Kur’ân-ı Kerim zamanla sınırlandırılamaz

Hz. Muhammed’in yaşadığı çağın bilimsel bakımdan durumu sebebiyle Kur’ân-ı Kerim’de bilimsel yönü olan açıklamaların insan eseri olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Prof. Keith Moore: Kur’ân’daki bilgiler, Kur’ân’ın sürekli olarak zamanın önünde gittiğini gösteriyor.

İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

İSMAİL ÖZCAN/EĞİTİMCİ-YAZAR

Son yıllarda, özellikle Kur’an’da tarihsellik (bazı Kur’an ayetlerinin zaman üstü değil, sadece indiği dönemin sorunlarına çözüm oluşturmakla sınırlı bulunduğu görüşü) konusu gündeme geldiğinden beri Kur’an’ın Allah kelamı olup-olmadığı tartışmalarının da yoğunlaştığı görülmektedir. Kur’an’da tarihsellik kabul edilince, evrenselliği su götürür gibi bir düşünce bu süreçte kendisine zemin bulmuştur.

Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler

Okuduğum son kitaptan başlayacağım. Prof. Dr. Sinan Canan’ın “Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler” adlı kitabından. Canan, lisansını biyoloji dalında yapmış, akademik basamakları aynı dalda tırmanmış, yurt dışında da yıllarca çalışmalarda bulunmuş, son yıllarda birçok TV programına katılmış, ilgili çevrelerde iyi tanınan bir bilim insanıdır. Ben, Canan’ın söz konusu kitabının adına bakarak “bilimin bilinemez olarak kabul ettiği şeyler”den bahsettiğini sanmıştım. Kimsenin bilemeyeceği bu şeylerin neler olabileceğini öğrenmek için kitabı dikkatle okumaya başladım. Gerçekten bilimin araştırdığı, çözdüğü, açıklığa kavuşturduğu birçok ilgi çekici konuyu çok güzel anlatıyordu. Kimsenin bilemeyeceği bu şeyler, Kur’an’ın Lokman suresinin 34. Ayetinde sözü edilen şu beş şeydi: “Hiç şüpheniz olmasın ki kıyametin gelip çatacağı vakti yalnız Allah bilir. Yağmuru O yağdırır. Ana karnındaki ceninlerin tüm özelliklerini, dünyaya gelip gelemeyeceklerini, kabiliyetlerini, cinsiyetlerini, hayat serüvenlerini yine O bilir. Hiç kimse yarın ne elde edeceğini, neyle karşılaşacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Ama Allah her şeyi eksiksiz bilir ve her şeyden haberdardır.”

Bu konulara dair bugün “Ben bilirim!” diyebilen var mı?

Kur’an ve Bilim

Eşsiz Mucize

Son referansımız Gary Miller’ın “Eşsiz Mucize Kur’an” adlı kitabıdır. İşte bu kitaptan kısa bir alıntı: “1990’lı yıllarda müspet bilim alanında çalışan Suudi Arabistanlı bir grup ilim adamı Kur’an’da embriyoloji (insanın ana rahmindeki gelişimi) üzerine tüm ayetleri topladılar ve ardından, ‘İşte Kur’an’ın söyledikleri ortada! Bunlar doğru mu, değil mi?’ diye bir bilene sormak istediler. Bunun için Kanada’nın Toronto Üniversitesinden Prof. Keith Moore’a müracaat ettiler. Keith Moore, embriyoloji üzerine kitaplar yazmış, bu alanda dünyaca tanınmış bir bilim adamıydı. Suudi bilim adamları kendisini Başkent Riyad’a davet edip ona, ‘İşte Kur’an’ın senin alanınla ilgili söyledikleri. Bunlar doğru mu, bu konuda bizi aydınlat’ dediler. Keith Moore, Kur’an-ı Kerim’de gördükleri karşısında öylesine şaşırdı ki, yazmış olduğu ders kitabındaki bazı bilgileri değiştirmek zorunda kaldı. Kur’an’daki bilgiler ışığında “Biz Doğmadan Önce” adlı kitabının ikinci baskısına birinci baskıda bulunmayan bazı bilgiler ekledi. Kur’an’daki bulgular üzerine de şunları söyledi: Kur’an’daki bu bilgiler, Kur’an’ın sürekli olarak zamanın önünde gittiğini, Kur’an’a inananların da başkalarının bilmediğini bildiğini gösteriyor.”