Rusya-Ukrayna Savaşı yeniden alev alırken

Rusya-Ukrayna Savaşı, dışarıdan bakanlar için “Bir ileri, iki geri, Mehter Takımı gibi” benzetmesi gibi görünse de yarattığı tahribin haddi hesabı yok. Kayıpları konusunda rakam verilmediği için tarafların 200’er binin üzerinde asker kaybettiği veya sadece Rusya’nın 180 bini yaralı olmak üzere 300 bine yakın asker kaybettiği tahminleri var.

Arşiv.

Prof. Dr. Celalettin Yavuz / Güvenlik Politikaları Uzmanı

Rusya-Ukrayna Savaşı, dışarıdan bakanlar için “Bir ileri, iki geri, Mehter Takımı gibi” benzetmesi gibi görünse de yarattığı tahribin haddi hesabı yok. Kayıpları konusunda rakam verilmediği için tarafların 200’er binin üzerinde asker kaybettiği veya sadece Rusya’nın 180 bini yaralı olmak üzere 300 bine yakın asker kaybettiği tahminleri var.

Yakın bir zamana kadar Ukrayna, işgal bölgelerinde küçük parçalar kopartarak ilerlemesini sürdürse de tarafların ve Ukrayna’yı destekleyen ABD ile AB cenahında savaş yorgunluğu açıkça görülebilmekteydi. Temmuz ayında Tahıl Koridoru Anlaşması'nın askıya alınması üzerine kalıcı ateşkes konusunda umutların arttığı bir sırada Ukrayna’nın Sivastopol limanındaki askeri üsse saldırarak iki Rus muharip gemisini vurmasıyla barış umutları boğazlara takıldı.

Tahıl Koridoru anlaşması askıya alındıktan sonra Kırım yarımadasını hedef alan Ukrayna Ağustos ayı başlarında silahlı insansız deniz araçları (SİDA) ile Novorossiysk limanında Olenegorsk Gornyak adlı Rus savaş gemisini vurdu. Ayrıca Kerç Boğazı yakınlarında bir Rus tankeri de vuruldu. Ağustosun sonlarına doğru Karadeniz kıyısında konuşlu Rus ordusunun Prevel-E adlı göz bebeği radarı, HIMARS füzeleriyle imha edildi.

BARIŞ İÇİN ÖN KOŞULLAR

Aynı günlerde BRICS ülkeleri zirvesine telekonferans yoluyla katılan Putin; Batılı ülkelerin yardımıyla Ukrayna’da 2014’te darbe yapılınca 8 yıl süreyle kültürleri, gelenekleri, dilleri ve gelecekleri için mücadele eden Donbass’taki darbe karşıtı Rus kökenlileri destekleme kararı aldıklarını ve bu savaşa son vermek istedikleri için müdahale ettiklerini açıkladı. Putin, Ukrayna’nın saldırıları durdurarak ateşkese gitmesini ve Ukrayna Lideri Zelenski’nin geçen yıl “Putin, Rusya’nın başında bulunduğu sürece Kiev ve Moskova arasında hiçbir müzakere yapılamaz” şeklindeki kararnameyi geri çekmesini barışın ön şartları olarak koştu.

Taraflar askıya alınan Tahıl Koridoru'na alternatifler aradılar. Rusya, Kuzey-Güney Koridoru projesini hazırlarken, Ukrayna da Tuna limanlarını kullanmayı düşündü. Rusya, Ukrayna limanlarına yönelen her gemiyi kontrol edeceğini deklare etti. Bu bağlamda 15 Ağustos’ta Ukrayna limanına gitmekte olan Palau bandıralı (bayraklı) Şükrü Okan isimli yük gemisi Rus kuvvetleri tarafından durdurularak denetlendi. Oysa savaşın başladığı 24 Şubat 2022’den beri Odesa Limanı’nda mahsur kalan Hong Kong bandıralı Joseph Schulte adlı gemi, bir iki gün önce Odesa’dan hareketle Romanya ve Bulgaristan karasularında seyirle İstanbul’a ulaşmıştı.

Bu gelişmeler üzerine Ukrayna’nın tahılını Tuna Nehri vasıtasıyla ithalini önlemek için nehrin liman tesislerine 3 Eylül’den itibaren İHA saldırıları düzenlemeye başlayan Rusya, 6 Eylül’de Odessa’nın İzmail ilçesine de benzer saldırı gerçekleştirince savaş tekrar tırmanmaya başladı.

SİVASTOPOL SALDIRISI BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA MI?

Ukrayna, 13 Eylül’de Sivastopol üssündeki Karadeniz filosuna SİDA’lı ve füzeli saldırılarıyla bir denizaltı ve bir çıkarma gemisine ağır hasar verdi. Aynı gün Kuzey Kore lideri Kim’i ağırlarken bu tatsız sürprizle karşılaşan Putin’in konuğuna silah siparişi verdiği ileri sürüldü.

Rusya’nın mühimmat sıkıntısı çektiği bir sırada Ukrayna’nın durumu da farksızdı. AB ve NATO ülkelerinin 95 milyar avroluk silah yardımına rağmen Ukrayna Lideri Zelenskiy silah talebinde bulunuyordu. Batı’dan pek çok hafif ve ağır silahlar yanında ABD’nin Abrams, İngiliz Challenger 2’ler ve Alman Leopard 2 tanklarıyla nisan ayı sonuna kadar 230 tank ve 1550 zırhlı araç teslim edildi. Son olarak F-16’lar da verilmeye başlandı.

Batılı ülkelerce Rusya Merkez Bankası’nın yaklaşık 300 milyar, Rus kişi ve şirketlerinin 30 milyar avro ile toplam 330 milyar avrosu donduruldu. Sayısız yaptırımlara uğrasa da dış ticaretindeki fazla verme azalsa da Rusya, Kerç Boğazı saldırısında olduğu gibi intikam taarruzu geliştirebilir. Veya işgal bölgelerindekilerle birlikte 90 milyon tona ulaşan tahılını silah olarak kullanabilir. Taraflara silah yardımı yerine kalıcı barış vaadi gibi yaklaşımlara ihtiyaç var. Aksi halde savaş daha acımasız ve yayılmacı bir kimliğe bürünebilir…