Moody’s‘in siyasi karar verdiğinin kanıtları

Yeni Şafak Haber Merkezi
Gündem

Beste Naz Köksal - Araştırma Uzmanı

15 Temmuz gecesi ülkemize yapılan hain terör saldırısı ve darbe girişiminin ardından hem hükümet hem muhalefet pariteleri hem de vatandaş çok büyük bir soğukkanlılık göstererek paniğe mahal vermedi. Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminden gelen açıklamalar doğrultusunda bankaların hiçbir likidite sorunu çekmeyeceği aşılandı ve nitekim hiçbir haber ve kaynaklardan bankaların likidite sıkıntısı çektiğini durmadık. Ülkemizde tansiyon bu denli gerilerken, dışarıda ise esen hava farklıydı. Yabancı basında Türkiye'ye yönelik karalama kampanyaları devam ederken, S&P de boş durmadı ve BB+ (yatırım yapılamaz seviye) olan kredi notumuzu BB (yatırım yapılamaz seviye) olarak düşürdü. Moody's ise yaşanılan bu darbe girişiminin Türkiye üzerindeki etkilerini daha iyi ölçebilmek için 30-90 gün aralığında inceleme istedi. İlk başta ekonomi yönetimi de dâhil Moody's ile yoğun görüşmeler sürdürürken, diğer yandan Moody's'in notumuzu düşürmeyebileceği konuşuluyordu.

BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye ekonomisinin darbe girişiminden sonra yaşadığı şokun büyük ölçüde kaybolduğunu bildirdi. Açıklamada, "Bununla birlikte uzun vadeli problemler her zaman var" ifadesine de yer verildi. Moody's, "Türkiye için gözden geçirmenin gelecek ay tamamlanmasını bekliyoruz" açıklamasında bulundu. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika dönüşü gelen bu not indirimi kurumdan yapılan bu açıklama sonrası bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirttirdi.

Peki gelin inceleyelim Moody's Türkiye'nin notunu artırırken ve indirirken ki notuna; Ficth Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir tarihe çekme tarihi; 5 Kasım 2012 Moody's Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir tarihe çekme tarihi; 16 Mayıs 2013 Öncelikle büyüme ile başlayalım;

*Moody's ve Fitch Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükselttiklerinde Türkiye'nin büyüme dinamikleri %3,5-4,0 arasında değişkenlik gösteriyordu. Şimdi ise %3.1 olan reel GSYH oranı bulunduğumuz konjonktüre paralel 1 puan geride seyrediyor. Ancak Çin'in bile yavaşladığı şu dönem için koşullar 1 puan seyrindeki küçülme için oldukça olağan.

CARİ AÇIK/GSYH

*Türk ekonomisinin yumuşak karnı olan cari açığımızın büyüme oranı Ficth ve Moody's not artırımı yaptıklarında -8% -6,5% civarındaydı. Moody's not indirimi yaptığı Eylül 2016'da ise cari açık/gsyh oranımız -4% civarında. Not artırdıkları döneme kıyasla cari açığımız daha düşük, döviz ihtiyacımız daha az.

BÜTÇE DENGESİ/GSYH

*2010 yılından bu yana bütçe dengesinde disiplini yakalayan Türkiye'yi diğer majör Avrupa ülkelerine göre kıyasladığımızda bütçe dengesi anlamında daha başarılı. Ekonominin en güçlü yanı diyebileceğimiz Türkiye'nin mali dengesi Maastrich kriterlerinin bile altında.

Ekonominin üç temel aynasına bakıldığında Türkiye not artırımı yapıldığı döneme göre bir adım daha ötede. Ayrıca Moody's 'in karnesi de kırıklarla dolu. 2008 yılında tüm Dünyayı kasıp kavuran ancak Türkiye'de bankacılık sektörünü yalnızca teğet geçen ABD Mortgage krizi öncesinde fırtına kopmadan bu üç kuruluşun şirketlere verdikleri notlar AAA düzeyinde en üst seviyedeydi. Bu nedenle Moody's 2008 ve öncesi hataları için 2016 yılında 300 milyar $ tazminat ödedi.

Son dönemde ikinci Lehman krizi olarak adlandırılan Deutsche Bank sorununun patlak verdiği dönemde Moody's Türkiye'nin notunu düşürürken, bu bankayı nasıl notlandırmış bakalım; Haziran 2016'da Fed'in yaptığı stres testini geçemeyen ayrıca IMF'in sistematik olarak en riskli ilan ettiği banka olan Alman devi Deutsche Bank S&P ve Moody's tarafından yatırım yapılabilir seviyede olarak gösteriliyor.

YAPISAL REFORMLAR VE EĞİTİM

Moody's Türkiye'de kıyım yapmaya çalıştı. Ancak ilk tepkileri yumuşak atlatırken, Moody's i bir son değil bir başlangıç olarak görmeliyiz. 3 Kurumdan S&P ve Moody's e göre yatırım yapılabilir seviyede olmayan Türkiye Fitch'teki notunu da kaybedebilir. Ancak eğitim başta olmak üzere, ileride atılabilecek ileri teknoloji yatırımları Türkiye'yi hem orta gelir tuzağından kurtarabilir hem de uzun dönemli en iyi yatırımı olabilir. OECD verilerine göre Türkiye OECD ülkeleri sıralamasında öğrenci başına yapılan harcamada sonuncu sıralarda. Bu nedenle hep konuşulan yapısal reformlara başlamadan evvel eğitime tam gaz önem verilmeli.

Sözün özü; Moody's ve Ficth'i kâle almamaktan ziyade yapılan bu yanlışlara ekonomide ve siyasette atılan adımlarla yanıt vermekte fayda var. Zira bu kuruluşların bugüne kadar yaptığı trilyon dolarlık hatalar olmasına rağmen bugün birçok yabancı fonun, bu kuruluşların çıkarttığı rapora göre hareket ettiğini biliyoruz. Yurtdışından borçlanan özel sektörü ve bankaların yatırım yapılabilir notlarını kaybetmesi daha yüksek maliyet olarak yansıyacak ve faize ayrılan karşılık artacak. Bu nedenle yatırım yapılabilir not oldukça önemli. Gelişmekte olan ülkelere fon girişlerinin yavaşladığı şu dönemde sıcak para ihtiyacı hisseden Türk ekonomisi; özellikle de bankacılık sistemi için kredi notları oldukça önemli.