Ortadoğu'nun en sıcak savaş alanında ABD ve Rusya gibi iki çok büyük güçle 'denge tutturmaya' çalışan Türkiye, masadaki tıkanıklığı Barış Pınarı Harekatı ile yeniden açtı. Askeri müdahalenin ardından yapılan mutabakatlar yeni bir süreci de beraberinde getiriyor.
Her ne kadar terör unsurlarının sınırımızdan 30 km daha uzağa sürülmesi sağlansa da herkesin aklında aynı soru var; Gittikleri yerde attıkları adımlar Türkiye tarafından takip edilecek mi?
Yenisafak.com, 30 km'lik hattın dışındaki alanın izlenip-izlenmeyeceğini, teröristlerin nasıl takip edileceğini ve 'tehdit olabilecek' bir adım atmaları halinde Türkiye'nin neler yapabileceği sorusunun cevabını Savunma Analisti Turan Oğuz ile konuştu.
Mutabakatlarda açıklanmayan bazı detaylar var
Türkiye'nin hakimiyet sağladığı alanlarda kendi gözlem noktalarını oluşturacağı bilgisini hatırlatan Oğuz, "Teröristler 30 km güneye gitti ancak gözlem noktalarımız da hakim olduğumuz derinliklerde kurulacak. Bu da demek oluyor ki YPG-PYD unsurları gittikleri yerlerden de bizim unsurlarımız için tehdit teşkil edebilir" dedi.
Böyle bir sorun yaşanmaması için Türkiye'nin mutlaka kendi önlemlerini almış olduğuna vurgu yapan Oğuz, şöyle devam etti:
"Kaldı ki bu konular muhakkak hem ABD hem de Rusya ile yapılan görüşmelerde gündeme gelmiştir. Ancak mutabakatlarda tüm detaylar açıklanmadığı için bu konunun da nasıl ilerleyeceğini net bir biçimde bilmiyoruz.
Ancak Türkiye, 30 km'lik alanın dışında da mutlaka keşif/gözetleme faaliyetini sürdürecektir.
İzleme faaliyetlerinde aslan payı İHA ve SİHA'ların olacak
İHA-SİHA öncelikli bir yaklaşım sergilenmesi oldukça güçlü. Eğer oradaki unsurlarımıza tehdit oluşturacak bir durum ortaya çıkarsa, insansız hava araçlarımız bunun tespitini yapar, savaş uçaklarımız ilgili hedefi imha eder ve döner.
Tabi burada şu noktanın altını çizmekte fayda var. Bu keşif ve gözetleme, hatta gerekirse müdahale etme süreçleri makul bir mesafede olur. Siz 30 km'lik hat çizip, ardından 200 km'deki bir hedefi vurmazsınız. O nedenle bizim hattımıza yakın alanlar için bu senaryoların gerçekleşebileceğini bilmek gerekli."
Güvenli bölgenin de güvenliği en üst düzeyde sağlanacak
Oğuz ayrıca, "Askeri harekat ve ardından gelen adımlarla Türkiye'nin oluşturduğu güvenli bölgenin güvenliği de en üst düzeyde sağlanacaktır" ifadesini kullanarak, "Rusya ile 10 km derinlikte devriye atacağız. Ancak o bölgede İHA-SİHA dolaştırmamıza izin verecekleri kanaatini taşıyorum. Ancak bu konuda da resmi bir açıklama olmadı" şeklinde konuştu.
Hakimiyet sağlanan yerlerde vurucu silah güçlerimiz yerleştirilecek
"Türkiye'bin hakimiyet sağladığı alanlara Fırtına obüsleri ve benzer tahrip gücü yüksek unsurlarını yerleştireceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna da yanıt veren Oğuz, sözlerini şöyle tamamladı:
"İlk olarak 120X32 km'lik alanda ve diğer bizle ilgili bölgelerde sızmaları engellemek için adımları atılır. Bu noktada insana dayalı istihbarat da kullanılacak, teknik imkanlarla keşif/gözlem çalışmaları sürecektir.
Gittiğimiz yerlerde kuracağımız askeri üslerde tabi ki vurucu güçlerimiz olacak. Kısa ve uzun mesafeli savunma araçlarımız hem askeri noktamızın kendi öz savunmasında görev üstlenecek hem de güvenli bölge için muhtemel tehditleri ortadan kaldıracak şekilde kullanılacak.