Sudan kaderine terk edildi

BM tarafından "dünyanın en büyük insani felaketlerinden biri" olarak tanımlanan Sudan'daki iç savaş birinci yılını doldurdu. 15 Nisan 2023'te ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında yaşanan çatışmalar yüzünden milyonlarca insan mülteci konumuna düştü. Çatışmalara henüz çözüm üretilemezken her ne kadar taraflardan biri zafere ulaşamasa da sahada önemli gelişmeler yaşanıyor.

İsmail Çoktan
El-Obeid Murawih, Meha Bakhit.

Sudan Ordusu ile orduya bağlı paramiliter yapı Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan 2023’te başlayan çatışmalar birinci yılını doldurdu. Başkenti oluşturan Hartum, Bahri Hartum ve Umm Derman kentleri ile güneydeki Darfur’un başkenti Faşir ve Güney Kordofan eyaletinin başkenti Niyala gibi şehirlerde de yoğunlaşan çatışmalarda iki taraf da henüz “zafere” ulaşamadı. HDK’nın orduya entegrasyonu konusunda Ordu Komutanı ve Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah Abdulaziz el-Burhan ile HDK Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) arasında yaşanan anlaşmazlıkla başlayan çatışmalar “İki General Savaşı” olarak da biliniyor. Bir yıllık süreçte yaşanan saha ve siyaset gelişmelerini eski Sudan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü El-Obeid Ahmed Murawih Yeni Şafak’a anlattı. İstanbul Üniversitesi’nde araştırmalarını sürdüren Sudanlı Meha Bakhit ise ülkedeki insani durum hakkında bilgi verdi.

25 MİLYON İNSAN YERİNDEN EDİLDİ

Sudan’da HDK’nın saldırısıyla başlayan çatışmalarda 15 bin sivil yaşamını yitirirken 25 milyon Sudanlı acil insani yardıma muhtaç halde yaşıyor. Şehirlerde olması nedeniyle sivillere büyük zarar veren çatışmalar, 2 milyonu yurtdışına olmak üzere 6 milyondan fazla sivilin mülteci konumuna düşmesini beraberinde getirdi. Birleşmiş Milletler (BM), durumu dünyanın en büyük insani felaketlerinden biri olarak tanımlarken Dünya Gıda Programı’na (WFP) göre, Sudan büyük bir açlık krizinin pençesinde. Sivillere insani yardım ulaştırılamadığı için 730 bin çocuk gıda yetersizliği çekiyor. Bunların 200 binden fazlası ise ölümle yüz yüze.

ORDU SAVUNMADAN SALDIRIYA GEÇTİ

Sudan Ordusu, mart ayında yayımladığı açıklamada, başkent üçlüsünden Umm Derman kentini tamamen HDK militanlarından temizlediğini ilan etti. Sahadaki gelişmeleri değerlendiren eski Sudan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü El-Obeid Ahmed Murawih, Sudan Ordusu’nun son birkaç ayda Umm Derman’daki Radyo-Televizyon Binası'nı geri almasının ve HDK militanlarını Hartum’daki Genelkurmay Başkanlığı çevresinden uzaklaştırmasının ardından savunmadan saldırı durumuna geçtiğini söyledi. Ordunun Hartum ve Umm Derman’ın yanı sıra doğudaki Cezire ve güneydeki Darfur’da da ilerleyiş kaydettiğini belirten Murawih, ilerleyişin yavaş sürdüğünü dile getirdi.

