EMRE DEMİR - PEKİN
Aralık ayının başında Vuhan merkezli virüsle ilgili haberler yerel ölçekte değerlendiriliyor, şehrin idarecileri hadiseyi sıradan bir kamu sağlığı olayı olarak ele alıyordu. Çin’in yeni tip korona virüsle ilgili olarak Dünya Sağlık Örgütü’ne bilgilendirme yaptığı 31 Aralık 2019’u izleyen günlerde dahi ülke genelinde virüse karşı bir bilinç olduğu söylenemezdi.
İnsanlar günlük yaşamlarına devam etmekteydi. Yaklaşan Bahar Bayramı tatili öncesi valizler ve aileye götürülecek hediyeler hazırlanmaktaydı. Devlet liderleri yeni yıl gezileri yapıyor, devlet medyası bahar bayramı özel yayınlarına hazırlanıyordu. Pekin metrosunda çuvaldan yapılma valizlerini sürükleyerek tren istasyonlarına akın eden göçmen işçiler görülüyordu. Çin, 3 bin yıldır kutlanan en büyük bayramına hazırdı. Ancak bu kez Çincede nianwei denilen bayram tadı olmayacaktı. Bu bayram karantina altında geçecekti.
VUHAN’A KİLİT VURULDU
Vuhan’da bir deniz ürünleri pazarında satılan vahşi hayvanlardan kaynaklandığı belirtilen yeni tip korona virüsün (2019-nCoV) hızla yayılmaya başlamasının ardından, Çin merkezi hükümeti, 23 Ocak 2020’de salgını önlemek için Hubei eyaletinin 11 milyon nüfuslu merkezi Vuhan kentini karantinaya (Wuhan fengcheng) aldı. Vuhan’ın ardından Hubeyi eyaletindeki pek çok şehirde aynı karar uygulanmaya başlandı. Toplamda 60 milyonluk nüfus karantina altında tutuluyor. Ülke genelinde bayram tatili uzatıldı. Sömestr tatilindeki okulların ne zaman açılacağı bilinmiyor. Virüs ülkenin tüm eyaletlerine ve dünya genelinde 20’ye yakın ülkeye yayılmış durumda. Japonya ve ABD Vuhan’daki vatandaşlarını tahliye ederken, pek çok ülke vatandaşlarını çıkarmak için mesai harcıyor. Bazı havayolu şirketleri Çin uçuşlarını tamamen yahut kısmen askıya almış durumda. Tren istasyonları ve havaalanlarında her yolcunun ısı ölçümü yapılırken, ülke genelinde köy ve kasabalar, tüm giriş çıkışları kayıt altına alıyor. Gelinen noktada 30 Ocak Perşembe itibariyle Çin Ulusal Sağlık Komisyonu 213 kişinin korona virüs nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. Yaklaşık 9 bin kişide virüs tespit edildi. Buna ek olarak binlerce kişi halen tıbbi gözlem altında tutuluyor. Vuhan korona virüsü şimdiden Sars’ın (şiddetli akut solunum sendromu) ölçeğini geçmek üzere; DSÖ verilerine göre 2002-2003’te 8,098 kişide Sars teşhis edilmişti.
HERKESİN KULAĞI ZHONG NANSHAN’DA
Bilim insanları ölüm oranının Sars’a göre halen düşük düzeyde olduğunu belirtse de, insanlar sabah gözlerini açıp haberlere baktığında ciddi ölüm artışıyla karşılaşıyor. Çin’de Sars kahramanı olarak anılan solunum yolu hastalıkları uzmanı Zhong Nanshan, insandan insana daha güçlü yayılmaya başlayan virüsün 10 gün içinde zirveye ulaşacağını, ancak daha sonra büyük bir artış olmayacağını öngörüyor.
Vuhan virüsü, SARS ve MERS gibi korona virüsü ailesine ait. Yüzeylerinde çubuksu uzantıları bulunuyor. Latincede taç anlamına gelen “corona” kelimesinden yola çıkılarak bu virüslere Coronavirus (taçlı virüs) deniyor. Virüsün ortalama 14 güne kadar inkübasyon (kuluçka) süresi olduğu düşünülüyor.
