hakiki manada etkilenen hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Kamu bankaları dün olduğu gibi bugün de çok güçlü bir şekilde sahada olacak. Bu sürece hazine olarak gayet likit girdiğimiz bir dönemdeyiz, önemli müdahale yapma kapasitesindeyiz. Şu dönem hisse geri alımları açısından ciddi fırsatlar olan bir dönem. Küresel resme baktığımızda borsa potansiyelimiz gayet iyi.

Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı yok. IMF'lik bir durum söz konusu değil.