Abdulkadir Aksöz / Doktora Adayı, İstanbul Medeniyet Üniversitesi
Bangladeş son yıllarda gösterdiği etkileyici ekonomik büyüme performansıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Tarıma dayalı bir toplumdan giderek canlı bir endüstri merkezine dönüşen Bangladeş, dünyanın en hızlı gelişen ekonomilerinden biri haline geldi. Hindistan ve Myanmar arasında yer alan bu Güney Asya ülkesinin gözle görülür bir ekonomik büyüme yaşamasını sağlayan faktörler arasında devasa bir hazır giyim endüstrisi, gelişen bir hizmet sektörü ve güçlü bir tarımsal altyapı bulunuyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin Yeniden Asya Girişimi çerçevesinde Bangladeş’in son derece dinamik ve canlı pazarını keşfetmesi ve ticari fırsatlara odaklanması isabetli olacaktır.
HAZIR GİYİM ENDÜSTRİSİ ZİRVEYİ GÖRDÜ
Bangladeş’in ekonomik kalkınma hikayesi gerçekten dikkat çekici. Son on yılda ülke, birçok bölgesel rakibini geride bırakarak yıllık yüzde 6’nın üzerinde bir büyüme oranı yakaladı. Bu büyüme, birçok sektörün katkısıyla gerçekleşti ve hazır giyim endüstrisi önemli bir rol oynadı. Şurası bir gerçek ki hazır giyim endüstrisi, Bangladeş ekonomisinin belkemiğini oluşturuyor. Nitekim ihracat gelirlerine ve istihdam yaratımına önemli bir katkı sağlıyor. Dolayısıyla ülkenin ekonomik büyümesindeki en belirgin faktörlerden biri, hazır giyim sektöründeki baş döndürücü ilerlemedir. Çin’in ardından dünyanın en büyük ikinci hazır giyim ihracatçısı konumuna yükselmeleri bu ilerlemenin en büyük kanıtıdır. Bangladeş’in bu alandaki başarısı, düşük maliyetli işgücü, hızlı üretim süreçleri ve küresel pazarda rekabetçi fiyatlar sunma yeteneğiyle yakından ilişkilidir.
Öte yandan Bangladeş, ihracat pazarlarını geliştirmek ve çeşitlendirmek konusundaki kararlılığıyla öne çıkıyor. Geleneksel olarak hazır giyim sektörüne odaklanmış olsa da ülke son yıllarda ihracat portföyünü genişletmiştir. İlaç, bilgi teknolojileri ve denizcilik gibi alanlarda da önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu çeşitlendirme, Bangladeş›in ekonomik direncini artırarak dış ticaret dengesini sağlamlaştırmıştır.
GENÇ VE DİNAMİK İŞ GÜCÜ
Buna ek olarak, Bangladeş yoksulluğun azaltılması ve insani gelişim konularında önemli adımlar atıyor. Eğitim, sağlık ve sosyal refah programlarına yapılan yatırımlar, milyonlarca insanı yoksulluktan kurtardı ve ulusal çapta yaşam standartlarını arttırdı. Bu sosyo-ekonomik ilerleme, artan satın alma gücüne sahip bir orta sınıf yarattı. Böylesi bir durum iç tüketimi genişletti ve nihayetinde ekonomik büyümeyi tetikledi.
Bangladeş’in ekonomik büyümesinin arkasındaki temel unsurlardan biri, kuşkusuz genç ve dinamik iş gücüdür. Yaklaşık 175 milyon nüfusa sahip Bangladeş, dünyanın en büyük genç iş gücüne sahip ülkelerinden biridir. Bu genç nüfus, üretkenlik ve yenilikçilik potansiyeli taşımaktadır. Bangladeş hükümeti, bu potansiyeli harekete geçirmek için ekonomi politikasını, inovasyon ve teknoloji odaklı bir yaklaşımla yeniden şekillendirmektedir. Bilgi teknolojileri, dijital sistemler ve yüksek teknolojik imalat gibi alanlarda yapılan yatırımlar, Bangladeş’in ekonomik dönüşümünü hızlandırmakta ve rekabet gücünü artırmaktadır.
OSMANLI’DAN MİRAS KADİM BAĞLAR
1971’de Bangladeş’in bağımsızlığını kazanmasından bu yana Dakka ve Ankara arasında, diplomatik ilişkiler dostane bir şekilde gelişmektedir. Hint Alt Kıtası’nda Bengalli Müslümanlar tarafından kurulan Bangladeş, Osmanlı’dan bu yana Türkiye’ye derin bir sevgi ve muhabbet besliyor. Tarihi bağların yanı sıra, ticari ve ekonomik ilişkiler de giderek büyümektedir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi her geçen yıl artmakta ve iş birliği alanları genişlemektedir. Bangladeş’in ekonomik dinamizmi göz önüne alındığında, Türkiye’nin ticaret ve yatırım ilişkilerini çeşitlendirmesi için bolca fırsat göze çarpmaktadır. Türkiye, sağlam bir imalat sektörüne ve çeşitli endüstrilerde uzmanlığa sahip olduğundan, Bangladeş›in dinamik pazarından yararlanma konusunda hazır bir durumdadır. Türkiye tıpkı Bangladeş gibi güçlü bir tekstil ve hazır giyim imalat altyapısına sahip. İki ülke arasında bu sektördeki iş birliği, üretimde, teknoloji transferinde ve pazar erişiminde yeni bir sinerji yaratabilir.
Diğer taraftan Türkiye ve Bangladeş arasında savunma sanayiinde iş birliği, her iki ülkenin askeri yeteneklerini güçlendirmek ve karşılıklı çıkarlarını desteklemek için önemli bir fırsat sunmaktadır. Nitekim iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ve dostane ilişkiler, savunma sanayiindeki birlikteliği güçlendirmektedir. Özelikle Türkiye’nin savunma sanayiindeki artan teknolojik yetenekleri, insansız hava araçları başta olmak üzere Bangladeş’in dikkatini çekmektedir. Bangladeş Ordusu, halihazırda Bayraktar TB2 SİHA dahil birçok Türk savunma sanayii ürününü envanterine eklemiş durumdadır.
TİCARİ VE DİPLOMATİK İLİŞKİLER ARTIRILMALI
Buna ek olarak Bangladeş, büyüyen ekonomisini desteklemek için devasa altyapı projeleri üzerinde çalışıyor. İnşaat, mühendislik ve altyapı geliştirme alanında uzmanlaşmış Türk firmaları, bu projelere yatırım yapabilir, teknoloji transferi sağlayabilir ve proje yönetimi konusundaki tecrübelerini aktarabilir.
Türkiye’nin Bangladeş’teki ekonomik büyüme hikayesinden pay alabilmesi için bu ve benzeri alanlarda iş birliği ve ortak projeler geliştirmesi gerekiyor. Bu noktada Güney Asya’nın ikinci en büyük ekonomisi durumundaki Bangladeş ile ticari ve diplomatik ilişkileri derinleştirmek önemli bir adım olacaktır. Türkiye kadim dostluğun izinde güçlü bir yatırım ağı kurarak sadece Bangladeş’in büyüme hikayesinden faydalanmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkenin sosyo-ekonomik gelişimine de katkıda bulunacaktır.