Doç. Dr. Ömer Bolat - Albayrak Holding, CEO
Türkiye 24 Haziran 2018 tarihinde son 100 yılın en önemli seçimine hazırlanıyor. En iyi döneminde 22 milyon km2’lik alana hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’nu 1918’de 1. Dünya Savaşı’nın bitiminde parçalayıp 250 bin km2’lik Orta Anadolu’ya hapseden emperyalist ülkeler, tam 100 yıl sonra yeniden dirilen ve ayağa kalkan, boyun eğmeyen yeni Türkiye’yi yıkmak için son 5 yıldır operasyon üstüne operasyon yapıyorlar. Son kozları, 24 Haziran Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Tek hedefleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı. Bu defa da aziz ve necip milletimiz, irfanıyla ferasetiyle, direniş ruhuyla, tarihi yeniden yapacak, Cumhur ittifakının liderliğinde YENİ TÜRKİYE’yi yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte inşa etmiş olacaktır.
TL ÜZERİNDE SPEKÜLASYON
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği halk oylaması ile % 51,4 oyla kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uygulanması, Kasım 2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin birlikte yapılmasıyla fiilen ve hukuken başlamış olacaktı. Yeni yönetim sistemi için yapılmış Anayasa değişikliklerinin kanunlara uyumunu öngören uyum kanunları peyderpey TBMM’de kabul ediliyordu.
Diğer taraftan, ekonomide başarılı bir 2017 yılı geride bırakılırken, 2018’in ilk çeyreğinde de ekonomik veriler büyüme, ihracat ve istihdam artışının devam ettiğini göstermektedir. Ancak 2019 yılı seçim periyodu yaklaşırken, yabancı finans kuruluşları ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimleri ve raporları üzerinden Türk Lirası’nın değerini düşürme ve faiz oranlarını yükselttirme şeklindeki spekülasyon baskıları son zamanlarda hızlandı.
Ayrıca FETÖ ile mücadele, bölücü terörle ve DEAŞ’la mücadele, Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin öncülüğünde bölücü ve terörle ilişkili bir etnik devlet kurma çabalarına karşı Türkiye’nin başarılı Fırat Kalkanı ve Zeytindalı Operasyonları icra etmiş olması, ABD, Fransa, ve bazı bölge ülkeleri ile çok ciddi sıkıntıların da yaşanmasına sebep oluyor.
“Seçim yaklaşıyor” belirsizliği üzerine bürokraside işlerin yavaşladığı da bir gerçektir.
KARANLIK OPERASYONLAR DEVREYE SOKULACAKTI
Hepsinin üzerine ayrıca, 2019’daki seçimlere kadar Türkiye üzerine Batılı ülkeler ile istihbarat örgütleri ve lobilerin içerideki bir kısım muhalefet odakları ile birlikte karanlık operasyonlar ve ittifak hazırlığında olmaları endişeleri de giderek artmaktaydı. Hedefleri, Türkiye’nin yükselişini, milli ve bağımsız politikalar izlemesinin önünü kesmek, Türkiye ve Ortadoğu’daki komşularının toprakları üzerindeki bölme-parçalama emellerine ulaşmak, Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı temelinde bir muhalefet ittifakı oluşturup, onu ve hükümetini düşürmekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2018 Ekim-Kasım aylarında yani vaktinden 1 yıl önce bir erken seçim düşüncesi içinde olabileceği beklenebilirdi. Tam bu sırada MHP lideri Devlet Bahçeli, tüm bu sıkıntıları özetleyerek, Cumhurbaşkanı ile Milletvekilliği seçimini 26 Ağustos 2018 tarihinde yapma önerisini 17 Nisan’da TBMM Parti Grup toplantısında ortaya attı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kurmayları da MHP’nin bu önerisini 9 hafta erkene alarak 24 Haziran 2018 olarak önerip, Sayın Bahçeli ile anlaştılar. Bu kararla seçimler 1,5 yıl öne alınmış oldu. Amaç ise seçimden istikrar tablosunu devam ettirecek ve ülkenin ekonomik kalkınmasını hızlandıracak dopdolu bir 5 yılı kazanmaktı.
