ÖMER ÇETRES
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Türkiye’nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısı için yapılan oylamada çekimser oy kullanması, özellikle Türkiye’de Bosna Hersek’i seven, bu ülkeye gönül verenlerce şaşkınlıkla karşılandı. ‘’Sırbistan dahi karar tasarısına ‘’Evet’’ derken, neden Bosna Hersek bu tasarıda çekimser oy kullandı?’’ soruları akla geldi ve Bosna Hersek’e yönelik özellikle sosyal medyada ciddi eleştiriler yöneltildi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Sırp Üyesi Mladen Ivanic’in ofisi, oylamanın yapılacağı gün içerisinde yaptığı yazılı açıklamada, BM Genel Kurulu’ndaki oylamada çekimser oy kullanma kararı alındığını belirtmişti.
Ayrıca, Bosna Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik de oylama öncesi, Konsey’in Sırp üyesi İvanic›e gönderdiği mektupta «İsrail ve RS arasında dostluk ilişkileri var. Bosna Hersek de bu diplomatik ilişkileri bozacak her türlü gelişmeye engel olmalı. Bu nedenle de tasarıya karşı oy kullanılmalı’’ şeklinde ifadelere yer vermişti.
Oylama sonrası ise Bosna Hersek’in Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesi Bakir İzetbegoviç, “evet” oyu kullanmayı önerdiği, ancak diğer iki üyenin çekimser kalma kararı aldıkları yerel medyada yer almıştı.
KARIŞIK SİYASİ YAPI
İşte bu nedenle Türk halkını üzen bu kararın neden bu şekilde olduğunu daha iyi anlamak için öncelikle Bosna Hersek›in yönetim yapısını iyi bilmek lazım. Yine Bosna Hersek’in demografik yapısının da iyi bilinmesi lazım. Bosna’daki savaşın ardından ilk kez 2013 yılında yapılan nüfus sayımının sonuçlarına göre, ülke nüfusunun yüzde 50,11’ini Boşnaklar, 30,78’ini Sırplar, 15,43’ünü Hırvatlar oluşturuyor.
Ülkede yaşayan birçok insanın dahi anlamadığı Bosna Hersek›in bu ‹›karışık siyasi yapısını›› basit olarak anlatmaya şu şekilde başlayabiliriz.
Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en ağır katliamların, sistematik tecavüzlerin, soykırımın yaşandığı Bosna Hersek’teki bu kanlı savaş, 14 Aralık 1995’de ABD’nin Ohio eyaletindeki Dayton Hava Üssü’nde imzalanan anlaşmayla son buldu. Anlaşma, Amerikalı diplomat Richard Halbrooke’un girişimleriyle Bosna Hersek’in merhum Devlet Başkanı Aliyaİzzetbegoviç, Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç ve Hırvatistan Devlet Başkanı FranjoTudjman tarafından imzalandı.
Bu anlaşma silahları susturdu, ancak ülkeyi siyasi bir düğümle baş başa bıraktı. 23 yıl öncesine kadar birbirleriyle savaşan 3 etnik yapı, bu anlaşmayla tek bir çatı altında, ülkenin kurucusu olarak görev aldı. Ancak ülkenin 3 kurucu etnik topluluktan oluşması ve kendine özgü siyasi yapılanması, Bosna Hersek›i dünyanın en karışık idaresinin hüküm sürdüğü devletlerden biri haline getirdi.
Ülke, topraklarının yüzde 49›unu oluşturan Sırp Cumhuriyeti ile (1 milyon 228 bin 423 kişi yaşıyor) yüzde 51’ine sahip Bosna Hersek Federasyonu (Boşnak ve Hırvatlar’dan oluşuyor, 2 milyon 219 bin 220 kişi yaşıyor) ve bir küçük özerk bölgeye (Brçko - 83 bin 516 kişi yaşıyor) bölündü. Antlaşmayla Bosna Hersek Federasyonu ise kendi başbakanları, parlamento başkanları ve bakanları bulunan 10 kantona ayrıldı. Her birimin siyasi ve ekonomik yapılanması birbirinden farklı hale getirildi.
