Türkiye'nin Tiran Büyükelçisi Hidayet Bayraktar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) takiyede, iyi niyet sömürüsünde, komploda ve sahtekarlıkta uzman olduğunu aktararak, "Bu kötü huylu hücrelerin peşindeyiz. Arnavutluk'tan son FETÖ’cü temizlenene kadar takipçisi olacağız." dedi.
Bayraktar yaptığı açıklamada, FETÖ'nün geçen yıl 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsünün, Türkiye'nin köklü tarihi ve dostluk bağlarının bulunduğu Arnavutluk’ta da yakından takip edildiğini belirtti.
Darbe girişiminin ardından ağırlıklı olarak Batı medyasından beslenen Arnavutluk basını aracılığıyla, kamuoyunun, tarafsız, objektif ve durumun aslına yönelik bir bilgilendirmeye tabi tutulmadığını fark ettiklerini dile getiren Bayraktar, "Bir yandan da ülkede uzantıları bulunan FETÖ’nün, Arnavutluk’taki zihinleri karıştırmaya yönelik dezenformasyon çalışmalarını gözlemledik." diye konuştu.
Büyükelçi Bayraktar, "Darbenin aslında bir oyun olduğu, bilinçli yaptırıldığı" gibi "deli saçması hikayelerin", ülkedeki FETÖ militanları aracılığıyla basına pompalandığını vurgulayarak, "Darbe teşebbüsünü takiben biz de ilk olarak Arnavutluk kamuoyunu layıkıyla bilgilendirme yolunu seçtik. Özellikle ilk birkaç aylık süreçte kamuoyunu aydınlatmaya yönelik olarak, televizyon kanallarında röportajlar, gazetelerde söyleşiler ve makaleler marifetiyle 15 Temmuz gecesi ülkemizde tam olarak nelerin yaşandığını, FETÖ'nün ne olduğunu, nasıl çalıştığını anlattık." ifadelerini kullandı.
"Arnavutluk, Balkanlarda en örgütlü oldukları ülkelerin başında geliyor"
FETÖ’nün Balkanlarda en örgütlü olduğu ülkelerin başında, Arnavutluk'un geldiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
"O bakımdan, Türkiye’ye darbe teşebbüsünü yaşatan, 249 insanımızı katleden, binlercesini yaralayan örgütün Arnavutluk’taki uzantılarının, bu ülkeye de doğrudan bir tehdit teşkil ettiğini ve asla müsamaha gösterilmemesi gerektiğini sürekli olarak vurguluyoruz. Bir yandan kamuoyunu aydınlatırken, diğer yandan resmi makamlarla en üst düzeyde görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Arnavutluk Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Başbakan Yardımcısı, Adalet ve Eğitim Bakanı gibi ilgili tüm bakanlarla görüşerek, neler yaşadığımızı ve FETÖ’nün iç yüzünü anlattık. Yasama, yürütme ve yargının tüm önemli isimlerine gerekli tüm bilgileri ilettik ve Arnavutluk’un, ülkemize açık bir şekilde tehdit teşkil eden FETÖ uzantılarından arındırılmasını beklediğimizi vurguladık. Ülkemizde Arnavutluk’a tehdit teşkil eden bir terör yapılanması olsa biz buna karşı bir dakika tereddüt etmeyiz."
Belkemiği "okullar"
Hidayet Bayraktar, FETÖ’nün Arnavutluk’taki belkemiğinin okullar olduğunun altını çizerek, "Arnavutluk’un komünizm pençesinden kurtulmasının hemen akabinde, 1992’de FETÖ’cüler Arnavutluk yolunu tutuyor ve ilk iş olarak okul açma faaliyetlerine başlıyorlar. Zira ülkede eğitim alanında bir boşluk var. Bunu fırsat bilip, çok kolayca tutunabiliyorlar. İzleyen süreçte ikinci okul, üçüncü okul derken sayıları 12’ye varıyor. Bunlardan 5’i medrese dediğimiz imam hatip okulu, 2’si üniversite ve geri kalanları bildiğimiz düz ilk ve ortaöğretim okullarıdır." dedi.
