1993 yılında Suriye'ye giderek Şam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde eğitim görmeye başlayan Hasip Özel, mezuniyetinin ardından Türkiye’ye dönmek üzereyken pasaport işlemleri sırasında gözaltına alındı.
15 gün sonra bir tanığın ifadesi üzerine muhalif olduğu gerekçesiyle tutuklandığını belirten Özel, Suriye hükümetine karşı söylemlerde bulunduğu iddiasıyla suçlandığını ifade etti. Özel, Türkiye’nin diplomatik girişimleri sonucunda 2009 yılında serbest bırakıldı ve ülkesine döndü.
Esaretten sonra imamlık görevi
Serbest kaldıktan sonra Türkiye’ye dönen Hasip Özel, Batman’da bir camide imam olarak görev yapmaya başladı. Yaşadığı zorlu süreçleri geride bırakmaya çalışan Özel, Suriye'deki yıllarını anlatarak, o dönem yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekti.
"Tarifi zor işkenceler işkenceler gördük"
İdamlara da şahit olduğunu ifade eden Hasip Özel, “Arapçaya çok ilgim vardı, çok seviyordum. Bazı arkadaşlarım da Şam Üniversitesi'nde okuyorlardı. Ben de kalkıp 1993'te Şam'a gittim. Şam Üniversitesi'nde İlahiyat Fakültesi okudum, 1999'da bitirdim. Artık Türkiye'ye dönme kararı aldım. Pasaportumu almak üzere pasaport dairesine gittim. Artık tamamıyla Türkiye'ye dönecektim. Beni gözaltına aldılar. Bütün elbiselerimi soyup, işkence yaptılar. Neden böyle yaptıklarını bana söylemediler. 15 gün sonra bir Suriyeli vatandaş getirdiler. Bu kişi benim üzerime yalancı şahitlik yaptı, Suriye hükümeti hakkında muhalefet ettiğim iddiasında bulundu. Ben bunu reddettim. Kesinlikle ben bu süre zarfında asla Suriye hakkında olumsuz bir kelime dahi söylemedim." ifadelerini kullandı.
"İşkence altında defalarca bayıldım"
"Her gün işkence vardı"
Tanık olduğu insanlık dışı görüntüler nedeniyle hala kabuslar gördüğünü belirten Özel, “Bizim yanımızda Mardin Nusaybinli bir vatandaş da vardı. O cezasını bitirdikten sonra Batman'a dönüp, bizim evimize gitti. Babama ‘Senin oğlun benim yanımdaydı' dedi. Babamla beraber notere gidiyor, orada olduğumu belirten bir yazıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığı'na gönderiyor. Bakanlık da Suriye Dışişleri Bakanlığı'na gönderiyor. Suriye Devleti bizim orada olduğumuzu itiraf ediyor. Sağ olsun bizim ülkemiz de oradaki vatandaşlarımızın üzerinde baya durdu. O dönemde Türkiye ile Suriye arasında ilişkiler iyiydi. Suriye rejimi, oradaki siyasi olan Türk vatandaşlarını serbest bıraktı. Bu şekilde ülkemize döndük. Toplamda Suriye'de cezaevinde 10 yıl kaldım. 1999'da girdim, 2009'da çıktım. Her gün işkence vardı. Günde 4-5 sefer işkence vardı. Her seferinde de 1 saate yakın işkencede kalıyorduk. Özellikle elektrik şoklarını ayağımıza, kulağımıza verdiklerinde bizim ağzımızdan, burnumuzdan kan çıkıncaya kadar işkenceye veriyorlardı. İnsanın duymadığı, işitmediği, vahşi bir şekilde her türlü işkenceye bizi maruz bıraktılar. Cezaevindeki her insan, işkenceden kurtulmak için ölümü istiyordu. Orada ölümü istemeyen hiçbir tutuklu yoktu. 64 sene bu kanla, ateşle sürdürülen bu rejim yıkıldı. Gerçekten yeni bir milat, yeni bir doğum günüdür bence. Suriye'de o kadar işkencelere maruz kaldım ki hala onun etkisi altındayım. Ayda en az 2-3 sefer rüyalar görüyorum" diye konuştu.