Almanya Federal Meclisi'nin Ermeni iddialarına ilişkin kararı, tarihte Almanların işlediği soykırım ve katliamları akla getirdi. 2. Dünya Savaşı sırasında milyonlarca Yahudi'nin yanısıra çingeneleri, Rusları ve Polonyalıları toplama kamplarında öldüren Almanya, 1904-1907 yıllarında Afrika'nın günümüzde Namibya olan güneybatı bölgesinde yerel halka karşı da katliam yaptı.
SÖMÜRGELEŞTİRDİLER
İklim ve coğrafi özellikleri nedeniyle, 17. yüzyıla kadar yerleşimin olmadığı Namibya'nın ilk halkları Herero, Nama, Orlam ve Ovambo kabileleriydi. Bölge, 1884 yılında Almanya İmparatorluğu himayesine girdi ve Alman Güneybatı Afrikası olarak sömürgeleştirildi. Yerlilere borç karşılığı Avrupa'dan getirilen malların satılması, borcunu ödemeyenlerin topraklarına el konulması, halkın köleleştirilmesi isyana yol açtı. Almanlara karşı ilk isyan eden, Nama kabilesi oldu. 1903'te ayaklanan Namalar, yaklaşık 60 Almanı öldürdü. 12 Ocak 1904'te de Samuel Maharero idaresindeki Hererolar da Alman sömürgesine karşı isyan etti.
'BÜTÜN YERLİLERİ VURUN'
Almanya'nın bölgeye gönderdiği General Lothar von Trotha, 11-12 Ağustos 1904'teki Waterberg Savaşı'nda isyanı bastırdı ve binlerce Herero ile Namayı çöle sürdü. Çöle gönderilenler, açlık ve susuzluktan yaşamını yitirdi. General Trotha, sömürge sınırları içinde görülen yerlilerin vurularak öldürülmesi emrini verdi. O dönem Almanlara kılavuzluk eden Jan Cloete anılarında, “Geçen erkekler, kadınlar ve çocuklar acımasızca öldürüldü. Daha sonra Almanlar, kaçanların peşine düştü. Yakaladıklarını vurarak ya da süngüyle öldürdüler” diye yazdı.
KABUS: KÖPEKBALIĞI ADASI
Katliamdan kurtulmayı başaran ve çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan yerliler, toplama kamplarına gönderildi. Alman yerleşimcilerin köleleri olarak son derece ağır koşullar altında çalışmaya zorlanan yerlilerin büyük bir kısmı, hastalık ve kötü beslenme nedeniyle yaşamını yitirdi. Erkeklerini katliamda yitiren ve savunmasız kalan Herero ve Nama kadınları, Almanların tecavüzüne uğradı. Bu kadınların dünyaya getirdiği çocuklar da kamplarda kaderlerine terk edildi. 'Köpekbalığı Adası', bu kamplar arasında en korkuncu olarak ün saldı. Kayalık adada kaderine terk edilen yerliler, birer birer öldü. Ölenlerin cesetleri, bilimsel deneyler için kullanıldı. Deney için Almanya'ya gönderilen 300 kafatasından bazıları, iki ülke arasında varılan anlaşma sonucu 2011'de defnedilmek üzere Namibya'ya yollandı.
Namibya'yı katlettiler
Birleşmiş Milletler'in (BM) 1985'te yayımladığı Whitaker Raporu'nda Heroro nüfusunun yüzde 80'i ve Nama nüfusunun da yüzde 50'si 1904-1907 yılları arasında yaşanan sürgünler ve toplama kamplarında yaşamını yitirdi. Raporda Almanların Herero ve Namalara karşı işlediği katliam, 20'nci yüzyılın ilk soykırımı olarak nitelendi. Bölge, Birinci Dünya Savaşı'nda Almanya'nın mağlup olmasının ardından, 1918'de imzalanan anlaşmayla Güney Afrika'nın egemenliği altına girdi. Namibya, ancak 1990'da bağımsızlığına kavuştu. Almanların Namibya'daki soykırımı şimdiye dek birçok kitaba ve filme de konu oldu.