İsrail’in Gazze’yi işgali; uluslararası taşımacılık işletmelerinin ardından İngiliz enerji şirketi bp'nin de Kızıldeniz operasyonlarını durdurmasına yol açtı. Tel Aviv yönetiminin yakın coğrafyada oluşturduğu jeopolitik yangın, pandemi şokunu henüz üzerinden atamayan küresel ticaret için yeni bir risk kaynağı haline geldi. Saldırılar; Maersk, Hapag Lloyd, CMA CGM ve MSC gibi deniz taşımacılık şirketlerinin Kızıldeniz seferlerini askıya almasına, filolarını da Ümit Burnu’na yönlendirmesine sebep oldu. Armatörler, yeni güzergah olarak Afrika kıtasının en güney ucunu dolaşıp, Atlas Okyanusu üzerinden Akdeniz’e ulaşmaya çalışıyor.
İNGİLİZ BP TANKER TRAFİĞİNİ ASKIYA ALDI
Sevkiyatlarını durduran veya farklı alternatif güzergahlara rota çizen deniz taşımacılığı işletmelerinin ardından enerji şirketleri de bölgedeki operasyonlarını askıya almaya başladı. İngiliz enerji şirketi bp, Kızıldeniz'deki tüm tanker trafiğini durduracağını bildirdi. bp'nin açıklamasında, şirketin tüm faaliyetlerinde olduğu gibi ticaret ve nakliye alanında da çalışanların güvenliğinin öncelikli olduğu belirtildi.
TEL AVİV VE WASHINGTON'A KARŞI BASKILAR ARTABİLİR
Küresel ticarette yaşanabilecek aksaklıkların daha da büyümesi halinde Batılı ülkelerin İsrail ve ABD'ye yönelik politikalarında pozisyon değişikliğine gidebilecekleri konuşuluyor. Kızıldeniz'de yükselen tansiyonu düşürmek için Tel Aviv ve Washington yönetimine karşı diplomatik baskıların artabileceği değerlendiriliyor. Aynı zamanda yük taşımacılığında ortaya çıkabilecek büyük ölçekli sapmaların, Çin ile ticaret savaşına tutuşan ABD’nin elini zayıflatması bekleniyor.
KÜRESEL EKONOMİ İÇİN YENİ BİR ŞOK DALGASI
Dünya ticaretinin yüzde 10’unu temsil eden Kızıldeniz ile Akdeniz arasındaki yük taşıma trafiği, ana konteyner hatlarının değişmesi sonucunda hem 40 gün kadar zaman kaybına uğruyor hem de yüksek maliyetlerle karşılaşıyor. Hindistan ve Çin'den Akdeniz’deki limanlara olan taşıma ücreti şimdiden 2 kat artarak 3 bin 500 dolara tırmandı. Petrol fiyatlarında kazanç yüzde 2,3'ü, Avrupa doğal gaz vadelilerinde yüzde 10'u aştı. Tedarik zinciri aksaklıklarının, Kovid-19’un ekonomik tahribatına benzer etkilere yol açmasından endişe ediliyor.