Paris saldırılarını gerçekleştiren Kuaşi kardeşlerin Yemen El Kaidesi adına hareket ettiklerini açıklamasından sonra gözlerin çevrildiği ülkede, son bir hafta içinde ‘İran darbesi’ gerçekleşti. Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur Hadi'yi konutunda ev hapsine alan İran yanlısı Husi militanlar dün yönetime anlaşma dikte etti.Riyad ve Tahran’ın bölgesel rekabetine sahne olan Yemen’de, İran yanlısı Şii Ensarullah Hareketi (Husiler) dün başkent Sana da dahil iki kent dışında tüm ülkede kontrolü ele geçirdi. Husiler Riyad destekli Devlet Başkanı Hadi'yi de ev hapsine aldı. Günboyu süren pazarlıklar sonucu Hadi, Husilerin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı. ANAYASA DEĞİŞECEK Anlaşma, anayasa taslağında değişikliğe gidilmesi, Barış ve Ulusal Ortaklık Anlaşması'nın uygulamaya geçirilmesi ve güvenlik zafiyetinin giderilmesi konularında maddeler içeriyor. Yemen Cumhurbaşkanlığı açıklamasında Husilerin devlet kurumlarında tayin hakkı bulunduğu ve Şura Meclisi üye sayısının artırılması için hazır olunduğu, Husilerin de Cumhurbaşkanı Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'i serbest bırakma ve başkentteki askeri varlığını sona erdirme teminatı verdiği ifade edildi. Bu arada Husilerin lideri Abdülmelik El Husi, ele geçirdikleri devlet kanalından, yaptığı açıklamada "İktidar yolsuzluk ve zorbalık batağına düşmüştü" dedi. BATI'DAN SESSİZ DESTEK Öte yandan Husilerin, silahla anlaşma dikte etmesine Batı dünyasından dün de kayda değer bir tepki gelmedi. Günlük basın toplantısında Hadi'nin meşru otorite olduğunu yineleyen ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki'nin Husilere yönelik cılız tepkisi dikkat çekti. Bir soru üzerine Psaki, "İran ile Husiler'in kaygı yaratan bir ilişkiye sahip olduğunu" söylemekle yetindi. Analistlere göre, El Kaide ve Yemen İhvan’ı Islah Partisine de savaş açan Husilere, Batı dünyası sessiz kalarak destek veriyor. 2004'TEN BERİ ÇATIŞIYORLAR Yemen’in kuzeyinde etkin olan Şii Husi hareketi, ülke nüfusunun üçte birini oluşturuyor. Husiler, Sünni iktidarın azınlıkları dışladığını iddia ederek daha fazla hak ve özerklik için 2004’ten beri ordu güçleriyle çatışıyor. Sık sık tırmanan gerginlik son iki haftadır şiddetli çatışmalara dönmüş ve Husiler başkentteki etkinliğini artırmıştı.
Yemen’de Sa’da, Amran, Sana, iki liman kenti El-Hudeyde ve El-Muha ile İbb'ı kontrolü altına alan Husiler gözlerini ülkeninin ikinci büyük kenti Taiz ile konumu itibariyle stratejik önemi bulunan Marib ve El Kaide'nin kontrolündeki El Beyda kentlerine çevirdi. Husi militanlar dün Marib kentine yakın bir bölgede yedeki askeri birliği kuşattı. Maribli aşiretler ise Husilere karşı orduya destek vereceklerini açıkladı. Suudi Arabistan tarafından desteklendiği iddia edilen Sünni kabilelerin kontrolündeki Marib, ülkenin sahip olduğu doğalgaz ve petrol yataklarına ulaşmak için kritik bir konumda bulunuyor. Zengin yataklara ve santrallere sahip olabilmek için bu kabileleri saf dışı etmek gerektiği belirtiliyor.
İran dini liderli Ali Hamaney’in üst düzey güvenlik danışmanı Ali Şemhani, İran’ın Riyad Büyükelçisi Hüseyin Sadıki ile görüşerek İran’ın Arabistan ile ilgili bölgesel konuları kapsamlı ve şeffaf şekilde görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Görüşmelerde IŞİD’in ele alınacağı kaydedildi ancak ismi telaffuz edilmese de asıl dosyanın Yemen olacağı belirtiliyor.
ABD ve İran yanlısı melez duruşuyla dikkat çeken el Monitor haber sitesinde Alex Vatanka ismiyle yayımlanan makalede İran ve Suudi Arabistan’ın birlikte savaşacağı “ortak düşman” bulunduğu ve bunun Müslüman Kardeşler’in Yemen’deki temsilcisi Islah Partisi olduğu ileri sürüldü. Islah Partisi’nin Suudi güvenliğine tehdit olduğunu iddia eden yazar, İran'la işbirliğine girmesini tavsiye ettii Riyad’a “İran destekli Husileri bırak İhvan’la savaş” aklını verdi.
Husi militanlarının dün Yemen'in başkenti Sana’da füze ve roket depolarının bulunduğu tugay karargahında kontrolü ele geçirdiği, baskın sırasında ise askerlerin direnişiyle karşılaşmadıkları belirtildi. Nobel ödüllü insan hakları savunucusu Tevekkül Karman Husi milis güçlerinin Cumhurbaşkanlığı 3’üncü Muhafız Tugay Komutanlığı’ndan 300 tank, Bin 200 roketatar, 500 askeri teçhizat, 400 makineli tüfek, 20 uçaksavar ve 120 zırhlı askeri araca el koyduklarını iddia etti.