Suriye için yeni dönem: Sivil anayasa için toplanıyorlar

Suriye için yeni bir anayasa hazırlanması 'Türkiye, Rusya ve İran' üçlüsünün 2016 yılında Suriye’de 8 yıldır devam eden savaşı sonlandırma amaçlı başlattığı Astana sürecinin en önemli müzakere maddeleri arasında yer aldı. Ankara’da yapılan zirvede son şekli verilen karma komisyonun BM ayağında yer alacak isimlerinde belirlenmesi sonrası müzakere takvimi ile ilgili geri sayım başladı.

Yılmaz Bilgen
Suriye'de kritik anasaya komitesi toplantıları için geri sayım başladı

Esed yönetiminden 50, muhalif kanadı temsilen 50 ve BM tarafından seçilen 50 kişilik istişare heyetine Cenevre için hazır olun talimatı verildi. Suriye’nin Doğusu’nda 40 bin kilometrekarelik alanı işgal eden PKK ve destekçilerine Cenevre’de yapılacak müzakere listesinde yer verilmedi. PKK cephesi "yeni anayasa sürecini tanımıyoruz" açıklaması yaptı.

Birleşmiş Milletler Kontenjanından Komisyona seçilen muhalif isimlerden Muhammed Hayri Eyup, Yeni Şafak’a yaptığı açıklamada 150 kişilik liste arasından 45 kişilik İcra Heyeti’nin seçimini kritik eşik olarak nitelendirdi. Heyet üyelerine resmi işlemleri başlatın talimatı verildiğini kaydeden Suriyeli Hukukçu Hayri Eyup, kendilerine tam olarak tarih verilmediğini ancak önümüzde ki günlerde müzakere heyetinin çalışmalara başlayacağını vurguladı.

Muhammed Hayri Eyüp, "Önümüzdeki birkaç gün içerisinde 150 kişilik heyet Cenevre’de olacak. Bu isimler arasından 45 kişi İcra Heyeti üyesi olarak görevlendirilecek. İcra kuruluna BM 15, Muhalifler 15 ve Esed rejiminden 15 üye seçilecek ve hemen ardından Suriye Anayasa’sı için çalışmalar başlayacak" diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN BAŞARISI

Suriye Muhalif Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) listesinden komisyon üyeliğine seçilen Abdulmecid Bereket, Yeni Şafak’a yaptığı değerlendirmede gelinen noktayı Türkiye’nin diplomasi başarısı olarak özetledi. Abdulmecid Bereket, Suriye halkının beklentileri dışında oluşan 2 zıt eksene dikkat çekti ve şu bilgileri verdi:

ULUSLARARASI GÜÇLER SABOTE ETTİ

"Cenevre toplantılarında alınan en önemli karar 2254 no'lu karardır. Burada 4 paketlik bir çözüm perspektifi çizildi.

Rusya-İran-Esed-Çin ittifakı ve Avro-Amerika paktının salt kendi çıkarlarını öncelemesi ve ABD ile Rusya’nın savaşa doğrudan katılımı ile süreç tamamen tıkandı. Şayet Esed diktasını değiştirmeye dönük bu yol haritası tatbik edilebilse bugün çok daha farklı bir noktada olabilirdik. Her şey bitti denilen noktada Türkiye çok ciddi bir hamle yaparak inisiyatif aldı ve Rusya, İran gibi sahada etkin aktörlerle birlikte tarihi adımlar attı. BM’nin yeniden sürece dahil olması Türkiye’nin bu alanda yürüttüğü çalışmalar sayesinde gerçekleşti."

ESED’İN SONU OLUR

Rusya’nın BM nezdinde sergilediği tutum Esed ve Baasçı azınlık iktidarı tarafından fırsata dönüştürüldü. Katılımcı, sivil bir anayasa ve uluslararası gözlemciler eşliğinde yapılacak meşru bir seçim Esed ve Nusayri iktidarın sonu olur. Şu an 12 milyon Suriyeli mülteci durumda. Rejim kanadı güvenliğin sağlanarak insanların evlerine dönmesini de bu sebeple engelliyor. Cezaevlerinde tutulan muhalif isimlerin salıverilmesi, göçe mecbur tutulan insanların evlerine dönmesi sürecin selameti açısından hayati önem taşıyor. Ayrıca işledikleri savaş suçları nedeni ile yargılanma korkusu taşıyorlar. Bu sebeple Şam Anayasa Komisyonu oluşumunu sabote etti. Türkiye, Suriye muhalefetinin garantörü olma vasfını layıkı ile taşıyan bir ülke ve milyonların hakkını savunduğunu bu son süreçte bir kez daha ispat ederek tüm engellerin aşılmasını sağladı.

KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ VAR

Avro-Amerikan grubu ve Rusya-İran ittifakının çıkar hesapları nedeni ile tıkanan sürecin Türkiye sayesinde yeniden işlerlik kazanması önemli bir kazanım. Ancak Suriye Muhalefeti’nin de kırmızı çizgileri var. Esed’in koruma altına alınması, İdlib’de katliamların devam etmesi, işlenen savaş suçlarının cezalandırılması ve Baas anlayışı ve Esed diktasına meşruiyet kazandırma girişimleri kırmızı çizgilerimiz. Türkiye’ye olan güven sebebi ile bir muhalifler bir çok konuda esneklik gösterdi. Elbette müzakere sorunların masada diplomasi ile çözülme süreci ancak bu durum koşulsuz teslimiyet olarak görülmemeli.

BM LİSTESİ FARKLILIKLAR GÖZETİLEREK HAZIRLANDI

SMDK üyesi Yusuf Mahli, BM listesinin Suriye genelinde varolan etnik ve dini farklılıkların gözetilerek hazırlandığını söyledi. Yusuf Mahli, Muhaliflere ayrılan 50 kişilik kontenjan dahilinde SMDK dışında, Moskova Platformu, Riyad Konferansı, Kahire Grubu ve Bağımsız Muhalifler’ de temsil ediliyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonia Guterrez, Aşuri, İsmali, Ezidi, Hıristiyan, Süryani, Ermeni, Kürt, Sünni, Dürzi, Nusayri, Türkmen, Çerkez ve Arap karması bir liste açıkladı. Rejim kanadından seçilen Prof. Dr. Abud Serrac, Suriye’de Anayasa konusunda oldukça önemli bir isim ve o da BM listesinden komisyona seçildi. Öte yandan Edvar Haşve, Eliys el Müfric, Cebrail Kuriye, Dima Musa, Cemal Süleyman, Abdulehad Siteyfo, Muhammed Ali Sayih, Merah el Bukai, Nura Mardiros Arisyan, Rimon Sabra Hilal, gibi Müslüman olmayan isimler yer aldı' dedi.

YENİ BİR OYALAMA SÜRECİNE DÖNÜŞMEMELİ

Suriye Türkmen Dernekler Federasyonu Başkanı Tarık Sülo Cevizci, uluslararaası toplumun Suriye savaşı konusunda kötü bir sınav verdiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

DÜNYA
Sınır boyu terör tahkimatı

DÜNYA
ABD'nin silah depoları