Irak genelinde sayıları 3 milyonu aşan Türkmenlere verilen 'kabinede en az bir bakanlık' sözü yerine getirilmedi. Irak Türkmen Cephesi Türkiye Sorumlusu Mehmet Tütüncü, ABD işgali ile başlayan 'Türkmen’i yok sayma' ısrarının devam ettiğini söyledi.
Irak’ta tayin edilemeyen üç bakanlık konusunda uzun süren pazarlıklar sona erdi. Irak genelinde sayıları 3 milyonu aşan Türkmenlere kabinede en az bir bakanlık verilme sözüne rağmen bu taahhüt yerine getirilmedi. Irak Türkmen Cephesi Türkiye Sorumlusu Mehmet Tütüncü, ABD işgali ile başlayan 'Türkmen’i yok sayma' ısrarının devam ettiğini söyledi.
SORUNUN KAYNAĞI 2005 ANAYASASI
Tütüncü şunları anlattı: “Irak’ı işgal eden ABD yönetimi tarafından atanan sömürge valisi Lewis Paul Bremer’in ilk icraatı işgal anayasası hazırlamak oldu. Sorunların ana kaynağı 2005 yılında yazılan bu anayasadan kaynaklı. ABD işgal yönetimi Kerkük’e 2003 sonrası 600 bin Kürt getirerek demografik değişim planını uygulamaya koydu. Şimdi Irak Merkezi Hükümeti de ikna edilerek önce nüfus sayımı sonrasında da bu kayıt üzerinden referandum yapmayı hedefliyorlar.”
KERKÜK'Ü OYLAYACAKLAR
“Referandumda Kerkük’ün Erbil’e mi yoksa Bağdat’a mı bağlanacağı oylanacak. Mevcut tablo nispetinde de Erbil tercihinin çıkmasına kesin gözüyle bakıyorlar. Zaten 2003’te çizilen sınırlar ve 16 yıldır tatbik edilen planın nihai hedefi bu. Amaçları Kerkük’ü korsan Büyük Kürdistan’ın başkenti yapmak ve Türkmeneli’ni yok ederek Türkmenleri yeni haritada eritmek.”
SADECE ADALET İSTİYORUZ
“Irak genelinde 3 milyondan fazla Türkmen var. Hazırlanan tuzak yöntemlerle biz şu an sadece 8 milletvekili çıkarabiliyorken, 5 milyon Kürt parlamentoda 56 milletvekili ile temsil ediliyor. Biz sadece Arap ve Kürt kardeşlerimizle eşit şartlarda ve adil temsil zemini istiyoruz. Türkmenlere en az bir Bakanlık sözü verildi. İkinci olarak da Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı seçeneği sunuldu. Ancak yapılan tercihler ve devam eden pazarlıklar Türkmenleri yok sayan anlayışın hüküm sürdüğünü gösteriyor. Demokratik, katılımcı, özgür bir Irak için Türkmenlerinde hak sahibi olacağı çözüm üretilmek zorunda.”