Avrupa Komisyonu'nun yaptırdığı “AB ile Türkiye Cumhuriyeti arasında bir anlaşmanın ekonomik etkileri üzerine bir çalışma” başlıklı araştırmanın sonuçları, “tam serbestleşme” halinde Türkiye ile AB arasındaki ticaretin 3,5 milyar avro artacağı ve 39 bin kişiye ilave istihdam yaratılacağını ortaya koydu. Konuyla ilgili her fırsatta tepkilerini dile getirdiklerini ifade eden Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, yenilenecek anlaşma öncesinde raporun dikkate alınarak kotaların kaldırılmasını istedi.
EN AZ 10 MİLYAR AVRO KAZANIRIZ
Çetin Nuhoğlu, kotaların kaldırılmasıyla hem Türkiye hem de AB ekonomisinin kazanç elde edeceğini savunarak, “bu yönde birçok girişimde bulunan Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nin söylemlerinin doğruluğunu kanıtlar nitelikteki Komisyon raporu, Gümrük Birliği revizyon görüşmeleri öncesinde ülkemiz adına tarihi bir önem taşıyor. Avrupa Birliği Komisyonunun dışında da yine UND'nin geçmiş dönemde yaptırdığı araştırmaların ışığında, AB Ülkeleri ve Türkiye'nin ithalat ve ihracattaki toplam kazancının en az 10 milyar avro olacağını öngörüyoruz” dedi.
GÜMRÜKTE SERBESTLEŞTİRME MALİYETİ AZALTIYOR
Komisyon tarafından açıklanan raporun sonuçlarına göre; Türkiye ile AB arasındaki karayolu yük taşımacılığı hizmetinin serbestleştirilmesi ilişkin 4 ana senaryodan biri olan “tam serbestleşme” sağlanması durumunda Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Ticaret'te 3,5 milyar avroluk artış yaşanacak. Türkiye'nin AB'ye yapacağı ihracat 1,9 milyar avro artarken, AB'nin Türkiye'ye İhracatı ise 1,6 milyar avro yükseliş kaydedecek. Türkiye'nin yüzde 2,7'lik büyüme payında, ihracatın yüzde 1,77'lik payı dikkate alındığında bu kazanımın büyük önem taşıdığına dikkat çeken UND, araştırmanın ışığında söz konusu yaptırımlarla sekteye uğrayan en önemli sektörlerin yüzde 37 ile tekstil ürünleri, yüzde 28 ile makine aksamları olduğuna dikkat çekti.
En büyük zarar Avrupa'ya
Azalan maliyetler ile satış fiyatı düşen ürünler ile AB tüketicisi yılda 145 milyon avro tasarruf edecek. 2007'de yüzde 60 civarında olan AB payı, ihracatımızda bugün yüzde 43'e indi. Türkiye'nin ihracatının yüzde 50'sinin Türkiye'de yerleşik AB sermayeli şirketler tarafından yapıldığı gerçeği göz önüne alındığında, bu düşüşteki en büyük zararı, AB şirketleri gördü.