ŞAŞKIN MUHALEFET
Böylece Türkiye’de 24 Haziran tarihinde yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uygulanmaya başlanacağı Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri birlikte yapılacak. Türkiye doludizgin seçime koşuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli adeta muhalefet partilerini ters köşeye yatırdılar. Sürekli kaybettiği halde, hala koltuğunu bırakmayan ve sürekli erken seçim isteyen muhalefet liderleri ve partileri ile onlara bağlı basın organları bu kararı beğenmediler TÜSİAD, beğenmedi, ABD, AB ülkeleri ve basın organları beğenmediler. “Jet seçim yapılıyor, baskın seçim”, “OHAL altında seçim olmaz” şikayetine tutundular. Normalde muhalefet erken seçim ister, iktidar istemez. Türkiye’de tam tersi olarak iktidar erken seçim istiyor, muhalefet ise şaşkın bir halde, ve baskın seçim şikayetinde bulunuyor. Çünkü hazırlıksız yakalandı. Muhalif medya, Batı basını ve ABD Dışişleri, erken seçimin kendi hesaplarını bozmasından ciddi rahatsızlık duyuyorlar. Onların hesabı ve planı, 15 yıldır Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’yi durdurmak ve çöktürmektir. Cenab-ı Allah ve bu aziz millet şer güçlere bu fırsatı inşallah vermeyecektir.
İSTİKRAR VE GÜVENİN DEVAMI İÇİN…
24 Haziran 2018 seçimi, milli, yerli ve bağımsız, ekonomisi güçlü bir Türkiye için birleşen Cumhur İttifakı ile üst akıl ABD ve Batı’nın güdümündeki ana muhalefet, FETÖ ve bölücü HDP’nin yer aldıkları odağın arasında, bir tercih seçimi olacaktır.
24 Haziran 2018 seçimi, mazlum, mağdur ve hep Müslüman coğrafyalarda kıyıma uğrayan sessiz yığınlara kucak açan, kol kanat geren, Kudüs-Filistin davası için mücadele eden, Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı ile, atalarımız Osmanlılara hakaretler yağdıran, İslami değerlerle hep sorunları olan, mazlum ve mağdur insanlara yapılan yardımları ırkçı ifadelerle hakir gören kafaların arasında bir tercih seçimi olacaktır.
24 Haziran 2018 seçimi, Türkiye’yi 15 Temmuz FETÖ’cü darbesinden, emperyalist ülkelerin hesaplarıyla parçalanmaktan kurtaran Cumhur İttifakı ile, 15 Temmuz darbesini ağzına almayıp 20 Temmuz darbesi diyen, darbecilere kol kanat geren zihniyet arasında bir tercih seçimi olacaktır.
24 Haziran 2018 seçimi, Türkiye’yi ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu bölgemizi bölüp parçalamak isteyenleri, kahraman askerlerimiz ve polisimizin marifetiyle bertaraf edip, bölgede huzur ve asayişi sağlayan Cumhur İttifakı ile, hendek çukur kazan teröristlere “arkadaşlar” diyen, onlarla “iktidarı beraber nasıl salladık?” diye övünen zihniyetin temsilcileri arasında bir tercih seçimidir.
24 Haziran 2018 seçimi, kahraman güvenlik güçlerimize Kandil, Sincar, Cerablus, El Bab ve Afrin’deki teröristlere karşı başarılı operasyonları azim ve kararlılıkla yaptıran destekleyen Cumhur İttifakı ile, “Afrin’e girmeyin” diyen ve PYD-YPG örgütüne terör örgütü demeyen zihniyetin arasındaki bir tercih seçimi olacaktır.
24 Haziran 2018 seçimini Cumhur İttifakının kazanması, ülkemizde 15 yıldır devam eden istikrar ve güven ortamının devamını, kaos-kriz tellallarının hüsrana uğramasını, yeni yönetim sistemi ile daha etkin, hızlı ve çözüm odaklı bir anlayış ve yönetiminin uygulanmasını ekonomide, refahta, özgürlüklerde, dünya siyaset arenasında ülkemizin kararlılıkla ilerlemesini mümkün kılacaktır.
15 yıl boyunca ekonomiden dış politikaya, siyasetten toplumsal hayata, temel haklar ve hürriyetlere kadar her alanda büyük bir dirilişi başarmış olan Türkiye, 24 Haziran 2018 seçim sonucu ile, güven ve istikrar içinde büyük yükselişi yakalamayı başaracaktır inşallah.