Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen "sanatçı tanıtım kartı" sahibi de olan Yaşar, elleriyle yoğurup şekillendirdiği topraktan vazo, biblo, su testisi ve tarihi kişilerin portrelerini yapıyor.
Mesleğe 12 yaşında başlayan 3 çocuk ve 13 torun sahibi Yaşar, Anadolu'nun en eski el sanatlarından çömlekçiliğe 300 metrekarelik imalathanesinde yeniden hayat veriyor.
Bulgaristan'dan gelen göçmenlerce yaklaşık 150 yıl önce kurulan Kınık köyünde oturan Yaşar yaptığı açıklamada, mesleğini çok sevdiğini söyledi.
Vietnam'da öğretmenlik, İtalya'da kurs eğitmenliği yaptığını aktaran Yaşar, "Ülkemizde de çeşitli illerde fuarlara katılırım, halen de katılmaya devam ediyorum. Antalya'da bir fuara tezgahı götürdüm mesleğimi tanıttım. Eserlerim ülkemizin turistlik yerlerine dağılıyor. Turistik ilçelere gidiyorum. Gösteriler yapıyorum" diye konuştu.
GÖZLERİ KAPALI 5 DAKİKADA VAZO YAPIYOR
Ömrünün neredeyse tamamını toprak sanatıyla geçiren, gözleri kapalıyken ile 5 dakikada vazo gibi eserler yapan Yaşar, son dönemlerde Dubai'ye açıldığını söyledi.
Dubai'ye 60 santimetrelik tabaklar yaptığını belirten Yaşar, şunları kaydetti:
"Üzerine pilav, et koyup yiyorlarmış. Dubai'den bir işadamı, İstanbul'da yemeğe gelmiş. Oradaki mekanlardan birinden ürünümüzü görmüş. Bilecik'e geldi ve kendisiyle görüştük. Belediye Başkanımız da vardı görüşmede ve anlaştık. 600 adet ilk postayı gönderdik, devamı olacak. İş adamı, tekrar geleceğini ve yeni siparişler olacağını söyledi. Dubai'ye açılmak güzel, ürünlerimizin orada ilgi görmesi sevindirici."
Türkiye'ye plastiğin yaygın olarak kullanılmasıyla toprak sanatının gerilediğini dile getiren Yaşar, "Bizim el sanatları azaldı. Son dönemde ise toprağa dönüldü. Vatandaşlar su testisi, çaydanlık, güveç, tabak istiyor. Ben de onları yapmaya uğraşıyorum. En sağlıklısı toprak ürünler" dedi.