Bünyesinde Yeni Şafak, TVNET, Yenişafak.com.tr ile birçok medya organını barındıran Albayrak Grubu, milli sermayenin yanındaki duruşunu bir kez daha ispatladı. Alınan karara göre Gruba bağlı medya organlarına reklam verecek şirketlerden her 2 yayından birinin ücreti alınmayacak. Albayrak Medya Grubu Reklam Genel Müdürü Abdullah Hanönü, zor günlerden geçen firmaların yanında olmak için anlamlı bir adım attıklarını söyledi.
FİRMALARI YALNIZ BIRAKMIYORUZ
Gezi olayları ile başlayan sürecin devam ettiğini belirten Hanönü, 15 Temmuz Darbe girişimiyle sonlandırılmak istenen operasyonun son perdesinin ekonomi üzerinden gerçekleştirilmeye çalışıldığını vurguladı. Hanönü, sanayici ve üretici üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılan panik havasına karşın milli sermaye için fedakarlıktan kaçınmadıklarını ifade etti. Düzenledikleri kampanyanın ilk aşamada 40 gün olarak planlandığını da vurgulayan Hanönü, sonraki süreçte yeni bir yol haritası çizilebileceğini belirtti. Hanönü, reklam veren kuruluşların mali sıkıntı çektiği şu günlerde ilk olarak reklam, tanıtım ve organizasyon giderlerini kıstığının altını çizdi.
ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPTIK
Hanönü, Albayrak Grubu olarak sadece üzerlerine düşen bir görevi yerine getirdiklerini ve bu fedakarlığı diğer medya kuruluşlarının da göstermesi gerektiğini dile getirdi. Kampanya ile bütçeyi kısanlara hiç bütçeyi kısmamış gibi ekstra bir yayın hakkı daha sunduklarını söyleyen Hanönü, “ Televizyon açısından bakarsak eğer biz bu reklamların her biri için RTÜK payı ödüyoruz. Daha çok reklam aldığımızda daha çok RTÜK payı ödeyeceğiz hatta parasını almadığımız reklamın bile RTÜK payını ödeyeceğiz. Bu işe girdiysek bu fedakarlığı yapacağız. Yayın organlarımız hep bu bilinçle büyüdü” dedi.
Albayrak Grubu’nun yerli üretime ve yerli şirketlere karşı bir hassasiyet içerisinde olduğundan bahseden Abdullah Hanönü, kendilerine reklam verenlerin %99’unu yerli şirketlerin oluşturduğuna değindi. Hanönü, yabancı olup da gerçekten zararlı olduğunu düşündükleri ve vicdanen sorumluluk hissettikleri için bazı firmaların reklamlarını almadıklarını belirtti.
Microsoft gidiyor Pardus geliyor
Albayrak Grubu’nun ABD’nin ekonomik saldırısına karşı attığı bir diğer adım ise yerli yazılım kullanma kararı oldu. Yazılım sektöründeki hukuksuzluğa ve ABD şirketlerinin kural tanımaz bir şekilde şirketleri baskı altına almasına karşı harekete geçen Albayrak Grubu, yerli yazılımlara geçiş sürecini hızlandırdı. Grubun teknoloji şirketi Albil A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Erdal Nalbant, ABD’li firmaların sektöre yönelik baskılarını ve yerli yazılıma geçiş sürecinin detaylarını anlattı.
HAKSIZLIK YAPIYOR
Microsoft ile yaşanan süreci anlatan Nalbant, "Yıllar öncede grubumuza üstelik İrlanda’dan sadece bir faks göndererek denetleme yapacağını iletmiş ve o zamanlar anlayamadığımız sebeplerle hukuk çevreleri de 'Aman aman Microsoft’a ses çıkarmayın' tavrı takınmışlardı. Bugün o görüşleri beyan eden hukuk çevrelerinin FETÖ terör örgütüne hizmet ettiklerini, FETÖ’nün de Amerika’ya her alanda tam itaatle destek verdiğini daha net anlayabiliyoruz" dedi. Microsoft’un korsanca ve haksızca faturalar kesmiş olduğunu belirten Nalbant, "Mesela siz Microsoft’un veri tabanını internetten deneme amaçlı indirmek isterseniz, indirme ekranında “180 gün deneyebilirsiniz” yazar. Ancak Microsoft’la kurumsal anlaşmalı bir şirketseniz indirdikten bir gün sonra Microsoft size bunu siz deneme amaçlı bile olsa indirmezsiniz, bunun için lisans almalıydınız der ve ciddi paralar ister" diye konuştu.
ARTIK PARDUS ZAMANI
Şirketle anlaşmalarını yenilememe kararı aldıklarını söyleyen Nalbant, "Çünkü Microsoft tipik Amerikan tavrını devam ettiriyor. Biz de Milli tavrımızı devam ettiriyoruz. Bu ülkede aldığı ayrıcalıklar sebebiyle fütursuzca zamlar yapıyor. “Buluta geçin yoksa daha fazla zam yapacağım” diyor" dedi. Dünyada işletim sistemi pazarında Amerikan şirketlerinin açık kaynak yazılımlar karşısındaki pazar payı gittikçe düştüğünü anlatan Nalbant, şunları kaydetti: "Mesela Microsoft son 5 yılda %10 pazarı açık kaynak kodlu işletim sistemlerine kaptırmış durumda. Üstelik bunu tüm korkutma çabalarına karşın yaşıyor.”
Milyonlarca dolar gidiyor
Küresel cirosu 100 milyar doları aşan Microsoft’un bu rakamlara ulaşmasında korsan saldırı yoluyla elde ettiği haksız gelirlerin büyük payı olduğu iddia ediliyor. Bu saldırılara Türkiye’deki bilgisayar kullanıcıları ile bilgisayar üreticilerinin yıllarca buna maruz kaldığı belirtiliyor. Türkiye’de Microsoft’a her yıl sadece lisans için en az 500 milyon dolar ödendiği ifade ediliyor.