BOSNA HERSEK’İN DEVLET YAPISI
Bosna Hersek’te bütün parlamentoların, başbakanların ve bakanlıkların en üst düzeydeki tepe yönetimini Cumhurbaşkanlığı Konseyi oluşturuyor. Cumhurbaşkanlığı Konseyi, Boşnak, Sırp ve Hırvat üyeden oluşuyor. Burada görevli olan üyeler 8’er ay dönüşümlü olarak Konsey Başkanı olarak görev yapıyor ve bu görevlerine 4 yıllığına seçiliyor. Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyelerini doğrudan halk seçiyor. Boşnak ve Hırvat temsilcisini federasyonda yaşayanlar, Sırp temsilcisini de Sırp Cumhuriyetinde yaşayanlar seçiyor. Sırp Cumhuriyeti sınırlarında yaşayan Boşnaklar, Boşnak temsilciye, federasyonda yaşayan Sırplar da Sırp temsilciye oy veremiyor.
HÜKÜMET
Bosna Hersek’te hükümet ise kendi arasında 3’e ayrılmış durumda. Federasyon, Devlet ve Sırp Cumhuriyeti’nin kendine özgü hükümeti ve bakanları bulunuyor. Tüm ülkeyi kapsayan Bosna Hersek Devlet Hükümeti ise 9 bakandan oluşuyor ve bu bakanlıklar etnik topluluklar arasında eşit paylaştırılmış durumda.
MECLİS
Bosna Hersek Parlamentosu, ‘’Bosna Hersek Milletler Meclisi’’ ve ‘’Temsilciler Meclisi’’ olmak üzere iki kanattan ibaret.
Birinci meclis 5 Boşnak, 5 Sırp ve 5 Hırvat olmak üzere 15 delegeden oluşuyor. Bunlardan 5’i Sırp Cumhuriyeti’nden, 10’u ise Federasyondan seçiliyor. Delegeleri Milletler Meclisi ve Sırp Cumhuriyeti Parlamentosu seçiyor. Milletler Meclisi, daha önce Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen bir kararı veto etme yetkisine sahip. Bu parlamentonun başkanlığını da Sırp, Hırvat ve Boşnak olmak üzere 3 kişi yürütüyor.
Temsilciler Meclisi ise 42 delegeden oluşuyor. Bu parlamenterlerin 28’i Federasyondan, 14’ü ise Sırp Cumhuriyeti’nden seçiliyor. Bir kararın bu meclisten geçmesi için en az üçte iki çoğunluk gerektiriyor. Ayrıca iki etnik topluluktan delege sayısının yarısının oylamada bulunması gerekiyor.
Temsilcilikler Meclisi’nin başında bir Başkan ve iki yardımcısı bulunuyor. Bu üç kişi de yine farklı etnik topluluklardan oluşuyor.
KANTONLAR
Bosna Hersek Federasyonu’nda 10 kanton bulunuyor ve bu kantonların kendilerine ait hükümetleri, parlamentoları ve bakanları var. Yerel olarak alınması gereken bir karar, kantonun onayını gerektiriyor, kantonun onaylamadığı bir kararı hükümetin veya devlet erkinin onaylama yetkisi bulunmuyor.
BOSNA SIRP CUMHURİYETİ
Bosna Hersek’te 1990’lı yıllarda yapılan sayımda ülke nüfusunun yüzde 37’sini oluşturan Sırplar, Dayton Antlaşması’yla ülke topraklarının yüzde 49’unda, Bosna Sırp Cumhuriyeti’nde egemenliklerini sürdürüyor. Kendi Başbakanları, bakanları, parlamentoları, cumhuriyet bayrakları olan Sırplar, Osmanlı’nın bir zamanlar eyalet sancağı olan Banya Luka’yı yönetim merkezi (başkent) olarak kullanıyor. Burada Osmanlı dönemine ait çok sayıda eseri yok ettiği belirtilen Sırpların, ayrıca Boşnak ve Hırvat nüfusu da baskı ve şiddetle bu topraklardan göçe zorladığı kaydediliyor. Daha önce Boşnak ve Hırvat nüfusun daha fazla olduğu kentin şu andaki demografik yapısının tamamen değiştiği ifade ediliyor.