Söz konusu okulların FETÖ ile iç içe olduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Öyle ki medrese dediğimiz 5 okulun takip ve kontrolü doğrudan 'FETÖ’nün Balkanlar ve Türkiye İmamı' olarak geçen şahıs tarafından yürütülmüş, bu şahıs diğer FETÖ okullarının da yönetim organlarında rol almış, keza terörist başının yeğeni olan şahıs da 'kolej' diye tabir edilen okullarda yöneticilik yapmış, Balkanlar ve Arnavutluk, FETÖ tarafından üzerinde itina gösterilen, özel emek verilen, serbestçe at koşturulan bir coğrafya olmuş diyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
"Ülkede söz ve nüfuz sahibi olan çevrelerle de arayı iyi tutuyorlar"
Bayraktar, pek çok Arnavut siyasetçinin, devlet adamının ve eşrafın çocuklarının da bu okullarda okutulduğunu, bazılarının eğitimlerini sürdürdüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bu sayede ülkede söz ve nüfuz sahibi olan çevrelerle de arayı iyi tutup gerçek yüzlerini saklayıp Arnavutluk’ta kök salmayı sürdürüyorlar. Görüntüde bu varken, arka planda ve özellikle yurt bölümlerinde, söz dinleyen, başarılı ve yoksul-burslu öğrencileri işaretleyip beyin yıkama çarkının içine atıyorlar. Bu öğrencilere adeta kene gibi yapışıp sürekli takip-kontrol altında tutarak ve manen borçlu hale getirerek devşiriyorlar. Kısacası diyebiliriz ki Türkiye’de izledikleri yöntem ne ise Arnavutluk’ta da bunu tatbik ediyorlar."
Terör örgütünün Arnavutluk'ta da iki yüzlülük yaparak eğitim kisvesi altında gizlenip gizli saklı faaliyetler yürüttüğüne, insanları fişlediğine değinen Bayraktar, "Beğenmediklerine komplo tezgahlıyorlar." dedi.
"Arnavut aileleri için tehdit teşkil ediyorlar"
Büyükelçi Bayraktar, FETÖ’nün Arnavutluk’taki faaliyetlerinin okullardan ibaret olmadığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örgüt elebaşının kitaplarını Arnavutçaya tercüme eden iki yayınevi, ticaret odaları, hastaneleri, esnaf teşkilatlanmaları, haber siteleri, elebaşı haini yücelten ve propagandasını yapan sosyal medya hesapları, STK’ları ve dini kurumları var. Bu örgüt takiyede, iyi niyet sömürüsünde, komploda ve sahtekarlıkta uzman. Arnavutluk’ta da uzmanlıklarını konuşturuyorlar. Sorsanız hiçbirinin FETÖ ile alakası yok ve tamamen masumlar, eğitimden başka şey bilmiyorlar. Biz de bu kötü huylu hücrelerin peşindeyiz. Arnavutluk'tan son FETÖ’cü temizlenene kadar takipçisi olacağız. Arnavutluk topraklarının ülkemize tehdit teşkil eden bu unsurlardan arındırılmasını talep etmeye, bunların Arnavutluk için, Arnavut aileleri için tehdit teşkil ettiğini söylemeye devam edeceğiz."
Bayraktar, 15 Temmuz sonrası yaptıkları önemli işlerden birinin de FETÖ okullarından Türk bayrağını kaldırtmak olduğunu belirterek, "Bu terör örgütü, hainlik yaptığı ve yok etmeye çalıştığı ülkemizin bayrağını, simgelerini utanmazca kullanmaya devam ediyordu, öncelikle buna 'dur' dedik. Böylelikle, Arnavutluk Eğitim ve Spor Bakanlığının talimatıyla bayrağımız ve simgelerimizi kullanmaları yasaklandı." şeklinde konuştu.
"Arnavutluk, hainlerin tutunabileceği bir ülke olmayacaktır"
Önlerindeki en önemli hedefin, örgütün para ve insan kaynağı okulların kapatılarak Türkiye Maarif Vakfına devrini sağlamak olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Bir yandan okulların devralınmasına yönelik talebimiz ayaktayken, diğer yandan da Maarif Vakfımızın üyeleri, Arnavutluk’ta gerçek Türk okulları açılabilmesini teminen hızla çalışmalarını başlattılar. Arnavutluk Eğitim ve Spor Bakanlığı ile olumlu bir iş birliği içerisine girdiler. Temennimiz odur ki Maarif Vakfımız en kısa zamanda eğitim kalitesiyle, güvenilirliğiyle öne çıkacak ama kar amacı gütmeyecek gerçek Türk okulları açacak. İlkemiz eğitimde kalite olacak. Ülkemizin her imkanını seferber edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Tiran Büyükelçisi Hidayet Bayraktar, gelecek dönemde gerçekleştirmek istedikleri hedefler ile ilgili de şu bilgileri aktardı:
"Önümüzdeki dönemdeki öncelikli hedefimiz Maarif Vakfımızın Arnavutluk’ta eğitim faaliyetlerine bir an önce başlaması ve FETÖ’nün ülkedeki belkemiği olan okulların kırılmasıdır. Bunun yanı sıra, ülkede FETÖ ile aidiyeti, irtibatı, iltisakı olan hangi kişi veya kurum varsa bunların da takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu takibat ve arındırma hareketinin müracaat makamları, yöntemleri konuya göre farklılık arz edebiliyor. Biz elimizdeki her türlü imkanı kullanmaya devam edeceğiz. Unutulmasın ki Arnavutluk, devletimizin varlığına, çocuklarımızın geleceğine meydan okuyan hainlerin tutunabileceği bir ülke olmayacaktır."