Suriyeli sığınmacılar için çözüm: Mavi kart

Arşiv.

Ömer Özkızılcık / Türkçe Araştırmaları Direktörü, Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi

Hep beraber gözümüzün önünde canlandıralım. Suriye’den ailesiyle beraber 11 yıl önce Türkiye’ye getirilen bir çocuğu düşünelim. Türkiye’ye geldiğinde daha 6 yaşında olan o çocuğun Suriye’ye dair hatırları ya var ya yok. Ama o çocuk Türkiye’ye geldikten sonra ilk okula başlamış ve ilkokulda İstiklal Marşını ezberlemiş. İlkokulu bitirmiş. Daha sonra orta okula başlamış, Türk tarihini öğrenmiş ve artık Türkçesi en güçlü dili olmuş. Şimdi ise o çocuk 17 yaşına gelmiş ve lise üçüncü sınıfa gidiyor. Bir sene sonra üniversite sınavına girecek ve belki de şimdiden soru çözmeye başlamış ve sınava hazırlık yapıyor. Hayalinde üniversite okumak ve meslek sahibi olmak var. Ancak önemli bir sorunla iç dünyasında cebelleşiyor: “Ya mezun olduktan sonra çalışma izni alamazsam?”

Evet, bu hayali kişilik üzerinden anlattığım durum geçici koruma altında yaşayan Suriyeli sığınmacıların çocuklarının hayatları ve geleceklerine dair ışık tutuyor. An itibarıyla Türkiye’de 18 yaş altında 1 milyon 561 bin 416 Suriyeli sığınmacı yaşıyor. Türkiye’de bizim vergilerimizle okuttuğumuz, ilkokulu, ortaokulu ve liseyi bitirecek olan bu çocuklar, üniversiteye de gidecek ve mezun olacaklar. YÖK’e göre 2022-2023 öğretim yılında 58 bin 213 Suriyeli üniversite öğrencisi bulunuyordu. Her geçen yıl bu sayı giderek büyüyecek.

AVRUPA’YA KALİFİYE İNSAN YETİŞTİRME MERKEZİ MİYİZ?

Uluslararası geçerli bir diplomayı eline alan bu gençler, sınıftaki Türk akranların aksine doğrudan işe başlayamıyorlar. Geçici koruma altında oldukları için T.C. Çalışma Bakanlığı’na müracaat edip çalışma izni başvurusunda bulunmalılar ve maalesef bakanlığımız bu tarz başvuruların çoğunu reddediyor. SGK primlerini ödemek isteyenlerin çalışma izin almalarının sebebi mantıksız da olsa hukuki olarak çok basit. Geçici koruma altında olanlar izinsiz Türkiye’de çalışamaz. SGK primlerini yatırıp, sağlık ve emeklilik sistemine katkıda bulunmak isteyen işveren ve işçiye engel çıkarılmasının mantığını ben bugüne kadar çözemedim.

Ancak Türkiye’de büyüyen ve Türk eğitim müfredatından mezun olan Suriyeli gençlere Türkiye’de çalışma imkanı verilmezse, bu gençler uluslararası geçerli diplomalarını alıp Avrupa’ya gideceklerdir. Zaten Türkiye’de önemli bir beyin göçü meselesi varken, Türkiye’de kalmak isteyen ve Türkiye’ye vefa borcu olan bu gençleri neden zorla Avrupa’nın kucağına itiyoruz? Türkiye Avrupa’nın kalifiye insan yetiştirme merkezi mi?

Suriyeli sığınmacıların Suriye’ye geri dönüşleri teşvik edilmelidir ama ‘geçici koruma’ statüsü de sürdürülebilir değildir. Bir yandan Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşü için çalışırken, diğer yandan da burada kalmasını istediğimiz ve ülkemize faydası olabilecek insanlara da bir çıkış yolu sunmalıyız. Sunmalıyız ki, o insanları başkalarına kaptırmayalım.

Mevcut siyasi atmosferde Suriyeli sığınmacıların vatandaşlık yolunun kapalı olması, ülkelerine geri dönemeyenler için farklı bir statü oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır.

MAVİ KART NEDİR?

Bu bağlamda mevcut “geçici koruma” statüsüne alternatif olarak, Avrupa’da izinle vatandaşlıktan çıkan Türklere verilen Mavi Kart uygulamasının genişletilmesini öneriyorum. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 28. maddesi kapsamında uygulanan Mavi Kart’ın, yasada yapılacak düzenlemelerle kapsamının genişletilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bilmeyenler için anlatayım; Mavi Kart sahibi Türk uyruklulara Türk vatandaşları gibi TC numarası verilmektedir. 99 ile başlayan yabancı kimlik no verilmemektedir. Nüfus müdürlüklerinde Türk nüfus kaydı, yabancılar nüfus kaydı ve mavi kartlılar nüfus kaydı bulunmaktadır. Mavi Kart sahipleri, tüm Türk vatandaşları gibi Türkiye’de yaşayabiliyorlar. Mülk edinebiliyorlar ve izin gerekmeksizin çalışabiliyorlar. İkamet izni de gerekmiyor. Telefon, elektrik, su ve doğalgaz hizmeti alırken, Türkler gibi değerlendiriliyorlar. Çalışırken SGK primleri ödeniyor ve sağlık hizmetlerinden faydalanırken Türkler gibi SGK şartı aranıyor. Ancak Türk vatandaşların aksine seçimlerde oy kullanamıyorlar. Devlette memur olamıyorlar, zorunlu askerlik hizmetleri bulunmuyor ve Mavi Kart ile yurtdışına seyahat edilemiyor. Mavi Kart sadece Türkiye hudutları içerisinde geçerli.

“OY DEVŞİRİYORLAR” İDDALARINI DA BİTİRİR

Mavi Kart yasasına yapılacak düzenlemeyle, belirli kriterleri yerine getiren yabancı uyruklu kişilere Mavi Kart verilmesinin yolu açılabilir. Bu kriterler arasında Türkiye’de belirli bir süre bulunmak, kanunlara riayet etmek, suça bulaşmamak, okul mezuniyeti, yüksek seviyede Türkçe dil bilgisine sahip olmak ve mesela yeni uygulanacak Türk tarihi, kültürü ve kanunları sınavını başarıyla tamamlamak yer alabilir. Söz konusu sınav için Avrupa, Kanada ve ABD’deki vatandaşlık sınavları örnek alınabilir diye düşünüyorum.

Böylelikle Türkiye’de yaşayan Suriyeliler kendi ceplerinden ödeyerek ve kendileri gayret göstererek Türkçe öğrenmeye çalışırlar. Türkçe dil bilgisi tüm Suriyeliler arasında artar. Mavi Kart sahibi olabilmek için suça bulaşmamaya çalışırlar ve sınavı geçebilmek için Türk tarihini, Türk kültürünü ve kanunlarını öğrenmek için çabalarlar.

Mavi Kart uygulamasının genişletilmesi, siyasi ve bürokratik anlamda bazı kolaylıklar sağlayacaktır. Bürokratik olarak, Mavi Kart uygulaması teknik olarak altyapısı oturmuş bir uygulamadır. İlk dönemde yaşanan teknik ve bürokratik sorunlar büyük ölçüde çözülmüştür. Yeni bir statü oluşturulmayacağı için Türk bürokrasisine yükü görece hafif olacaktır. Siyasi açıdan, Mavi Kart sahipleri oy kullanamadığı, memuriyet görevi ifa edemediği ve zorunlu askerlik hizmeti olmadığı için daha kolay uygulanabilir, “Oy devşiriyorlar” eleştirisi de son bulacaktır.