Bosna Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik’in sürekli ‘’ülkeden ayrılmak’’ istediğini beyan eden açıklamaları, Bosna Hersek›te ve uluslararası toplumda ciddi rahatsızlık oluşturuyor.
Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin Sırbistan sınırındaki 12 kilometrekarelik alana sahip Brçko bölgesi ise halen Birleşmiş Milletler yönetiminde özerk olarak idare ediliyor.
YÜKSEK TEMSİLCİ
Bosna Hersek’teki bu karışık siyasi yapının en üst noktasında ise Avrupa Birliği tarafından atanan Yüksek Temsilci görev yapıyor. Halen bu görevi Avusturyalı Valentin Inzko yürütüyor. Geniş yetkilerle donatılmış Yüksek Temsilci, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bütün idarecileri görevden alma, ayrıca üst düzey kurumlarla yetkilerini lağvetme yetkisini elinde bulunduruyor.
SOYKIRIM TEK SES OLARAK KINANAMIYOR
Bosna Hersek’in bu yapısı en çok karar alma mekanizmasının işleyişini geciktiriyor. Parlamentodan basit bir karar çıkarma işlemi bile aylar sürüyor, çünkü bir karar alındığı zaman hem Boşnakların, hem Sırpların hem de Hırvatların onayı gerekiyor. Bir etnik topluluğun onay vermediği kararın parlamentodan çıkması ise mümkün olmuyor. Bu nedenle birçok AB ülkesi başta olmak üzere Sırbistan’ın dahi kınadığı Srebrenitsa soykırımını Bosna Hersek bu karışık yapıdan dolayı kınayamıyor. Çünkü bu soykrımın kınanması için ülkedeki Sırpların da onay vermesi gerekiyor. Sırplar onay vermeyince dünyanın birçok yerinde kınanan Srebrenitsa soykırımı, mağdurlarını topraklarında barındıran Bosna Hersek tarafından tek bir ses e tek bir devlet gibi kınanamıyor.
Kimi zaman 2 ayrı ülke gibi davranan Sırp Cumhuriyeti ile Boşnak Hırvat Federasyonu’nda, 3 Başkanlık Konseyi, 13 hükümet, 10 kanton, 16 parlamento ve 100’ü aşkın bakanla hızlı işleyen bir karar mekanizmasına sahip olmak imkansız hale geliyor.
Son yıllarda ülkedeki bu karışık siyasi yapının sadeleştirilmesi başta AB ve ABD olmak üzere çeşitli ülkelerce isteniyor. Ancak bu yapının değişmesine Sırplar ve Hırvatlar karşı çıkıyor. Bu yapı değiştiği takdirde ülkede söz haklarının azalacağı kaygısı taşıyan Sırplar ve Hırvatlar, mevcut yapıyla devleti devam ettirmek istiyor. Bu da her geçen gün ülkeyi daha zor bir duruma sokuyor.
2018 YAPILACAK SEÇİMLER
Bosna Hersek’te 2018 Ekim ayında yapılacak genel seçimlerinin yaklaşması ülkede seçim kampanyalarının çok erken bir şekilde siyasi liderlerce başlatılmıştır. Bunun neticesinde de uluslararası ve ilgili birçok dış politika konusunda bazı polemiklere ve krizlere yol açabilecek potansiyeli oluşturmaktadır. Bu durumla ilgili Bosna Hersek, Avrupa Konseyi gibi birçok uluslararası platformda izahı açıklanamayacak kararların alınması ve uygulamalarında şaşırtıcı olabilecek.