Bülent Tokgöz - Yazar
Jared Kushner kazandı. 2016 zaferinde seçim kampan-yasının şeflerindendi ve Beyaz Saray’da kıdemli danışman sıfatıyla işe başlamıştı ama şimdiki zaferde hiç de görünür değildi ve yeni takımda da resmî bir görev üstlenmeyeceğe benziyor. Sebebi ne ola ki?
“İhtiyaç duyulması halinde” kayınpederinin yeni yönetimine geçiş sürecinde danışmanlık yapabileceğini söyleyen Bay Kushner, resmen görev almayışını şöyle izah ediyor: “Hayatımın bu aşamasındaki isteğimin firmama odaklanmak olduğunu çok net bir şekilde belirttim. Bir aile olarak spot ışıklarından uzak olma fırsatından gerçekten keyif aldım.” Ne var ki feragat gibi gösterdiği haletin sebepleri bambaşka olabilir…
MİLLÎ MENFAATLER Mİ KİŞİSEL HESAPLAR MI?
Öncelikle belirtelim ki pek fazla arz-ı endam etmeseler de Ivanka da Jared de seçim kampanyasının beyin takımındaydı ve Trump’ın yeni döneminde de etkin olmayı sürdürmekten geri durmayacakları pek çok kaynakça doğrulanıyor. Nitekim Kushner’in Miami’deki Atlantik Okyanusu’na bakan ofisinde fiilen yaptığı bu. Senato ve Kongre üyeleri sorularını ona yöneltiyor, hatta Netanyahu’nun danışmanlarından Ron Dermer geldiğinde onunla istişare ediyor.
Bir zamanların Baş Orta Doğu Müzakerecisi Kushner, Trump’ın bilhassa Orta Doğu siyasetinde kilit rol oynayacak, tahminler bu yönde. Gelgelelim resmî bir rol üstelenemeyişi Kushner’in bu görevi sırasında ve sonrasında bölge rejimleriyle ilişkilerini kişiselleştirmesi, ticarileştirmesi ve ranta çevirmesiyle ilgili. “İlişkileri sürdürme konusundaki benzersiz yeteneği”ne vurgu yapılsa da kendi kurduğu özel sermaye şirketine Arap ülkelerinden aldığı fonlar, kamuoyunda ve müesses nizam içinde endişeye yol açıyor. Cevaplanmayı bekleyen soru şu: Kushner’in ilişkileri millî menfaatler için mi, ailevi veya kişisel hesaplar için mi?
Jared, Beyaz Saray’da işbaşı yaptıktan itibaren Muhammed bin Selman ile yakın ilişki içinde oldu. Öyle ki Başkan Trump’ı kendisine yemek vermesi için ikna etmenin yanı sıra ilk yurt dışı gezisini Suudî Arabistan’a yapmasını da o sağladı. Doğrusu Bin Selman’ın veliaht tayini Kushner’in Haziran 2017’deki ziyaretinden sonra gerçekleşti. Kral Selman, yeğeni Prens Muhammed Bin Nayif’i görevden alıp yerine onu atadı. Kushner’in sonbahardaki ziyaretinden birkaç gün sonra ise Veliaht Prens Bin Selman, kraliyet ailesinin 200 üyesini Riyad’daki lüks bir otelde hapse atıverdi.
REHİN PRENS
Veliahtla damat arasındaki muhabbet, Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim 2018’de İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda vahşice katledilmesi sonrasında da kesintisizce devam etti. İkili, görüşmelerini WhatsApp üzerinden birebir mesajlaşarak sürdürdüler; Beyaz Saray’ın rahatsızlığına ve kısıtlama getirme çabasına rağmen. Onlar artık birbirlerine isimleriyle hitap eden iki arkadaştılar…
Daha doğrusu bu hadiseden sonra Kushner, adeta Muhammed Bin Selman’ı rehin almış görünüyor. Kaşıkçı’nın organize katlinde fermanın veliahttan gittiği ABD istihbarat raporlarında geçiyordu ama Kushner başından beri arkadaşının yanında durdu. “Muhatap olduğum kişiyi tanıyorum. Vizyon sahibi bir lider olduğunu düşünüyorum” diyerek sahip çıktı ve prense “fırtınayı nasıl atlatacağı” hususunda akıl hocalığı yaptı. Karşılığında kredi şeklinde bol sıfırlı ödemeler alarak.
Kushner bunlarla yetinmedi, Affinity Partners adıyla bir özel sermaye şirketi kurdu ve Suudî Arabistan hükümetinden 2 milyar dolar talep etti. Yatırımları inceleyen Kamu Yatırım Fonu, “Affinity Fund yönetiminin deneyimsizliği» ve «aşırı» ücretler nedeniyle teklifin reddedilmesini önerdi fakat Prens Bin Selman kulak asmayıp parayı yolladı.
“YABANCI AJAN”
Katar ve BAE’den, Tayvanlı milyarder Terry Gou’dan gelen ek havalelerle 3 milyar doları bulan fonu, Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki ısınan bağların nişanesi olarak İsrail’deki girişimlere yatıracağı konuşuluyor ve Abraham Anlaşmaları bağlamına oturtuluyordu. Halbuki 2021’den bu yana yatırımcılara hiçbir kâr sağlanmadığı hâlde şirkete 157 milyon dolar ödeme yapılmış olması Kushner’in bu girişimini kamuoyu kadar Senato nezdinde de şaibeli kıldı. Tüm bu bonkörlüklerin eski başkanın Beyaz Saray’a dönme ihtimalinin hatırına yapılmış birer yatırım olduğu fikri galip gelmeye başladı.
Şirketin ilk üç yıllık çalışmalarını inceleyen The New York Times’daki haberlere binaen Senato’ya bağlı Malî Komite geçtiğimiz baharda bir soruşturma başlattı. Komitenin Demokrat başkanı ve önde gelen bir üye, Kushner’in Suudi Arabistan hesabına yabancı ajan olarak çalışıp çalışmadığının araştırılması için özel bir danışman atanmasını istedi.
Kushner vaziyetin narin olduğunun farkında ve daha fazla dikkat çekip açık vermeme adına mümkün olan en düşük profilde kalmayı daha akıllıca buluyor. Amerikalıların dediği gibi “Eğer bir çukurdaysan, kazmayı bırak!” Mümkün olduğunca ağzını kapalı tutarak başının daha fazla derde girmemesine çalışıyor. Ama bu 20 Ocak’tan sonra Orta Doğu’da yeniden ipleri ve para trafiğini eline almayacağı manasına gelmiyor…