Dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ailede görülebilecek "korku" halinin çocuk üzerinde de olumsuz etkiler oluşturabileceğine dikkati çeken uzmanlar, bu süreçte çocukların internet ortamındaki yanlış bilgilerden, travmatik ve uygunsuz görüntülerden uzak tutulması gerektiğini bildiriyor.
Aylardır dünya gündemini meşgul ederken, salgın hastalıkların kısa sürede ülkelerin sınırlarını aşabileceğini bir kez daha gözler önüne seren Kovid-19, yol açtığı bedensel sorunların yanında, birçok insanın yanlış tutumlar nedeniyle ruhsal açıdan da etkilenmesine neden oluyor.
Kovid-19 korkusundan en fazla etkilenecek bireyler arasında çocukların yer aldığını vurgulayan uzmanlar, çocukların "virüs korkusundan" nasıl korunması gerektiğine ilişkin sorularını yanıtladı.
Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, günlerdir, içinde bulunulan yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle televizyon, sosyal medya ve yaşamın diğer her alanında bu konuyla ilgili haberlerin, konuşmaların, yeni gelişmelerin paylaşılmaya devam ettiğini belirttti.
"Peki bu durum biz erişkinleri bile bu kadar çok kaygılandırırken çocuklarımızın iç dünyasında neler oluyor?" diye soran Gökten, bu haberlerin çocuklar üzerindeki etkilerinin çocuğun yaşı, mizaç özelliği, anne-babasının ve çevresindeki insanların tepkilerine göre değişiklik gösterdiğini söyledi.
Doç. Dr. Gökten, aynı habere maruz kalan her çocuğun aynı tepkileri göstermeyeceğini dile getirerek, şu önerilerde bulundu:
"Çocuğun evdeki habere maruziyetini azaltın"
İlkokul çağındaki çocukların virüs haberleri ile ilgili daha gerçekçi düşüncelere sahip olabileceğini belirten Gökten, "Bu yaş grubu zaten kendi arkadaş çevresi ve okulda birçok bilgiyle karşılaşmıştır, bu nedenle yine de evdeki haber maruziyetini azaltmakta fayda vardır. Bu yaş grubu çocuklarla gerçek ve bilimsel bilgiler rahatça konuşulabilir, yapılması gerekenlerle ilgili uzman görüşleri tartışılabilir." diye konuştu.
Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, kaygılı çocuklar için de tavsiyelerde bulunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ani gelişen hastalıklar çocuklarda daha çok kaygı problemlerine yol açıyor"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Adak da hastalıkların çocukların psikolojisini olumsuz yönde etkileyebileceğini belirterek, çocuğun yaşı, duygusal ve bilişsel gelişim süreci, mizacı, uyum yeteneği, direnci, hastalığın özellikleri, şiddeti, seyri, çocuğun günlük işlevselliğini ne oranda kısıtladığı, başta ebeveynleri olmak üzere yakın çevresinin ve akranlarının hastalıkla ilgili tutum ve davranışlarının çocuğun hastalıktan psikolojik olarak ne düzeyde etkileneceğini belirleyen önemli faktörler olduğunu söyledi.
İbrahim Adak, ani gelişen ve kişiden kişiye bulaşarak yayılan viral enfeksiyonlar gibi hastalıkların çocuklarda daha çok kaygı problemlerine yol açtığının görüldüğünü aktararak, şunları kaydetti:
Ebeveynlerin dikkat etmeleri gereken önemli bir konunun da çocukların internet ortamındaki yanlış bilgilerden, travmatik ve uygunsuz görüntülerden uzak kalmalarını sağlamak olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Adak, "İnternet ortamındaki bu yanlış ve uygunsuz içerikler, çocukların yanlış bilgilenmesine, endişe ve paniklerinin artmasına, hatta ciddi anlamda travmatize olmalarına neden olabilmektedir.Alınan tüm önlemlere ve yapılan doğru uygulamalara rağmen, çocuğumuzun kaygısını yatıştıramıyor ve bu kaygının onun günlük işlevselliğini olumsuz etkilediğini görüyorsak, mutlaka bir çocuk psikiyatri birimine başvurarak profesyonel destek almalıyız." ifadelerini kullandı.