Almanya tarihinde kara bir leke

Geçtiğimiz haftalarda Almanya yakın tarihinin en önemli ve en uzun davası ile ilgili karar Yargıtay tarafından onandı. Sonuç mağdur ailelerin ve kamuoyunun beklentilerini karşılamadığı gibi, vicdanları da rahatlatmadı. Zihinlerde birçok soru işareti cevapsız kaldı. NSU terör ağının tüm yönleriyle aydınlatılmaması ve yargılama sürecinde de soruşturma sürecinde olduğu gibi bir dizi skandalın gerçekleşmesi kamuoyunda olayların ve terör ağının büyük ölçüde örtbas edildiği kanaatini oluşturdu.

Enver Şimşek: 21 yıl önce bugün NSU tarafından öldürülen ilk kurban. (İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM)

SÜMEYRA KELEŞ YERKEL MEDYA-İLETİŞİM UZMANI

Almanya’da 2000-2007 yılları arası Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü tarafından sekizi Türk olmak üzere 9 kişi ve bir polis memuru öldürüldü. İlk 9 cinayette CESKA 83 marka silah kullanıldı ve 2001 yılında 11 ay içinde 3 cinayet işlenmesine rağmen emniyet teşkilatı yürüttüğü soruşturmada cinayetler arasında bir bağlantı kurmadı.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/09/09/06/21/resized_12d72-1c2e5fa9dusunce_gunlugu_8_eylul_2021.jpg

Yıllarca gerçek suçlular ve örgütsel bağlantıları tespit etmek yerine, kurbanlara karşı önyargılar sebebiyle, NSU olayları aydınlatılmadı. Soruşturmalar kurban eşlerine, ailelerine hatta Türk toplumuna karşı yürütüldü. Acılı aileler sorguya çekildi, gerçek suçlular olan NSU terör hücresi mensuplarının 2012’de isimleri ortaya çıkana dek, aileler suçsuz ve mağdur oldukları halde toplum önünde küçük düşürüldü.

IRKÇI SAİKLER YOK SAYILDI

TERÖR AĞI ÖRTBAS EDİLDİ

Geçtiğimiz haftalarda Almanya yakın tarihinin en önemli ve en uzun davası ile ilgili karar Yargıtay tarafından onandı. Sekizi Türk on kişiyi öldüren ırkçı NSU terör örgütü davasında sanık avukatlarının açtığı temyiz davası sonuçlandı. Yargıtay, baş sanık Beate Zschäpe ile yardım ve yataklıktan hüküm giyen Ralf Wohlleben ve Holger G. hakkında Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin 11 Temmuz 2018 tarihinde açıkladığı mahkumiyet kararlarının usule uygun olduğuna karar verdi. Böylece temyiz sonucunda üç sanığın cezaları kesinleşti. Beş yıl 437 duruşma süren davanın sonucu mağdur ailelerin ve kamuoyunun beklentilerini karşılamadığı gibi, vicdanları da rahatlatmadı. Ailelerin zihninde birçok soru işareti cevapsız kaldı ve hem emniyet hem de yargıya karşı hayal kırıklığı ve güven kaybı oluştu.

Kurbanlar kim tarafından ve neye göre seçildi? NSU üç kişiden mi oluşuyordu? Eğer öyle değilse “terör ağı” olarak adlandırılan bu oluşumun muhtemel mensupları yeraltına mı indi? Aşırı sağcı terör tehdidi Almanya’da halen devam ediyor mu? İstihbarat teşkilatı mensubu muhbirler veya onlardan sorumlu yöneticiler eylemlerden haberdar mıydı veya bu eylemleri örtbas ettiler mi? İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’da en büyük suç ağı olan NSU ile ilgili tüm bu sorular yargıtaydaki temyizin de sonuçlanması ve cezaların onanmasıyla birlikte tümüyle cevapsız kaldı.

ALMAN DEVLETİ SÖZÜNÜ TUTMADI

Sonuç itibarıyla, NSU soruşturma ve yargılama süreci ırkçılık sebebiyle sürecin uzaması, sorumluların hak ettikleri cezaları almaması ve aşırı sağcı terör ağının tam manasıyla aydınlatılmaması yönüyle Almanya tarihinde kara bir leke olarak kaldı…

NSU’nun Kurbanları