ULUSLARARASI VE BÖLGESEL GÜÇLER YANLI DAVRANIYOR

Savaşın bitirilmesi için başlatılan Suudi Arabistan ve ABD arabuluculuğundaki Cidde görüşmeleri, Mısır'ın öncülük ettiği Sudan'a komşu ülkeler barış girişimi, Doğu Afrika'da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinin (IGAD) çabaları ve Bahreyn'in başkenti Manama'da yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldı. Uzmanlara göre, Sudan’ın mevcut konjonktürdeki stratejik önemsizliği ise uluslararası toplumun ciddi adımlar atmasını engelliyor. Murawih ise bölgesel ve uluslararası güçlerin HDK’nın saldırısını önceden bildiğini ve Genelkurmay Başkanlığı’nın HDK’nın kontrolüne geçeceğini düşündüğünü öne sürerek, “HDK başarısız olunca bu güçler diplomatik süreci sulandırmaya başladı. Buna rağmen HDK’yı desteklemeye devam eden bu güçlerin sunduğu çözüm önerilerinin fazla bir inandırıcılığı kalmadı” ifadelerini kullandı. Sudan Ordusu da geçtiğimiz günlerde Fransa’nın çözüm için Almanya ve Avrupa Birliği (AB) ile Sudan’a sormadan birlikte “Barış Konferansı” düzenleyeceğini ilan etmesini tepkiyle karşılamıştı.

KABİLELER HDK’YI TERK ETTİ

Etnik ve kabilevi çeşitliliğin yanı sıra yıllarca iç savaşa sahne olan dünyanın en fakir bölgelerinden Darfur bölgesinin çatışmalara ilişkin tavrı da büyük önem taşıyor. Murawih, HDK’nın Sudan genelinde geçen bir yıllık süreçte işlediği savaş suçları nedeniyle zaten olmayan halk desteğinin yanı sıra doğu ve güneydeki kabilelerin desteğini de kaybettiğini vurguladı. Murawih, Darfur’daki başta en büyük iki silahlı hareket olarak bilinen Sudan Özgürlük Hareketi ile Adalet ve Eşitlik Hareketi olmak üzere neredeyse tüm silahlı grupların da HDK’yı terk ederek ordudan yana tavır almaya başladığının

altını çizdi.

HARTUM’DA GIDA VE SU KRİZİ

Sudan’da bir yıldır süren savaş, büyük insani trajediye sebep oldu. Özellikle HDK militanları sivillere yönelik ciddi savaş suçlarına karıştı. Savaşın başlamasından bu yana çoğunluğuna HDK militanlarının karıştığı 370 cinsel ihlal vakasının tespit edildiği belirtiliyor. Yerinden edilen milyonlarca Sudanlıdan biri olan Meha Bakhit, geçtiğimiz temmuz ayında ülkeden ayrılmayı başararak Türkiye’ye geldi. Bugünlerde İstanbul’da olan Bakhit, çatışmaların başladığı günlerde Hartum’da olduğunu ve HDK militanlarının şehri kuşatması nedeniyle insanların büyük bir gıda ve su krizi yaşadığını aktardı. Pahalılık yüzünden birçok insanın açlıkla karşı karşıya kaldığını belirten Bakhit, içme suyu bulmak için uzun mesafelere giderek su taşımak zorunda kaldıklarını ve teftiş noktalarında HDK militanlarının özellikle kadınlara yönelik büyük ihlallere giriştiğini ifade etti.

KADINLAR ÖLMEYİ TERCİH EDİYOR

Sudan’dan ayrılış hikayesini de aktaran Bakhit, “Sabah erken saatlerinde yola çıktığımızda başımıza ne geleceğini bilmiyorduk çünkü bulunduğumuz yerler tamamen HDK militanlarının kontrolündeydi. Çok sayıda gasp ve cinsel ihlal olayları duyuyorduk. Ben de yola çıktığımda birçok kadın gibi HDK militanlarının eline düşmektense ölmeyi tercih ederdim. HDK militanları, özellikle kadınlara yönelik ihlalleri halkı sindirmek ve orduyu geriletmek için kullanıyordu” diye konuştu.

DÜŞÜNCE GÜNLÜĞÜ
Sudan krizinin perde arkası

DÜNYA
Papua Yeni Gine'de 6,5 büyüklüğünde deprem