Şimdi herkes Zhong Nanshan’in işaret ettiği 10 günlük kritik sürece kilitlenmiş durumda. Bu süreçte Çin’in virüsle ilgili genetik bilgileri kamuoyuna açıklamasının ardından, Çin içinde ve dışında bilim insanları uygun bir aşı geliştirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Son olarak Avustralya’da Peter Doherty Enfeksiyon ve Bağışıklık Enstitüsü, virüsün laboratuvarda üretilmiş bir versiyonunun geliştirildiğini, örneğin enfekte olmuş bir hastadan alındığını açıkladı.
SALGININ KONTROLÜ MERKEZİ HÜKÜMETTE
Vuhan’daki yerel yönetimin, virüsle mücadelede etkisiz kalmasının ve kamuoyunda büyük tepki çekmesinin ardından Pekin’deki merkezi hükümet çalışmaların kontrolünü ele almış durumda. Başbakan Li Keqiang Vuhan’da çalışmaları yönetiyor. Alınan tedbirler kapsamında Vuhan’da virüsle mücadeleye amaçlı iki yeni hastane inşa ediliyor. Şehrin personel ihtiyacını karşılamak için ülkenin dört bir yanından yaklaşık 6 bin sağlık çalışanını Hubei eyaletine gönderildi. Çin ordusu da Sars ve Ebola tecrübesi olan 450 personelini Vuhan’a gönderdi.
Bahar bayramı trafiği öncesinde Vuhan’da ortaya çıkan Virüs, kısa sürede en hızlı ve en etkili şekilde yayılacak yer ve zaman konusunda daha kötü bir senaryo seçemezdi. Zaten virüsün yeri ve zamanlaması “manidar” bulunmuş olacak ki, bunun bir “biyolojik saldırı” olduğu iddiası epey ilgi gördü.
General Motors, Honda ve çok sayıda otomobil parçası üreticisinin üretim yaptığı Vuhan Çin’in ulusal ekonomisinin yüzde 1,6’sını oluşturuyor. Şehir, Yeni Zelanda’dan büyük 213 milyar dolarlık bir ekonomiye sahip. 89 üniversite ve 1,2 milyon üniversite öğrencisiyle bir eğitim merkezi, yani bir öğrenci şehri. Çincede “9 eyaletin kesiştiği nokta” (Jiusheng tongqu) olarak adlandırılan Vuhan kara, hava, demiryolu ve nehir ulaşımında kritik bir kavşak. Ülkenin ulaşım şebekesinde burası bir atar damar işlevi görüyor. Vuhan kapatılmasaydı bahar bayramı trafiğinin en hareketli şehirlerinden biri olacaktı.
HALKTA ÖFKE BÜYÜYOR
Çin her ne kadar Sars dönemine göre veri paylaşımında daha şeffaf olmaya çalışsa ve başta DSÖ olmak üzere uluslararası toplumla beraber hareket etmeye özen gösterse de, ülkenin sosyal medya platformlarında bilhassa Vuhan idarecilerine yönelik bir öfke kabarması olduğu görülüyor. Vuhan belediye başkanı ve Hubei eyaletinin diğer yetkilileri, yetersizliğin ve hazırlıksızlığın sembolüne dönüşmüş durumda. Bu dalganın merkezi hükümete yönelmesi, ülkenin siyasi takviminin en önemli etkinliği olan “İki Toplantı” (Ulusal Halk Meclisi ve Halk Siyasi Danışma Konferansı yıllık toplantıları) öncesinde, salgına siyasi bir kriz de ekleyebilir. Zira Çin’de, uyum (hexie) ve istikrar (wending), başka hiçbir ülkede olmadığı kadar siyasi meşruiyetin temel direğidir.
Son olarak sıradan insanın yaşamından bir detay ekleyerek bitirelim. Bahar bayramında memleketi Vuhan’a dönüp ailesiyle bayramı geçirme planları yapanlardan biri CRI Türkçe Servisi muhabirlerinden Tang Jiankun’du. Tang 28 Ocak günü Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada şöyle diyor: “Annemin bileziğini, babamın elbisesini, dayımın çayını, kuzenlerimin oyuncaklarını hazırlamıştım. Valizimi doldurdum. Şimdi o valiz sanki bir zafer haberi bekliyor gibi duvarın yanında duruyor.”